bugün

2 ekim 2007 cska moskova fenerbahçe maçı

fenerbahçe'nin, istanbul'daki inter'den daha sağlam bir rakiple oynadığı maçtır. ayrıca fenerbahçe'nin deplasmanda oynadığı maçtır. ayrıca fenerbahçe'nin bu yılki defansının karşılaştığı en fantastik forvetlerle mücadele ettiği maçtır. tüm bunlara rağmen fenerbahçe paşalar gibi topunu oynamış gollerini atmıştır. kezman ve deniz biraz daha ayaklarında top tutabilseler galip gelmenin işten bile olmadığı bir maç olmuştur. edu gayet iyi bir defans oyuncusudur. iki gol de edu'nun hatası değildir. ilk golde, eyvallah, edu hatalıdır ama penatlı kısmında hatadan en küçük pay düşer edu'ya. wagner gibi delişmen forvet ayağında topla ceza sahasının içindeyse ve yüzü de kaleye dönükse allah ne verdiyse yatarsınız ayağına. o adam ve top oraya gelene kadar ikisinden birini kesemeyenler hatalı değil de edu mu hatalı? ayrıca hatadır olur, problem değil. yenilsek de problem değildi. biz ki inter'i yenebiliyoruz, iki sene öncesinin uefa şampiyonunu kendi evinde bu şekle sokuyoruz (allah aşkına peşpeşe 6 tane kornet[arkadaş imla hatası olmuş ama düzeltesim gelmedi vallahi, kornet atmak süper bir imge değil midir a dostlar, keşke biri bana da kornet atsa:)] atmak, adam dövmek değil midir?), ben fenerbahçe'den memnun kalırım. ayrıca evet eksikler vardır, kezman yeterli değildir, deniz yer yer aksamaktadır ama gördük ki bu adamlar değişmez değildir. gökhan ve yasin'in gelecek için bize umut verdiğini kim inkar edebilir ki? çıktılar, belki de ilk şampiyonlar ligi maçlarında aslan gibi oynadılar, ben de zevkle (bi ara yusuf yusufla, ki futbolun zevki biraz da o korkudur bence) izledim. ayrıca, sezon başında, "roberto carlos o kadar para eder mi" diye retorik soru soran arkadaşlar, her hafta roberto abi'den aldıkları ayarlarla mutludurlar umarım.