bugün
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz14
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste22
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- anın görüntüsü18
- nişanlı kalmanın saçma olması13
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil20
- icardi190514
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- beni özlediniz mi8
- okula bikiniyle gelen kız8
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması16
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- türklerin çok kolay devlet kurması9
- karadeniz bölgesinde yaşamak11
- maca sekiz13
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri22
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi18
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- embesil yazarlar8
- en nefret edilen yazarlar8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho28
- en dindar özelliğiniz12
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git12
68 neslinin efsanevi tanığı, onun için yazdığım birkaç satır buyrun
üzerimize düşen görevin bu denli ağır olduğunu ilk başta farketmemiştik tabii olarak. çocukluk yıllarında dışarda oynarken ne alırsan al paylaşmak zorundasın gibi hissiyle aşılandı sosyalizm olgusu. belkide şirinleri o kadar çizgi film arasında neden bu kadar sevdiğimizin kanıtı, ve maç yapmak için kurduğumuz kaleleri yıkıp geçendi belkide kapitalist arabalar bu yüzden arkasından yaptığımız isyanın ilerki yıllarda reele dönüşen bir anarşizm olduğunu bilmiyorduk elbette. habersizdik kitaplardan, dergilerden sadece önünden geçtiğimiz kahvehanelerde mırıldanılan ne olucak bu memleketin hali lafını sık sık duyar anlam veremezdik çünkü o an tek derdimiz oyunda kaç cilli kaybettiğimizdi. daha sonra lise yıllarında tanıştık siyasetle ilkokulda da pek birşey yoktu haliyle beden eğitimi dersi herzaman bir adım önde gibiydi. ağbilerimizden öğrendik eli yumruk yapıp havaya doğru yükseltmeyi anlam veremesekte dilimize dolanmıştı etrafa umutla söyledikleri sloganlar. pek parlak sayılmazdı derslerimiz hele matematik vardı ki hiç çakmazdık zaten derste çalışmazdık çok kitap okurduk deli gibi bu yüzdendir çalışmadan 5 aldığımız edebiyat ve tarih. bazı hocalar vardı ki isyanımızı anlar gibi şefkatti bizlere işte onlardı sadece bizim değil geleceğin düşünen adamlarını eğiten insanlar çünkü bir başka okurduk nazımın şiirlerini anlaşılırdık hemen bakışlardan, sohbetten, kitaplardan ve deniz ağbinin devrim montundan. sevmezdik pek kışları kar yağarken lüks bir kafede sahlep içen sinek kaydı kravatlı adamlardan da pek hoşlanmazdık zaten. bizim derdimiz dışarıda soğukta ellerini ovalayan işçi donmadan topladığı kartonları eve götürmeye çalışan çocuk oldu işte bu yüzden aşıktık ilkbahara grup yorum dinlerken gelen bahar güneş doğacak açacak çiçek diyordu sessizce çalan bir devrimcinin kulaklığında ne güzeldi ki düşünen bir gençlik hayali işte bu yüzden gece yattığımızda bir kadın değildi düşüncemiz toplumdu, düzendi, ezilenlerdi. benim gibi düşünen çok insan vardı hayali olan düzen hayal eden, çalışan, sadece hakkını isteyen ama biri kardeş gibiydi candı, sohbetlerinden keyif aldığım, sabaha kadar şakalaşmaktan bıkmadığım, kitaplarını verdiği omzumda bir eldi serkandı. bir diğer elde efeydi. denizi sevdik biz, ilkbaharları, kırlangıçları. çoğu zaman tahta taburelerde çay içerken duyulan huzurdu gelecek. yan tarafta edilen muhabbetin anakonusuydu memleket hali geleceğe duyulan endişeydi, alnın kırışmasıydı efkarla çekilen sigaranın dumanı. sezen çalardı bir taraftan yırtık bir afiş seni gördüm duvarda diyordu oda devrimi anlatıyordu. kaldırımlar biliyordu bir devir muhteşemlerdi ve bizde bir devir muhteşemdik, güz güneşinden hüzünlü ilkyazdan şendik, bizi düşündüren memleket haliydi okuduklarımızdı 20 yaşında bana ve bize bunları yazdıran düşündüren sokağa döktüren. anarşist bunlar deyip bize vatan haini gibi bakanlara, geleceği düşünmeyenlere her gelen güçlü iktidara razı olanlara karşı pek birşeyde söylemedik okuduk yazdık okuttuk. bizim gençliğimize anlam katan buydu. bir fikir, bir nesildik, kardeşlik oku çocuk, soran olursa denizdendir denizden.
üzerimize düşen görevin bu denli ağır olduğunu ilk başta farketmemiştik tabii olarak. çocukluk yıllarında dışarda oynarken ne alırsan al paylaşmak zorundasın gibi hissiyle aşılandı sosyalizm olgusu. belkide şirinleri o kadar çizgi film arasında neden bu kadar sevdiğimizin kanıtı, ve maç yapmak için kurduğumuz kaleleri yıkıp geçendi belkide kapitalist arabalar bu yüzden arkasından yaptığımız isyanın ilerki yıllarda reele dönüşen bir anarşizm olduğunu bilmiyorduk elbette. habersizdik kitaplardan, dergilerden sadece önünden geçtiğimiz kahvehanelerde mırıldanılan ne olucak bu memleketin hali lafını sık sık duyar anlam veremezdik çünkü o an tek derdimiz oyunda kaç cilli kaybettiğimizdi. daha sonra lise yıllarında tanıştık siyasetle ilkokulda da pek birşey yoktu haliyle beden eğitimi dersi herzaman bir adım önde gibiydi. ağbilerimizden öğrendik eli yumruk yapıp havaya doğru yükseltmeyi anlam veremesekte dilimize dolanmıştı etrafa umutla söyledikleri sloganlar. pek parlak sayılmazdı derslerimiz hele matematik vardı ki hiç çakmazdık zaten derste çalışmazdık çok kitap okurduk deli gibi bu yüzdendir çalışmadan 5 aldığımız edebiyat ve tarih. bazı hocalar vardı ki isyanımızı anlar gibi şefkatti bizlere işte onlardı sadece bizim değil geleceğin düşünen adamlarını eğiten insanlar çünkü bir başka okurduk nazımın şiirlerini anlaşılırdık hemen bakışlardan, sohbetten, kitaplardan ve deniz ağbinin devrim montundan. sevmezdik pek kışları kar yağarken lüks bir kafede sahlep içen sinek kaydı kravatlı adamlardan da pek hoşlanmazdık zaten. bizim derdimiz dışarıda soğukta ellerini ovalayan işçi donmadan topladığı kartonları eve götürmeye çalışan çocuk oldu işte bu yüzden aşıktık ilkbahara grup yorum dinlerken gelen bahar güneş doğacak açacak çiçek diyordu sessizce çalan bir devrimcinin kulaklığında ne güzeldi ki düşünen bir gençlik hayali işte bu yüzden gece yattığımızda bir kadın değildi düşüncemiz toplumdu, düzendi, ezilenlerdi. benim gibi düşünen çok insan vardı hayali olan düzen hayal eden, çalışan, sadece hakkını isteyen ama biri kardeş gibiydi candı, sohbetlerinden keyif aldığım, sabaha kadar şakalaşmaktan bıkmadığım, kitaplarını verdiği omzumda bir eldi serkandı. bir diğer elde efeydi. denizi sevdik biz, ilkbaharları, kırlangıçları. çoğu zaman tahta taburelerde çay içerken duyulan huzurdu gelecek. yan tarafta edilen muhabbetin anakonusuydu memleket hali geleceğe duyulan endişeydi, alnın kırışmasıydı efkarla çekilen sigaranın dumanı. sezen çalardı bir taraftan yırtık bir afiş seni gördüm duvarda diyordu oda devrimi anlatıyordu. kaldırımlar biliyordu bir devir muhteşemlerdi ve bizde bir devir muhteşemdik, güz güneşinden hüzünlü ilkyazdan şendik, bizi düşündüren memleket haliydi okuduklarımızdı 20 yaşında bana ve bize bunları yazdıran düşündüren sokağa döktüren. anarşist bunlar deyip bize vatan haini gibi bakanlara, geleceği düşünmeyenlere her gelen güçlü iktidara razı olanlara karşı pek birşeyde söylemedik okuduk yazdık okuttuk. bizim gençliğimize anlam katan buydu. bir fikir, bir nesildik, kardeşlik oku çocuk, soran olursa denizdendir denizden.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar