bugün

şans

On yıl önce "şans" fenomenini incelemek için ise koyuldum.

Şans olarak ortaya çıkan fırsatları ele alalım mesela; Şanslı diye bilinen insanlar tutarlı / sürekli şekilde bu tür fırsatlara rastlayıveriyorlar, diğerleri ise hiç rastlamıyorlar. Bu şans farkının, acaba o şansın "farkedilmesinden mi" ileri gelip gelmediğini anlayabilmek için bir deney yapmaya karar verdim.

Şanslı ve şansız insan gruplarının ikisine de bir gazete verdim ve gazetenin tamaminde kaç tane fotoğraf olduğunu söylemelerini istedim. Şansız insanlar cevabı vermek için ortalama olarak 2 dakika harcadılar, şanslı insanlar ise saniyeler içinde cevabı buldular. Niye? Çünkü gazetenin ikinci sayfasında koca harflerle "saymayı bırak, bu gazetede 43 tane fotoğraf var" diye bir ibare vardı. Ama şansız insanlar bunu kaçırıyor, şanslı insanlar ise çoğunlukla bunu yakalıyorlardı. Eğlence olsun diye gazetenin ortasına doğru şöyle başka bir mesaj yerleştirdim "saymayı bırak, sadece deneyciye bu mesajı gördüğünü şöyle ve 250 papel kazan". Yine şansızlar bu mesajı çoğunlukla kaçırdı, şanslılar ise yakaladı.

Daha sonra yaptığımız kişilik testleri, şansız insanların daha gergin insanlar olduğunu ortaya çıkardı, ve araştırmalara göre, endişe (anxiety) insanların beklenmeyen şeyleri farketmesini engelliyor. Bunu inceleyen bir diğer deneyde deneklerin bilgisayar ekrandaki bir noktayı takip etmeleri istenmişti. O sırada, hiç uyarı olmadan, ekranın köşelerinde birdenbire bir büyük noktalar gösteriliyordu. Deneklerin neredeyse tamamı bu büyük noktaları farkediyordu.

Sonra aynı deney, ikinci bir grupla tekrar yapıldı, ama bu sefer deneklere ortadaki noktayı takip etmeleri için bir parasal ödül teklif edildi, bu daha çok gerginlik yarattı. Bu grup daha fazla ortadaki noktaya odaklandı ve köşelerdeki büyük noktalar denek grubunun üçte biri tarafından kaçırıldı. Görmek için ne kadar yoğunlaşsalar, o ölçüde daha az görüyorlardı.

Şans fenomeni de aynen böyle işte: şansız insanlar fırsatları kaçırıyorlar çünkü gayet ağır / ciddi bir şekilde başka bir şeye odaklanmakla meşguller. Eğlence partilerine "mükemmel eşi" bulmaya odaklı bir şekilde gidiyorlar, ve arkadaşlık kurmak için fırsatları kaçırıyorlar. Gazetelerde belli / net iş fırsatları bulmak için bakıyorlar, ve diğer uygun olabilecek diğer iş çeşitlerini kaçırıyorlar. Şanslı insanlar daha rahat, daha açık, böylece "sadece aradıkları şey" yerine "gerçekten ne olduğunu" daha rahat görüyorlar.

(bkz: Richard Wiseman) - alıntı