bugün

adalet

sözlük anlamında hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir. haksızlığa uğrayanın sığınacağı çatıdır adalet. koşulsuz güvenebileceği ve kanuna inanabileceği değerdir. tabii ki bunlar sözlük anlamından türetebileceğimiz ifadeler, ama aslında hiçbiri değildir! günümüzde sözlük anlamının dışında adalet, dışarıdan bakıldığında tam formunda ve sızdırmayan gözüken ancak yakından bakıldığında her tarafı küçük çatlaklarla dolu bir fıçıdır. ve o küçük çatlaklar yüzünden her zaman açık veren bir kavramdır. adalet aslında hayatın ta kendisidir. adalet basit bir kelime değildir! asla olmamıştır. ancak insanoğlu bu kavramı o kadar aşağılamış ve hafife almıştır ki zamanımızda, artık güvenebileceği tek adalet tanrının adaleti haline gelmiştir. her zaman en güvenilir olan adalet...

insanların dünyasındaysa adalet kelimesi yerini daha çok adaletsizliğe bıraktı yavaşça ve sessizce. ve bu adaletsizlik düzeni bozdu adice, zalimce. haklı, haksız oldu. düzeni bozan galip oldu nedensizce... bir nedenleri vardı ama ona da neden denilebilirse... o neden ise satın aldı adaleti kalpsizce...

hırsızlığın, zalimliğin, savaşların, yıkımların, terörün nedeni adalet'sizlik' değil mi başka bir deyişle... bu kavram değişip düzelene kadar da maalesef azalmayacak bu kargaşa... adalet yerini bulur kadar da doğru bir söz yoktur bu arada... bahsettiğim adalet dünyadaki adaletti. dünyada adalet kavramına dair tek bir değer kalmasa bile yukarıdaki söz eninde sonunda amacına ulaşacak ve doğruluğunu kanıtlayacaktır. allah'ın adaletine inanmalı ve asla kaybetmemeli bu inancı...