bugün

uzunköprü

edirne'nin tarihi köprüye sahip,gelişmemiş ama herşeye rağmen bana şirin gelen ilçesi. içinde güzel insanlar barındırır. çarşıdan biraz uzaklaştığınızda çeltiğin ilginç kokusunu almaya başlarsınız. özellikle yaz aylarında ergene'deki kanalizasyon kokusu can sıkıcıdır. akşam 7'den sonra mümkün olduğunca acıkmamanız gerekir,çünkü yiyecek pek bir şey bulamazsınız. gece çok acıkırsanız, ergene otel'in hemen karşısındaki lokantadan patates alabilirsiniz. (denedik onayladık, gece 3'te gittik patatesimizi aldık,dönüşte de köpeğe kovalandık,sonra eve geldik patatesimizi kızarttık ve afiyetle yedik) eviniz kavak mahallesi'ndeyse minibüse ilk siz binip,oturursunuz. aşçıoğlu mahallesi'nde oturuyorsanız,dedelerinizin dedelerinin dedeleri de uzunköprü'lüdür. perşembe günü çarşı inanılmaz kalabalık olur çünkü pazar kurulduğu için köydeki halk merkeze gelir. postanede çalışan sarı saçlı,orta yaşlı,uyuz,suratsız bir kadın vardır,hiç hoş değildir. canınız dondurma isterse hemen cazgır'a gidersiniz. canınız profiterol isterse,hemen balaban'a gidersiniz.

acısıyla, tatlısıyla güzel yerdir.