bugün

hulya avsar in turkiye nin en guzel kadini olmasi

türk halkının özgür iradesiyle seçtiği(!), yapılan anketlerde açık ara önde olan(!), gerçekten de güzelliğiyle ve özellikle selülitsiz bacaklarıyla(!) bu unvanı sonuna kadar hakeden hülya avşar'ın yıllara meydan okuyan güzelliği(!) karşısında yapılacak tek şeyin er ya da geç bu gerçeği kabullenmek zorunda olmamızı anlatan bir fenomen.

televizyonda ne zaman bir magazin programı seyretsem hülya avşar'ın "türkiye'nin en güzel kadını hülya avşar" olarak lanse edilmesi ve bir ara sokakta insanlara "sizce türkiye'nin en güzel kadını kim?" sorusu sorulduğunda çoğunluğun hülya avşar demesi güzellik anlayışımı sorgulamama neden olmuştur.

bir televizyon kanalı, neden aslında halk tarafından o kadar da güzel bulunmayan bir bayanın abartılı bir şekilde reklamını yapsın, zorla halka "en güzel bu lan işte, siz ne anlarsınız" dayatmasını yapsın henüz çözmüş değilim lakin ortada bir gerçek var ki türkiye'nin en güzel bayanı hülya avşar değildir. o an sorulan 100 kişiden 5'i hülya avşar cevabını veriyor ve o 5 kişiyi ardı ardına göstererek "bakın halk yine hülya avşar dedi" deniliyor.

"sen beğenmiyor olabilirsin başkası beğeniyordur, zevkler ve renkler tartışılmaz hyper" diyenleri duyabiliyorum. hayatımda duyduğum en saçma laflardan biridir bu "zevkler ve renkler tartışılmaz" lafı. ne yani ben şimdi pedofil olsam, beni eleştirme hakkınız yok mu? benimle bu zevkimi tartışma hakkınız yok mu?

"güzellik göreceli kavramdır hyper, yapma gözünü seveyim, salak salak konuşma" diyenleri de duyar gibiyim. iyi de arkadaşım, hangi bayana selülit yakışıyor. 160 cm boyunda bir bayan bacakları birer smo güreşçisi kadar ve selülitli ayrıca varis desen almış başını gidiyor. göğüslere hiç değinmek bile istemiyorum zira sütyeni çıkarsa dizlerine kadar sarkacak neredeyse. bu mu lan güzellik?

bu konuyu kiminle konuşsam "ya aslında ben şunu şunu beğeniyorum ama halk hülya avşar diyor" gibi sözlerle karşılaşıyorum. bu kadını sen beğenmiyorsun, ben beğenmiyorum kim beğeniyor lan peki?