bugün

gülse birsel in gezi parkı yazısı

Banu Avar yazısıyla karşılık verilesi yazı. Buyrun :

BDPKK öncülüğünde Taksim’de Gezi parkı nın yok edilmesini protesto eden kalabalık birden kendini uluslararası bir harekâtın öznesi olarak buldu!

Olay çok önceden hazırlanmış görünüyor, ama kalabalıkların bundan haberi yoktu… Bir anda olay dünya çapında Twitter ve Facebook’ta ‘en çok izlenen’ oldu… Taksim meydanı yabancı muhabir ve muhbirle doldu… New York Times da meydanda, ingiliz haber ajansları da… ‘Occupy (işgal)’ adıyla anında sosyal medya pompalandı! Uluslararası Olimpik Komitesi’ne çağrı mektupları yayımlandı. Reyhanlı’da kılları kıpırdamayan Boğaziçi’li öğretim üyelerinden bir kısım Batı’lı dostlarına şikâyet dilekçeleri yolladı. isveç’te alternatif ‘Nobel’ ödülü almış olan TEMA Vakfı meydandaydı. Bianet adlı site ‘KENT Dostluk ve Dayanışma Hareketi’ olarak ortaya çıktı! Tabii ki ‘International Coalition’ damgası taşıyorlardı. 23 Nisan, 19 Mayıs, ‘Silivri gaz savaşları’nda ağzını açmayan Uluslararası insan Hakları Derneği duruma vakıftı, gereğini yapacaktı! Sosyal paylaşım ağları, birebir Mısır’daki Arap Baharı kokulu mesajlarla sallandı. Erdoğan’ın polisleri acımasızdı! Yaralılar Divan Otel’e sığındı, Starbucks kapılarını kapadı. CHP, Taksim için Kadıköy’de miting planladı…

15 gün önce Hatay Reyhanlı’da hükümetin destek verdiği caniler katliam yapmış, bir ilçeyi yok etmişti, 50′den fazla ölü ve yüzlerce yaralımız vardı! Bu kadar ses çıkmadı!

Bir gece önce bir milletin en değerli varlığı elden çıkarılmış, TPAO’nun yabancılara peşkeşi mecliste karara bağlanmıştı! Hiç ses çıkmadı!

Türkiye’de ‘bahar’ rüzgârları estirenler var. Dünya’nın 3. kez karıştığı bu ortamda birbiriyle gırtlaklaşan farklı küresel çetelerden yanalar. Erdoğan’ın suyunu ısıtmak isteyen farklı bir çete için çalışmaktalar… CHP ve BDP ‘Taksim Baharı’ için omuz omuzalar…

Gerçek ile sanal muhalefeti ayırma zamanı!