bugün

bisküvi lokum ikilisi

(bkz: çocukluğa dair özlenen şeyler)

Ayda yılda bir anneannemin yanında kalırdık. Altı yaşında bile değildim sanırım. Kuzenimle birlikte evde sıkılırdık, köydü doğru düzgün arkadaşımız yoktu. Hele bir de pirelere olan alerjim hayvan dolu olan damlar yüzünden sokağa çıkmamı zorlaştırırdı.

Iste bizim en büyük zevkimiz anneannemin yaptığı o lokumlu bisküvilerdi, dedem bakkaldan hobby çikolata alırdı fakat biz yüzüne bile bakmazdık. Elimizde lokumlu bisküvilerle dışarı çıkardık, dedem bizi sırayla eşeğe bindirirdi, ne arasın at adamda eşekle gezerdik azıcık, ama ne kadar da zevkliydi öyle. Sağa sola kırıta kırıta yürüyen kadın gibi aheste aheste yürürdü.

Akşamları sobada kestane pişirirdi anneannem. Dedeme bakıp onun gibi çay içmeye çalışırdık fakat beceremezdik.

Belkide çocukluğumuzu bir tek orada yaşayabildik, Bilmiyorum.
Ne zaman o ikiliyi görsem çocukluğuma dönerim.

O uzun iki renk lokum ve evde dönüp yüzüne bile almadığımız petibör bisküvi. Nasıl da şimdi dünyanın en tatlı abur cuburu olmuştu bilmiyorum. O varken tombik cips bile ilgimizi çekmezdi. (adı neydi hatırlayamıyorum fakat görüntüsünden dolayı tombik diyorduk herhalde başparmaktan daha kalın kısa küt mısır cipsi idi)