bugün

nasılsın sorusu alamamak

o kadar dibe battım ki artık böyle entryler girmekten bıktım tarzında cümleler kurmaya başladım.

hayatın o kadar zor bir şey olduğunu anlayana kadar herkes gibi bende mutluydum.kafamada dert tasa olmadan yaşarken, sürekli kendime bir şeyler uydururdum.sevdiğim kızla beraberdim, başka diğer kızlarla sürekli bir bağ halinde takılır, gezer, tozar, hatta şuanda hayatımda olmayan mutluluğa sahip olurdum.

her şey toz pembe tadında giderken bir iki ufak şey oldu. hayat belki de o zamanlar ilk çelmelerini takıyordu bana o zamanlar dahi hiç umursamıyorum üstüne bile düşmeden mutlu olmaya devam ediyordum.

sonraları hayatın bu beni yere düşürme çelmeleri sıklaştı, hayat çok zor diyen büyüklerimin doğru olduğu birer birer ortaya çıkarcasına olaylar beni bulunca gerçekten de hayatın zor olduğuna dair kaygılarım arttı.

artık gerçeklerle yüzleşme vaktim gelmişti. hayat bir ömür bana gülmeyecekti bunu biliyordum ama çok erken geldi bu mutlulukla ayrılma vakti. ondan sonra ne olduysa oldu ve hiçbir şeyim yolumda gitmemeye başladı, herkesin şikayetçi olduğu kötü günümde kimse yanımda değil olgusu beni de sardı. çok tanıdığım, çok eğlendiğim, çok zaman harcadığım insanlar vardı yanımda. ama artık kimse kalmadı yanımda. kalanlar bana biraz da olsa* sahip çıkıp destek olmaya çalışıyorlar. yanımda sevdiğim kız yok, cebimde param yok, zorda kaldığımda başımı yaslayacağım bir omuz yok, bana değer veren insan sayısında müthiş bir azalma var derken artık o saçma evreye geldim. acaba iyice dibe battım mı? bu soruyu sormaya başladım kendi kendime, hatta bu olaylara isyanlarım arttı.
ben nasıl bu hale gelirim?,
ben bu durumdan nasıl çıkarım?,
neden hiçbir şeyden zevk almıyorum?, sorularına cevap alırken bazen dönüp farkediyorum.

kimse benim halimi hatrımı sormuyor. nasılsın? sorusu gelmiyor artık bana. çok ama çok kötü durumda olduğumun kanıtıdır bence bu.

sahi ben nasılım?
nasılsın ümit?