bugün

ben bu yazıyı rüyamdaki sevgilime yazdım

iki kez aşık oldum rüyamda sana ben. Ve iki kez rüyaların gerçek olma ihtimallerini oturup tek tek saydım, yıldız sayar gibi. Her biri kaydı, dilek tutulacak yıldızın her biri sahipli çıktı.

Hep düşünürüm, bir yıldız kaç dileği taşıyabilir sırtında kayarken diye. Ne bencilce değil mi?

Tuttuğumuz dileklerin diğer elinden tutmalı yıldız kayarken ve ay seyirci kalırken. Tabii ya, Ay ne somurtkan bir simadır. Denize çizdiği tablo ne hazin ne korkutucudur. Mükemmele ne kadar yaklaşırsa bir şey, diğerlerini o denli korkutur. ve de kendini. Ay da kokar mı kendinden? Senden?

iki kez aşık oldum rüyamda sana ben. Gözlerin ve gülüşlerin hala yanı başımda. Kalkmak istemediğim rüyalar, bir sızı olarak döndü her seferinde bedenime.

Terledi ve ağrılar dinmedi. Midesi ve tüm sevdikleri acı verdi . Umarsız yaşamak ne yücedir! Umarsız yaşamalı ahh, umarsız.

aşk veya uçurum aynı şey. Rüya ile hayal de. inanmıyorsun. bak sözlüğe.

Umursamamayı umursamadığım zamanlardan beridir daha bir ıssızım.

Işığı aramaya devam et dediğimde, dokunur gibi bakmıştı bana, soyar gibi, sevişir gibi.

rüyalarım uzun yolculuklarda ibaretti oysa. elimi tutsan kısalır. Kısalır. Islanır.

Güven duyguların en asili. Bit pazarı mahsulü gibi yaklaşan her insana, güvelerin yediği ve görülmeyen tüm pişmanlıkları verir.

Yaşamayı ertelediği içindir uykuyu sevişim. seni sevişim. ah mithat!

Bana güven dediğimde, dokunur gibi bakmıştı bana, parçalar gibi,öldürür gibi.

Bana git dediğinde, bana git dediğinde ve bana git dediğinde. Ahh! Ne haddine! Ne haddime!

Bizim işimiz aşkları yazmak, yaşamak değil. Yaşananlarsa yazılmak için yaşanır. O yüzden azizim, asla bir şaire aşık olma. Şairler yalancıdır. Ve bütün insanlar biraz şair.

Aldanma ki şair sözü elbette yalandır. fuzuli ne de güzel der. ne fuzuli.

Ben üç kez aşık oldum sana rüyamda. ikisi yoklar, oldular mı hiç, muallaklar.

Ben milyon kez aşık oldum.

Bir gün seni bulmaya karar verdim, sonra vazgeçtim. Belki de bilmemek ve hayal etmek daha iyidir.

Bana duymuyor gibi bak, en güzel kelimeler dökülecek lebimden.

Hazırla, sil, yaralara dokunma zira tuzdur senin elin.

Bilmiyor gibi ve hiç bilmeyecek gibi gülümse. Bilmeyenler hep mutludur. Bilenlerin ise Geceleri artık daha uzun.

Merakımdan soruyorum, biliyor musun? Bildiğin şeyin, bildiğini sandığın şeyin, bildiğin şey olmadığını biliyor musun? Eğer biliyorsan, mutluluğu boş ver. O meze olmaya devam etsin dünya sarhoşlarının cehaletliğinde. Senin mutsuzluğundan piçimiz olur belki. adını mutlu koyarız, mutluluğa inat.

Hiç kez aşık oldum rüyamda sana ben. Ve yine karşımda sen.