travesti ile diyaloglar

bir kış günü çekmişim arabayı sağa, gelecek arkadaşı bekliyorum otobüsten inecek beraber devam edeceğiz. nerde kaldı bu götlek diye mırıl mırıl homurdanırken cam tıklanıyor. dışarıya bakıyorum ama gecenin bir yarısı,karanlık görmüyorum hiç bir şey. aralıyorum iki parmak, gencecik bir yüz yaklaşıyor cama, "hah" diyorum, "bir sen eksiktin". sonrasında gelişen diyalog:

b: canım, hiç gereği yok, sana iyi geceler.
t: abi o yüzden değil, çok soğuk dışarısı, arabada biraz ısınabilir miyim?
b: çantanı aç göster bakalım. (çantada bıçak, jilet vs. var ise diye)

t çantayı açar, biraz para ve bir dolu prezervatif poşeti vardır içinde. b önce çaktırmadan sol kapı içine gizlenmiş silahın emniyetini sonra sağ kapının kilidini açar, içeriye bu buz gibi havada kısa şort ve file çorap giymiş bir travesti girer.

t: sağol abi, allah razı olsun.
b: sorun değil, ama çok kalmıycam. (açık açık yalan söylemekteyim, şöför hala kabinde uyuyor çünkü)
t: kaldığın kadar abi. dondum valla.

t bir süre ellerini ovuşturur. neredeyse buz tutmuş olduğu her halinden bellidir. işin güzel tarafı herhangi bir şekilde rahatsız etmiyor, sadece ısınmaya çalışıyordur.

b: harbi harbi üşümüşsün ya, kaç saattir burdasın?
t: 2 saati geçti, lokantaya almıyorlar beni, daha 3 saat kalmam lazım.
b: neden kalman lazım?
t: pezevenge para lazım abi. toparlayamazsam döver valla.
b: e kaçsana, veya ne bileyim şikayet etsene polise filan.
t: abi, polis bizi dinler mi hiç? karakola gitsen siktir eder, sokakta görsen alır ekip arabasına götürür ıssıza çöker üstüne.
b: e kaç o zaman.
t: nereye kaçayım abi, ailem reddetti beni, arkadaşlarım sokakta görse tanımaz zaten.
b: yaşında kaç senin?
t: 23 abi.
b: nereye kadar böyle peki?
t: gittiği yere kadar abi. bir çok arkadaşımız dayanamıyor, intihar ediyor. ya da pezevengi, müşterisi, aşığı öldürüyor. kimsenin umursadığı yok bizi.

öncesinde ısınsın diye arabaya aldığım bir travestiyle geçirdiğim yaklaşık yarım saatlik diyaloğun girişi bu şekildeydi.

daha on, on bir yaşında iken bir şeylerin farklı olduğunu anladığını, babasının hissetmesi üzerine çok dayak yediğini, lisede aşık olduğu çocuğu ve onun alaylarını, askerde uğradığı sayısız tecavüzü, sonrasında geçirdiği ameliyatları ve eline düşüp, denize düşen yılana sarılır mottosuyla sarıldığı pezevenginin onu nasıl sattığını ve hor gördüğünü anlattı da anlattı.

asla homofobik bir insan değildim, ama travesti cenahına da sempati duyduğum söylenemezdi. o gece hayatımda ön yargılarımdan birini daha kırdığım bir gece oldu. henüz 23 yaşında, bir çok insanın 70 yılda yaşamayacağı hayat deneyiminin tamamını yaşamış bir insandı o gece arabamdaki. insan. üşüyordu. belki dışarıdaki soğuktan, belki de toplumun onu ötekileştirmesinden. ama üşüyordu.

gerçek adı olduğunu söylediği melih, sahne ismiyle iclal şu anda nerededir, ne yapmaktadır bilmiyorum. ama umarım iyidir ve hayatta bir çıkış yolunu bulabilmiştir. artık üşümüyordur.