bugün

berkin elvan

bir çocuğun hangi durum içerisinde olursa olsun ölmesi gerçekten çok ama çok üzücü. allah kimseye evlat acısı vermesin. rahmet diliyorum.

gezi parkı eylemleri sırasında, çadırlarında sinsice gaza maruz bırakılan o güzel insanlar için ben de sokaklara indim. tepkimi gösterdim. gözyaşı döktüm. orantısız güç kullanımına karşı ben de sokaklarda yürüdüm. kimseye hakaret etmedim, polise taş atmadım, maskemi takıp yürüdüm.

ancak:

bu tepkimi gündüz, yalnızca yaşadığım şehrin (izmir) cumhuriyet meydanında gösterdim. sokaklarda ateş yakmadım. tomalara orta parmak göstermedim. sonra baktım ki işin rengi değişmeye başladı. birlikte aynı amaç uğruna yürüyüş yaptığımı zannettiğim o insan topluluğunun arasında leş sürüleri vardı. kıbrıs şehitleri caddesindeki, alsancaktaki onlarca mekanın, bankanın, dükkanın camlarını indirdiler, heryeri sprey boyalarla küfür dolu kelimelerle doldurdular. ama ben bu değilim?! ama bu insanlarla yürüyorum!? neden? çünkü benim gösterdiğim tepki, bazı şeytanların işine geliyor... haaa dedim, öyle mi?

şimdi:

ona gaz fişeği sallayan polis kadar, polise o emri veren kadar, onu daha 14 yaşında bir ideolojik fikre yöneltenler de hatalıdır. çünkü hepimiz biliyoruz ki ekmek almaya gitmiyordu berkin. yani bunun çok klişe bir gazete manşeti olduğu görmeniz şart öncelikle. ekmek almaya gidiyorsa da, 14 yaşındaki bir çocuğu gaz bulutunun arasına yollamamalısın bir anne olarak. bunu söylüyorum diye de bu çocuğun ölümüne ne kadar üzüldüğüm gerçeğini de sen reddetmemelisin. yanlış mıyım?

dün sokaklarda yürüyen ben’i kullananlar, yarın da bu çocuğun cenazesini kullanacak sokaklarda. bunları şunun için yazıyorum, ne yaptığımızın farkında olalım.

olaylara çok yönlü bakamıyoruz. herkesin tarafsiz olmasi gerekiyor bence. ama dogustan din adi altinda zorunlu bir bagliligin dayatildigi toplumlarda bu cok zor. default ayarlarınızı bozuyorlar, oyle ayarlanıyorsunuz. sonra da tarafsız olmak doganıza ters geliyor. halbuki tarafsız insan her tarafın dogrusunu yanlısını cok rahat gorebilir. ve alternatifler cok daha kaliteli olur boyle bir durumda. cünkü herkes aslında yerinin saglam olmadıgını bilir. ama biz böyle degiliz. kuralcı ve düzen üstüne kurulu bir yapimiz var. ornegin bi partide her cesit insan yok. tek cesit ya da tek fikir insanları var. boylece de siz de bi kaliba uymak zorunda kaliyorsunuz.

şimdi bakıyorum instagram’da, twitter’da berkin fotoğrafı paylaşmıyorsan akp’li olup çıkıveriyorsun. bir çocuğun ölümüne üzülmemiş bir hain, bir şerefsiz. ancak yapılmaya çalışılan şeyi görüyorum ben şuan çok basit, çok kolay. ben o çocuğun cenazesinin morgta bir gece daha yarın gerçekleşecek olan infial için tutulmasını bile, o çocuğa yapılmış bir zulüm olarak görüyorum. işte ben berk’e bu denli çok üzülüyorum. ama bazılarımızın (bazılarımız dediğime dikkat çekerim) derdi yine, sahte ve samimiyetsiz hashtaglerle, aman meydanlarda toplanalım, infial yaratalım, tepkimizi gösterelim... bakın tepki göstermekte sakınca duymuyorum, ancak bir çocuğun ölümünün bazı büyük başların avuçlarını sıvazlamalarına sebep olduğunu göz göre göre inkar edip, bankaların, mağazaların, cafelerin camlarını indirmelerine, terör estirmelerine gerçekten yandaş olamam ben.

bu ülkenin daha çok,

okuyana, bilinçli ebeveyne, vicdanlı nesillere ihtiyacı var.

bunlar olunca bilinç düzeyi yükselecek, daha doğru siyasetçilere, öngürülü ve ahlaklı yöneticilere, refah seviyesi yüksek bir ülkeye kavuşacağız.

fidanlar ağaca, ağaçlar ormana misali...

dünya’nın ise daha az öfke’ye ihtiyacı var.