bugün
- cumaya gidenlerin çok azalması11
- oksijensizsu10
- insana kendini kötü hissettiren şeyler12
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- tilki ailesi8
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- özgür özel10
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır19
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim21
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
bir çocuğun hangi durum içerisinde olursa olsun ölmesi gerçekten çok ama çok üzücü. allah kimseye evlat acısı vermesin. rahmet diliyorum.
gezi parkı eylemleri sırasında, çadırlarında sinsice gaza maruz bırakılan o güzel insanlar için ben de sokaklara indim. tepkimi gösterdim. gözyaşı döktüm. orantısız güç kullanımına karşı ben de sokaklarda yürüdüm. kimseye hakaret etmedim, polise taş atmadım, maskemi takıp yürüdüm.
ancak:
bu tepkimi gündüz, yalnızca yaşadığım şehrin (izmir) cumhuriyet meydanında gösterdim. sokaklarda ateş yakmadım. tomalara orta parmak göstermedim. sonra baktım ki işin rengi değişmeye başladı. birlikte aynı amaç uğruna yürüyüş yaptığımı zannettiğim o insan topluluğunun arasında leş sürüleri vardı. kıbrıs şehitleri caddesindeki, alsancaktaki onlarca mekanın, bankanın, dükkanın camlarını indirdiler, heryeri sprey boyalarla küfür dolu kelimelerle doldurdular. ama ben bu değilim?! ama bu insanlarla yürüyorum!? neden? çünkü benim gösterdiğim tepki, bazı şeytanların işine geliyor... haaa dedim, öyle mi?
şimdi:
ona gaz fişeği sallayan polis kadar, polise o emri veren kadar, onu daha 14 yaşında bir ideolojik fikre yöneltenler de hatalıdır. çünkü hepimiz biliyoruz ki ekmek almaya gitmiyordu berkin. yani bunun çok klişe bir gazete manşeti olduğu görmeniz şart öncelikle. ekmek almaya gidiyorsa da, 14 yaşındaki bir çocuğu gaz bulutunun arasına yollamamalısın bir anne olarak. bunu söylüyorum diye de bu çocuğun ölümüne ne kadar üzüldüğüm gerçeğini de sen reddetmemelisin. yanlış mıyım?
dün sokaklarda yürüyen beni kullananlar, yarın da bu çocuğun cenazesini kullanacak sokaklarda. bunları şunun için yazıyorum, ne yaptığımızın farkında olalım.
olaylara çok yönlü bakamıyoruz. herkesin tarafsiz olmasi gerekiyor bence. ama dogustan din adi altinda zorunlu bir bagliligin dayatildigi toplumlarda bu cok zor. default ayarlarınızı bozuyorlar, oyle ayarlanıyorsunuz. sonra da tarafsız olmak doganıza ters geliyor. halbuki tarafsız insan her tarafın dogrusunu yanlısını cok rahat gorebilir. ve alternatifler cok daha kaliteli olur boyle bir durumda. cünkü herkes aslında yerinin saglam olmadıgını bilir. ama biz böyle degiliz. kuralcı ve düzen üstüne kurulu bir yapimiz var. ornegin bi partide her cesit insan yok. tek cesit ya da tek fikir insanları var. boylece de siz de bi kaliba uymak zorunda kaliyorsunuz.
şimdi bakıyorum instagramda, twitterda berkin fotoğrafı paylaşmıyorsan akpli olup çıkıveriyorsun. bir çocuğun ölümüne üzülmemiş bir hain, bir şerefsiz. ancak yapılmaya çalışılan şeyi görüyorum ben şuan çok basit, çok kolay. ben o çocuğun cenazesinin morgta bir gece daha yarın gerçekleşecek olan infial için tutulmasını bile, o çocuğa yapılmış bir zulüm olarak görüyorum. işte ben berke bu denli çok üzülüyorum. ama bazılarımızın (bazılarımız dediğime dikkat çekerim) derdi yine, sahte ve samimiyetsiz hashtaglerle, aman meydanlarda toplanalım, infial yaratalım, tepkimizi gösterelim... bakın tepki göstermekte sakınca duymuyorum, ancak bir çocuğun ölümünün bazı büyük başların avuçlarını sıvazlamalarına sebep olduğunu göz göre göre inkar edip, bankaların, mağazaların, cafelerin camlarını indirmelerine, terör estirmelerine gerçekten yandaş olamam ben.
bu ülkenin daha çok,
okuyana, bilinçli ebeveyne, vicdanlı nesillere ihtiyacı var.
bunlar olunca bilinç düzeyi yükselecek, daha doğru siyasetçilere, öngürülü ve ahlaklı yöneticilere, refah seviyesi yüksek bir ülkeye kavuşacağız.
fidanlar ağaca, ağaçlar ormana misali...
dünyanın ise daha az öfkeye ihtiyacı var.
gezi parkı eylemleri sırasında, çadırlarında sinsice gaza maruz bırakılan o güzel insanlar için ben de sokaklara indim. tepkimi gösterdim. gözyaşı döktüm. orantısız güç kullanımına karşı ben de sokaklarda yürüdüm. kimseye hakaret etmedim, polise taş atmadım, maskemi takıp yürüdüm.
ancak:
bu tepkimi gündüz, yalnızca yaşadığım şehrin (izmir) cumhuriyet meydanında gösterdim. sokaklarda ateş yakmadım. tomalara orta parmak göstermedim. sonra baktım ki işin rengi değişmeye başladı. birlikte aynı amaç uğruna yürüyüş yaptığımı zannettiğim o insan topluluğunun arasında leş sürüleri vardı. kıbrıs şehitleri caddesindeki, alsancaktaki onlarca mekanın, bankanın, dükkanın camlarını indirdiler, heryeri sprey boyalarla küfür dolu kelimelerle doldurdular. ama ben bu değilim?! ama bu insanlarla yürüyorum!? neden? çünkü benim gösterdiğim tepki, bazı şeytanların işine geliyor... haaa dedim, öyle mi?
şimdi:
ona gaz fişeği sallayan polis kadar, polise o emri veren kadar, onu daha 14 yaşında bir ideolojik fikre yöneltenler de hatalıdır. çünkü hepimiz biliyoruz ki ekmek almaya gitmiyordu berkin. yani bunun çok klişe bir gazete manşeti olduğu görmeniz şart öncelikle. ekmek almaya gidiyorsa da, 14 yaşındaki bir çocuğu gaz bulutunun arasına yollamamalısın bir anne olarak. bunu söylüyorum diye de bu çocuğun ölümüne ne kadar üzüldüğüm gerçeğini de sen reddetmemelisin. yanlış mıyım?
dün sokaklarda yürüyen beni kullananlar, yarın da bu çocuğun cenazesini kullanacak sokaklarda. bunları şunun için yazıyorum, ne yaptığımızın farkında olalım.
olaylara çok yönlü bakamıyoruz. herkesin tarafsiz olmasi gerekiyor bence. ama dogustan din adi altinda zorunlu bir bagliligin dayatildigi toplumlarda bu cok zor. default ayarlarınızı bozuyorlar, oyle ayarlanıyorsunuz. sonra da tarafsız olmak doganıza ters geliyor. halbuki tarafsız insan her tarafın dogrusunu yanlısını cok rahat gorebilir. ve alternatifler cok daha kaliteli olur boyle bir durumda. cünkü herkes aslında yerinin saglam olmadıgını bilir. ama biz böyle degiliz. kuralcı ve düzen üstüne kurulu bir yapimiz var. ornegin bi partide her cesit insan yok. tek cesit ya da tek fikir insanları var. boylece de siz de bi kaliba uymak zorunda kaliyorsunuz.
şimdi bakıyorum instagramda, twitterda berkin fotoğrafı paylaşmıyorsan akpli olup çıkıveriyorsun. bir çocuğun ölümüne üzülmemiş bir hain, bir şerefsiz. ancak yapılmaya çalışılan şeyi görüyorum ben şuan çok basit, çok kolay. ben o çocuğun cenazesinin morgta bir gece daha yarın gerçekleşecek olan infial için tutulmasını bile, o çocuğa yapılmış bir zulüm olarak görüyorum. işte ben berke bu denli çok üzülüyorum. ama bazılarımızın (bazılarımız dediğime dikkat çekerim) derdi yine, sahte ve samimiyetsiz hashtaglerle, aman meydanlarda toplanalım, infial yaratalım, tepkimizi gösterelim... bakın tepki göstermekte sakınca duymuyorum, ancak bir çocuğun ölümünün bazı büyük başların avuçlarını sıvazlamalarına sebep olduğunu göz göre göre inkar edip, bankaların, mağazaların, cafelerin camlarını indirmelerine, terör estirmelerine gerçekten yandaş olamam ben.
bu ülkenin daha çok,
okuyana, bilinçli ebeveyne, vicdanlı nesillere ihtiyacı var.
bunlar olunca bilinç düzeyi yükselecek, daha doğru siyasetçilere, öngürülü ve ahlaklı yöneticilere, refah seviyesi yüksek bir ülkeye kavuşacağız.
fidanlar ağaca, ağaçlar ormana misali...
dünyanın ise daha az öfkeye ihtiyacı var.
güncel Önemli Başlıklar