bugün

selanik göçmeni

şu an bu satırları yazan yazardır. evet efendim selanik göçmenleri vakti zaman önce çok büyük varlık yaşamış ardından yunan işgalinden sonra ne olduysa anadolu'ya gönderildikten sonra olmuştur. varlıktan yokluk görmüşler. babamın babaannesi anlatırmış babama; ''portakal ağaçlarımız zeytinlerimiz osmanlı liralarımız vardı hepsini bıraktık''

babamın dedesinin zamanında yetiştirdiği bir yunan çırak varmış. çırak öksüz büyümüş ve dedem bunu yanına almış. yunanlar selanik'e geldikten sonra bu çocukta gelene gidene laf atar olmuş. gelen türk kızlarına laf atarmış dedem bir kaç kez oğlum yapma etme demiş ama dinlememiş tabi türklüğe de laf etmiş. koynunda yılan beslemiş anlayacağınız. bir gün yine böyle bu çocuk laf atarken, dedem bunu tenhaya çekmiş kafasını baltayla ayırmış. ardından gitmişler izmir'e.. atalar
burda deniz var çocuklar boğulur demesin mi. gitmişler kayseri'ye keşke kayseriye gelmeyip, izmir'de kalsalarmış.

(bkz: bu da böyle bir anımızdır işte)

edit: imla.