bugün

kelimelerin kiyafetsiz kaldığı anlar

En çok kendi olabildikleri andır. Süreksiz sert sessiz ayrılıklar arayan ömür, satır aralarında ulama yoluyla harfleri seviştirir. Ve her kelime de bu sevişme için bir parçasını ödünç verir. Sevişilen ortamın temizlenmesi zaman alabilir; zira satır araları kan gölüne dönüşür. Dokunduğunu zannettiği iplere sarmalanmak isteyen dizeler de cümlelerin devrilmesiyle öznesini kaybeder. SAğda, sola, 4 bir yanda o meşhur ism-i fâiller aranır durur. Aynı bunun gibidir; hayatları lekeleyen ve mutlu tabloları bozmakla yükümlü görevliler de gong sesinden önce zaten allak bullak etmiştir her yanınızı. Kitabınızı, defterinizi, harflerini, ulandırdıklarınızı, ötenizi, berinizi, üstünüzü, başınızı, yatağınızı... Ama siz yine de kelimelerinize güvenirsiniz, biriktirmiş olduğunuz yeni sevişmeleri de yeni öykülerin, yeni satır aralarına saklarsınız; kabuk bağlayan yaraların kurcuklanacağını bile bile...