murabaha

Klasik fıkıhta murâbaha malın mâliyetinin müşteriye bildirilmesi ve üzerine kâr eklenerek satılmasıdır. Yani müşteri satın aldığı mal sebebiyle satıcıya ne kadar kâr verdiğini bilmektedir. Ancak Türkiye’de uygulanan murâbahanın klasik fıkıhtaki vâdeli satıma tekâbül ettiği de bazı islâm hukukçularınca ifâde edilmiştir. Bu durumda müşteriye malın mâliyetinin tam olarak açıklanma zorunluluğu olmamaktadır. Bugün katılım bankalarının asıl para kazanma yöntemi murâbahadır. Daha çok peşin alınan malın vâdeli kârlı satımı şeklinde işlemektedir. Malın satıcıdan banka adına alınması sırasında, banka müşterisi bankayı vekâleten temsil etmektedir. Mal ile ilgili evrakların müşteri adına tanzim edilmesi ise islâm hukûku açısından önemsizdir. Zira islâm hukûkunda evrakların müşteri adına düzenlenmesi şartı bulunmamaktadır.

Buna göre murâbahanın aşamaları şöyledir.

Müşteri almak istediği malı bulur. Satıcıyla akit yapmaz. Katılım bankasından vekâlet almış ise akit yapabilir.

Katılım bankasına malı almak üzere başvurur.

Katılım bankası malın alım satıma uygun olup olmadığını ve müşterinin ödeme kabiliyetini araştırır.
Katılım bankası kurumsal işlemlerde satıcıya sipariş formu gönderir. Müşterisine malı alması için vekâlet verir. Bireysel işlemlerde bu vekâlet şubedeki personel, SMS mesajı ya da MiM (Müşteri iletişim Merkezi) yoluyla verilir.

Katılım bankası malın alındığına dair evraklar ulaşınca satıcıya ödeme yapar.

Katılım bankası malı müşterisine taksitli bedelle satar.