bugün

ahmet atakan

ironiktir. bende gökçeada'da okudum. onun fotoğraf çekildiği yerlerde benimde fotoğraflarım var. onun yerinde bende olabilirdim. şu an annem ağlıyor, babam yas tutuyor olabilirdi. sağcı ya da solcu değilim ki ben. ötekileştirilen, bir tarafa çekilmeye çalışılan, meydanlardaki onbinlerden biriyiydm.

post modern darbe olduğunda, başörtülülerin başlarından başörtüsü sıyrıldığında oradaydım. o kızcağızların haklarını savunmak için. annemin hakkını savunmak için.

sonra antimilitarist oldum. darbeye sövdüm, askere kızdım.

gezideydim. önce ağaçlar kesilmesin diye sonra, halk oyuyla gelen ama bir diktatör gibi davranan, istediğimi yaparım ben diyen ve demokrasinin sadece sandıktan ibaret olduğunu düşünen bir başbakan'a karşı.

güvenpark'taydım. 4,5 metreden devletin polisi tarafından kafasından vurulan ethem için.

eskişehir'deydim. polisler tarafından dövülerek öldürülen ismail için.

sonra polisten nefret ettim. emri verenlere sövdüm, onları yetiştiren ailelerine kızdım.

tüm bunlar olurken medya penguen belgeselleri yayınladı, benim gördüğüm gerçekleri çarpıtarak yayınladı, bir kaç karşıt görüşlü küçük medya kuruluşu ise olanları daha da abartarak yayınladı, onlara da kızdım.

sonra medyaya küfür ettim, televizyonu kapattım.

mustafa sarı, eylemcilerin peşinden koşarken köprüden düşerek şehit oldu. herkes oh çekerken ben devlete sövmeye, hükümete beddua etmeye başladım.

sonra ahmet'in öldüğü duyuldu, herkesten ayrı sesler çıktı. valisi, devlet görevlisi adli tıp kesildi sanki oradaymışlarcasına olayın üzerini kapatmaya çalıştı.

kızdım , öfkelendim, küfür ettim, lanet ettim bu ülkeye. bu topraklar üzerinde yaşayan herkese.

işte böyle anarşist oldum ben.

nur içinde yat ahmet. senin yerinde bende olabilirdim. benimde aynı yerlerde fotoğraflarım var, sende benden farklı değilsin. sadece öldün. benim yerime, bizim yerimize.
güncel Önemli Başlıklar