bugün
- diamond tema15
- yurtdışı çıkış harcı11
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması14
- babalar günü17
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı8
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- anın görüntüsü11
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj42
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği11
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu12
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı13
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı8
yokladım mı duygularımı
hala sevebiliyor muyum insanları?
sevemiyorum.
bırak bir adamı, herhangi bir insanı sevemiyorum.
sevme yetimi kaybettim sanırsam.
kendimi bildim bileli, hep ama hep mutsuzdum.
kadersiz hissederdim kendim, sanki yanlış bir hayat yaşıyormuş gibi.
sanki geçmişte çok büyük bir acı yaşıyormuşum da onun acısını omuzlarımda taşıyormuşum gibi.
halbuki olan hiç bir şey yoktu.
ya da bir çocuk bunu bilemezdi.
yıllar geçtikçe hayatımda o kadar büyük acılar yaşadım ki, bu yük, yaşayacağım acıların yüküymüş diye düşündüm.
onları yaşadıkça,sanki haketmişim gibi, sanki onları bekliyormuş gibi sessizce o acıları çekmeye başladım.
acı çektikçe hayatımdaki eksik tamamlanıyor, tam oluyordum, ama fevkalade kederli oluyordum.
hala öyleyim.
bazen mutluluğun bana geldiğini sanır, usulca kapımı açar, beklerdim.
merdivenden çıkan ayak seslerini duydukça, babası işten gelen bir çocuğun heyecanı ve sevinci içinde heyecanlanır, kapının eşiğinde beklerdim.
içim içime sığmazdı.
sonra mutluluk gelirdi, kapıya bakardı bir daireyi arar gibi, numaraya bakardı, yüzüme bakardı ve geri giderdi.
bende anlardım zaten bu işte bir terslik olduğunu, yanlış daireye geldiğini.
o yüzden hiç şaşırmaz, kapıyı kapatırdım usulca.
ve beklemeye devam ederdim.
ama artık beklemiyorum.
gelmeyeceğini biliyorum çünkü.
var olduğundan bile emin olmadığım o his, gitti.
bir daha gelmemek üzere.
bense, her zamankinden daha çaresiz, daha bıkkınım.
yokluyorum kendimi ne kaldı içimde diye?
kırık dökük parçalardan başka, hiç bir şey yok.
o da içime batıp duruyor.
hala sevebiliyor muyum insanları?
sevemiyorum.
bırak bir adamı, herhangi bir insanı sevemiyorum.
sevme yetimi kaybettim sanırsam.
kendimi bildim bileli, hep ama hep mutsuzdum.
kadersiz hissederdim kendim, sanki yanlış bir hayat yaşıyormuş gibi.
sanki geçmişte çok büyük bir acı yaşıyormuşum da onun acısını omuzlarımda taşıyormuşum gibi.
halbuki olan hiç bir şey yoktu.
ya da bir çocuk bunu bilemezdi.
yıllar geçtikçe hayatımda o kadar büyük acılar yaşadım ki, bu yük, yaşayacağım acıların yüküymüş diye düşündüm.
onları yaşadıkça,sanki haketmişim gibi, sanki onları bekliyormuş gibi sessizce o acıları çekmeye başladım.
acı çektikçe hayatımdaki eksik tamamlanıyor, tam oluyordum, ama fevkalade kederli oluyordum.
hala öyleyim.
bazen mutluluğun bana geldiğini sanır, usulca kapımı açar, beklerdim.
merdivenden çıkan ayak seslerini duydukça, babası işten gelen bir çocuğun heyecanı ve sevinci içinde heyecanlanır, kapının eşiğinde beklerdim.
içim içime sığmazdı.
sonra mutluluk gelirdi, kapıya bakardı bir daireyi arar gibi, numaraya bakardı, yüzüme bakardı ve geri giderdi.
bende anlardım zaten bu işte bir terslik olduğunu, yanlış daireye geldiğini.
o yüzden hiç şaşırmaz, kapıyı kapatırdım usulca.
ve beklemeye devam ederdim.
ama artık beklemiyorum.
gelmeyeceğini biliyorum çünkü.
var olduğundan bile emin olmadığım o his, gitti.
bir daha gelmemek üzere.
bense, her zamankinden daha çaresiz, daha bıkkınım.
yokluyorum kendimi ne kaldı içimde diye?
kırık dökük parçalardan başka, hiç bir şey yok.
o da içime batıp duruyor.
güncel Önemli Başlıklar