bugün

ilkokulda resim dersinden akılda kalanlar

untulamayan anılardır.

ilkokul derslerimize matematik hocamız, resim hocası olarak da giriyordu ve bizden serbest resim çalışması yapmamızı istemişti, yaptıktan sonra, herkesi tek tek masasına çağırıp resimleri kontrol etti. sıra bana geldiğinde acımasızca küçümseyerek eleştirdi, "bu ağaç uzakta büyük yapılmaz bir kere, bu ağaç yakında büyük yapılır, bu adam evin yanında bukadar bukadar büyük durmaz..." bütün perspektiv hatalarını tek tek eleştirdi kızarak ama azarı yemekten korktuğum için söylemediğim şeyler oldu "bize resim konusunda, perspektif konusunda tek bir bilgi bile öğretmeyen, hiç bir fikir vermeyen pislik, kızarak eleştirmeye ve küçük düşürmeye gelince bir numaraydı..." birşeyler öğretmiş olsaydı ve buna rağmen başarısız olsaydım, bu küçümsemeleri önemsemeyecektim ama bize resim konusunda hiç bir şey öğretmemiş, gelip sadece kırk dakika boş boş oturan bir kadının beni azarlaması çok zoruma gitmişti.

Bir sene sonra profesyonel bir resim hocası geldi derslerimize ve resim yapma konusunda tüm ipuçlarını öğretti, o yıldan beri albert durer kadar iyi kara kalem çalışmaları yapabiliyorum. ayrıca o yıl öğrendim ki resim öğretilebilir, her zaman doğuştan yetenek şart değil.
güncel Önemli Başlıklar