fakir fakir dünya barışı istemek

ne zaman elif şafakla ilgili bişey okusam, görsem kafamı kurcalayan hadise. elif hanım, kitapları farklı dillere çevrildikçe, farklı ülkelerden banka hesabına niagara şelalesi misali eft'ler aktıkça bu dünya barışı olayına daha pornografik bakıyor.

- aşk'ın iran kapağı çok güzel olmuş, dünya barışı gelsin yaa.

- baba ve piç'in ingiltere baskısı çıktı, yaşasın halkların kardeşliği yeah!

- şems, nihayet yunanistan'da, okyanuslar birbiriyle sevişsin oyhş!

- araf, azerbeycan'da 15. baskısısın yaptı, benjamiğğğn, çıldırtıyosun beni..

bizim bi marangoz var nevzat usta. zengin muhitte oturmasının etkisiyle herhalde, biraz enteldir. "ben, malzemeyi başka bir boyuta taşımakla ilgileniyorum" falan der kendini tanımlarken. ama işte 47 yaşında ve her türk erkeğinde olduğu gibi kadınlara zaafı var. fakat bununki biraz farklı; kokona kadınları acayip arzuluyor. azcıcık içse "o berna'yı ne parçalarım haberi olsa bana bi daha dolap molap yaptıramaz" falan diyor.

bir gün cigaralarımızı tellendirirken dünya barışı mevzusunu açıp, onun o eşsiz birikiminde faydalanmak istedim. biraz dertliydi. az önce bi kokonanın evinden ölçü alıp gelmiş.

- kardeşim, böyle fakir fakir de barış isteyesi gelmiyo insanın. ben sultan hanım'a kayamadıktan sonra neyleyim barışı. sikerim barışını ben sultan için roma'yı yakarım amına koyım.

beynimden vurulmuşa döndüm. ben ki dünya barışı için ibne olmam gerekiyorsa düşünürüm, fakat nevzat usta'yı kıramam. bundan sonra savaş ilan ediyorum amına kodumun zengin olduktan sonra dünya barışı isteyenlere. o nevzat usta ki; o sultan hanım'a kaydıktan sonra hiç düşünmeden "kardeşim, sen de kaymak ister misin? kekremsi bi tadı var." demekten imtina etmeyecek yüce bir insan. diğer tarafta pisliğini temizleyen insanlara acıyıp "onlar da mutlu olsun bari" düşüncesiyle dünya barışı, halkların kardeşliği söylemlerini dillerinden düşürmeyen götverenler; hodri meydan amına koyim.

vallahi de billahi de nevzat usta'nın o repliğinden sonra, sözün her alımlayıcıda illaki aynı resmi çağrıştırmayacağına dair postyapısalcı tezi olumluyorum. bu böyle bilinsin.