bugün

lise anıları

liseyi yatılı okuduğumun için dışarı hayatımız yoktu (şehir merkezine uzak bir yerleşke de okuduk liseyi) bu yüzden, okey, kağıt, tavla gibi eğlencelerden hep mahrum kalıyorduk. bir gün arkadaşlarla oturduk, bu böyle olmayacak artık son sınıf olduk kağıt oynayalım diye karar verdik. temin etmek kolaydı oynamak g.t isterdi. neyse saat gece 2 suları, herkes uyuyor yurtta, kapının altına da havlu sıkıştırdık ki dışarıdan kimse görmesin ışığın açık olduğunu, sessiz sessiz oynamaya başladık. her şey güzel gidiyor, batak oynuyorduk ki, kapının açılmasıyla (sesi nasıl duyduysa!) belletmen içeri bir girdi. dedik ki biz şimdi gerçekten s.çtık. yatılı okulda kumar oynamak okuldan atılma sebebiydi. hemen kumar diye adlandırılıyordu !. ailelerimiz bizi bin bir emekle okutup, gurbete gönderiyorlar, bizler de öğretmen lisesinden çıkıp, vatana millete hayırlı birer öğretmen olacağız diye geldik, eğer atılırsak ailelerimize ne derdik ! korku bütün vücudu sarmaya başlamıştı. belletmen sakin bir şekilde bütün kağıtları aldı ve dedi ki:

-1 deste de kaç kağıt var ?
-52 kağıt var hocam.
- aferin sana 493 ( okul numarası) Osman, peki bunun suçunu biliyor musunuz ?
- evet hocam (başlar aşağıda),
daha sonra bize benimle gelin dedi, bütün kağıtları alıp odasının yolunu tuttuk. odasına girdiğimizde bir arkadaşa kağıtların hepsini vererek, kendi isminin ve mertebesinin yazılı olduğu damgayı uzatarak bütün kağıtları tam ortasından damgalamasını istedi, o da denileni harfiyen yerine getirdi. daha sonra şunları söyledi;
-15 dakika için de destedeki her kağıt çok ince detaylarla 8 eşit parçaya bölünüp, toplam : 416 adet eşit kağıt parçalarıyla odama getirilecek dedi ve bize odadan çıkmamazı söyledi.
bizde yaparsak bizi affeder diye hızlı bir şekilde istenileni yapmaya koyulduk. odasına gittiğimiz de tam 14. dakika da odaya girdik. hiç bir şey demeden elinde ki kağıt parçalarını aldı ve beraber pansiyonun en son katına çıktık. pencereyi açıp bize hayatımız boyunca unutamayacağımız o bakışı yapıp, bütün kağıt parçalarını karlı bir samsun gecesinde (ladik) dışarıya attı. biz anlam veremedik ilk başta. daha sonra şunları söyleyince işin rengi belli oldu;
- sabah saat 8 e kadar, bütün kağıt parçalarını tek tek birleştirilip(bantla yapıştırılıp) odama getirilecek, eğer bir tek parça bile eksik olursa hakkınızda işlem yapıp tasdiknamenizi elinize veririm. şok olduk, bir yandan uçuşan kağıt parçaları gözümüzde ayrılmıyor bir yandan şiddetli kar yağışı, ne yapacağımız bilmiyorduk. gündüzlü okuyan arkadaşlara söyleyip, bize bir deste kağıt getirin diyemezdik, çünkü damgalanmıştı. yapacak tek bir şey kalmıştı, tek tek kağıtları bulmaktı geriye kalan. saat gecenin 3üydü. tam 5 saatimiz vardı, imkansız değildi. 4 batak arkadaşı ve dışarıdan 8 koğuş arkadaşını da yanımıza alarak gecenin tipisinde dışarıda kağıt aramaya başladık. sabah saat 8 de odasına gittiğimizde toplam 7 parça eksiğimiz vardı(aklımda kalanlar maça 8, kupa kızı, karo 4 ve maça 5 lisi). gösterdik, sabaha kadar uyumadığımızı söyledik, sonra dedi ki belletmen;
-1 hafta boyunca kömür taşıma cezası veriyorum size, şimdi odadan çıkın.
belki sizlere komik gelecek ama o an yaşadığım mutluluğu ve bu anımı ömür boyu unutmayacağım.

yer: (bkz: ladik akpınar anadolu öğretmen lisesi)