bugün

roberto mancini

yeni gelen hocayla 6-8 ay geçir, hoşuna gitmediyse gönder modası eskilerde kaldı. bir yaz kampı ister en az. galatasarayımızın 15 yıl şampiyon olamadığı döneme bakın, değiştirdiği hoca sayısı 15, yazıyla; onbeş..

jurgen klopp dortmundla ilk sezonunda avrupa kupalarına katılamamış, ertesi yıl da 5. olmuştu. dortmundlu yönetici ve taraftarlar "bu adamla olmayacak, erkenden yolları ayıralım" deseler, dortmund bu günlere gelemeyecekti. keza ferguson. ulan herif göreve geldiği 86 dan 92 ye dek ingilterede şampiyonluk yüzü göremedi be. dönem inglizleri "olmadı, postalayın!" deselerdi, manu manu olmayacaktı. adam buranın trabzonu gibi takımı alıp, dünya devi yaptı. o takım ki, 70'lerde küme düştüğü bile vakiidir.

lucescu da, takımı şampiyon yaptığı halde gönderilmişti. çünkü taraftar, uefa aldıran fatih'i takımda görmek istiyordu. yönetim de fatihi getirdi tekrar, ama olmadı. ii fatih dönemi hayal kırıklığıydı. neden?
doğru dürüst bütçe yoktu. 2002-2004 arası bu süreçte harcanan transfer bütçesi, 18 milyon euro. 2011-2013 53 milyon euro. bu sezonun başındaki harcamalar hariç. para nerede, fatih hoca ve başarı orada. giderken nasıl olaylı ayrıldığımızı da hatırlamak lazım. elbette yönetim hocanın arkasında dursun, bütçeyi arttırsın. ama çifte standart olmasın. sırf kredisi yok diye, skibbe geldiğinin dördüncü haftası adamın çalışma kadrosu kovulmuştu.
şimdi de lucescu sesleri yükseliyor; "mancini ile galatasarayın dokuları uyuşmamış", "iyi futbol oynatmıyormuş, hep defansmış." hayır, lucescu gelince aşırı hücum futbolu falan mı bekliyoruz? adam bizden giderken takım kötü oynuyor diye gitmişti lan. söyleyelim; en fazla anadolu takımlarına karşı gömülü oynamaz, daha fazla top tutarız. sonuç almasını bilen bir hoca olduğundan, daha başarılı oluruz. fakat bu; "mancini ile kötü oynuyorduk, luce ile iyi oynarız" anlamına gelmiyor, kesinlikle. bu amaçla hoca değişecekse, gelen luce olmamalı. zaten adamın takımın başında olduğu sezonlar, bulduğunu atan bir forvet hattı vardı. düz yolda yürüyemeyen burak yoktu yani. ha bi de, bu adam 70 yaşında beyler. zamanında moruk kalli'nin deplasman maçlarına kalbi hasta olduğu için çıkamadığını da hatırlatalım.
savunma oynatıyorsa, mancini'nin ne suçu var? adam gelirken hücumcu futbol sözü mü verdi? bunu eleştireceksen, git savunmacı hoca getiren yönetimi eleştir. sonuçta yeni hoca gelirken, yanında mentalitesini de getirir.

zaten mancini ile bu sene deplasmanda yiten puanların bir kısmı, ucu ucuna kaçtı. konyada burak direkte patladı, rizede şino kaçırdı. adamın kredisi olmadığından, göze batıyor. üç büyüklere çakmış sivasa yenildiği için eleştirme bu adamı. kasımpaşayı eleştir. ben de eleştiririm. koca galatasaray on kişi de kalsa, 4 gol yemez. şu da var ki, takımlar zaman zaman böyle sonuçlar alabilir. futbol tarihimizin en başarılı hocası ft başımızdayken, avrupada en ağır 2 sonucumuzu da aldık. (0-5 chelsea, 1-6 real) chelsea maçı sonrası ftyi yollasaydık, o sene kupa kazanılamayacaktı.

adam derbilerde başarılı. 5 derbinin 4'ünü kazandı. yitirilen kadıköy, malum. harika geçen sezonun ardından, süper finalde 2-0 dan 2-2 olan bjk maçı sonrası "ulan son maç kadıköyde. ne yapıcaz ya?" diyorduk hepimiz. tabii o zaman ft'nin kredisi vardı, mancini yenilirse, yolla gitsin. geçen sene topladığımız puan ile bu sene arasında 6 puan fark var sadece. yani, geçen sene olsa, fb'nin 4 puan önünde yine şampiyonduk. olay biraz da, bizim kötü olmamızdan ziyade, rakibin iyi olması. fb bu yıl çok istedi, hakkıyla güzel bir şampiyonluk kazandı. cl'ye doğrudan vize, türkiye kupası gibi etmenlerin hoca değişikliğine karşın kazanılması hiç kötü değil.

ha, kendini premier ligde sanıp, 90+ da oyuna adam alıp zamandan tasarruf etmeye çabalaması, eboueyi sol açık, sabriyi sol bek oynatması, ceyhundan yaya toure etkisi beklemesi bana göre de yanlış. lakin bu yanlışlar onun gönderilmesi için yeterli done değil. zaten, son dört maça girilirken "alacağımız puan -1" diyenler, toplanılan 12 puanı görünce de manciniyle olmaz demeye devam ediyorlar. londraki chelsea maçında ayaklarını öne atıp gülmesini yavşaklık olarak görenler, veysel sarı geldiğinde teee beylerbeyinde ön libero oynadığı sıralardaki maçları izleyip, acaba faydalı olur mu diye? onu önde denemesini, çalışkanlıklarını görmek istemezler.
dedik ya abi, adam gözlerine giremedi. ağzıyla kuş tutsa nafile..
güncel Önemli Başlıklar