bugün

filtre kahve

kahve pişirmenin 4 yolu vardır;

1- french press (kimikleri bunu filtre kahve zanneder ki yanlıştır. hani şu kafelerde önünüze gelen üstten basmalı bir zımbırtı var ya o işte)
2- filtre kahve
3- kahve makineleri(espresso makineleri yani)
4- türk kahve pişirme yöntemi (insanların türk kahvesi dediği şey)

bu dört kahve pişirme yöntemi için kavrulmuş kahve çekirdeklerinin farklı boyutlarda çekilmesi gerekir.

1- french press için; kalın
2- filtre kahve; ince (kağıt filtre ya da kendinden filtreli makine için biraz değişir ayar)
3- espresso makineleri için; çok ince
4- türk kahve pişirme yöntemi için ise çok ama çok daha ince çekilir kahve ve pudra kıvamına getirilir neredeyse.

bu 4 yöntemde de amaç sıcak suyun içerisinde kahve çekirdeğini demlemektir esasında.

filtre kahveyi lezzetli yapan en son şey belki de onu demleme yöntemidir. yani sizin kahve çekirdeğiniz ve suyunuz iyiyse french press ile demlenen kahve de filtre kahve ile aynı lezzeti verir. bazı arkadaşlar suda çözünebilen paket kahvelerle filan kıyaslamışlar ama onlar çok farklı bir şeydir. o paket kahveler demlenmiş kahvenin tekrar kurutulup toz haline getirilmesiyle ve sonra da tekrar sıcak suda çözünerek içilebilmesi prensibiyle satılan kahvemsilerdir.

yukarıda bahsettiğim ilk 3 yöntem de çekilmiş kahve çekirdekleri arasından sıcak su geçirilir. türk kahvesinde ise soğuk suya konan çekilmiş kahve çekirdekleri sürekli karıştırılarak tadı suya geçirilir. ben sevmem türk kahvesini, kendi adıma çekirdeğin aromasını bozduğunu düşünürüm. ben sert kahve istediğimde tercihim espresso olur.

filtre kahvelerin tadı kullandığınız çekirdeğe göre değişecektir. benim şahsen hem french press ile hem de filtre kahve makinası ile yapıp da en sevdiğim kahve guatemala' dır. bunun dışında starbucks, gloria jeans gibi yerlerde hem yöresel kahve çekirdekleri, hem de bu yerlerin kendi özel harmanlarını bulabilirsiniz. emin olmamakla birlikte fiyatını göz önüne aldığımda kahve zincirlerinde satılan filtre kahveler en vasıfsız kahve çekirdeğinden yapılmaktadır. gerçekten kahve ile ilgileniyor, kahve kültürü konusunda gelişmek istiyorsanız kanımca french press kahveleri deneyin. böylece hem farklı farklı kahveleri denemiş olursunuz hem de her biri masanızda, gözünüzün önünde demlenmiş olacağından kokusunu, aromalarını keşfedebilirsiniz.

edit: başlığı okurken şunu fark ettim ki pek çok kişi suda çözünebilir kahveyi öğütülmüş kahve sanıyor. hatta orada öğütülmüş o kahve direkt midenize giderken bund akahve filtrenin içinde kalır dolayısıyla bu daha az zararlıdır mideye diyen var. alakası yok.
suda çözünebilir hazır paket kahvenin yapılışını örnekle şöyle açıklayayım;
filtre kahve makinasında kahve yaparsın. bir bardak alırsın. aldığın o bir bardağı kurutursun(tabii evde yapamazsın da işte yapılışı böyle aslında) kuruttuğun o kahveyi toz haline getirir bardağa doldurursun.(tabii ki ilk başta 1 bardak olan kahvenin miktarı aynı kalmaz) kahve içmek istediğin zaman o bardaktan 1 çay kaşığı kahveyi alıp sıcak su dolu başka bir bardağın içine atarsın ve karıştırısın. al sana kahve, tabii artık ne kadar kahve denirse. o yüzden etrafınızda 3' ü 1 arada içip de kendini kahve tiryakisi olarak tanımlayan özentiler varsa gülün geçin. her şeyden önce kahve tiryakisi olmak iyi bir şey değildir. bağısaklar tarafından suyun emilmesine neden olur ki bu kabızlığa hatta hemoroide yol açabilir. günde 3-4 espresso içmeden duramam diyorsanız ciddi bir tiryakisiniz demektir ve beni dinleyin, azaltın.
kahve; tutkudur, şehvettir, keyiftir, kültürdür... farkına vararak, keyfini çıkararak ama abartmadan tüketiniz.