bugün

calin davullari

dvm Çok geçmeden de, Memet işinden izin alarak köyüne gidip ana-babasına açtı durumu. Onların da rızasını alarak, üç beş armağan yetirip kentin yolunu tuttular. Rüstem Aga nın Hortacı;daki evinin kapısını çaldıklarında, Fitnat ın yüreği duracak gibiydi. Al yanakları biraz daha kızarmış olarak, elleri titreyerek açtı konağın kapısını. Konukları anası babası da kapıda karşıladı. Konağın büyük salonuna aldılar. Şuradan buradan konuşup, kahvelerini içerken Allahın emriyle diye başladı Memetin babası. Sonra da Kısmetse olur. Hele bir de kızımıza danışalmı. Lakin Fitnat bizim evimizin şenliği. Onsuz bu konağın tadı kalmaz. Biz isteriz ki, oğlunuz bizimle olsun. Evimizde kalsın. Bize evlat olsun. Kızımız da bizden kopmamış olur deyince Memet in babası; niyetimiz sizinle akraba olmak. Memet zaten kent yaşamına alıştı. Kızınızı köye getirip de ne iş tutacak. Bizim zaten üç tane gelinimiz var köyde. Sizin dediğiniz gibi olsun. Yeter ki mutlu olsunlar deyip söz kestiler. Fitnat kız, kapı aralığından konuşulanları dinlerken sevinçten uçuyordu.

Usulen kızlarıyla konuşup, sonucu bildireceklerini söylediler. Konukları yolcu ettiler. ilkin Fitnat la konuştu babası. Ne desin Fitnatcık. Siz bilirsiniz baba. Siz uygun görürseniz ben de evet derim diye görüşünü bildirdi. iç güveyi alacakları için fazla beklemeyip, düğünü bir an önce yapmaya karar verdiler. Nasıriç teki çiftlik evlerinde davulları çaldırıp, anlı şanlı bir düğün yapacaklardı. Gençler heyecanla o günü beklerken,i kabus gibi bir hastalık kasıp kavurmaya başladı. Kolera dedikleri illet, bir çok canı alıp götürmeye başlamıştı. Kenti karabulutlar gibi sarmıştı kolera. Yalnızca Selanik i değil tüm Rumeli yi sarmıştı. Kimine göre Selanik limanlarındaki yabancı gemilerden bulaşmıştı; kimine göre de Balkanlar aki savaştan kaçıp Selanike sığınan göçmenler taşımıştı kolerayı. Şu Bu Tevatür çeşit çeşit. Ama yaşam sürüyor bir yandan.

Çok geçmeden iki aile yeniden bir araya gelip düğün gününü kararlaştırdılar. Üç hafta içinde hazırlıklar tamamlanıp, düğün yapılacak, gençler baş göz olacaktı. Konu komşudan bazıları, varsıl, saygın Rüstem Aga nın kızını, yoksul bir gence iç güveysi olarak vermesini hoş karşılamıyordu. Ama Memet in dürüst ve çalışkan olduğunu, bir evlat gibi aileye gireceğini söyleyenler çoğunluktaydı. Artık günleri sayıyorlardı. . Ama koleranın sarstığı Selanikte, camilerde durmadan sela okunuyor, cenazeler ard arda kaldırılıyordu. Kolera olmadık yerlerde, olmadık kişilerde uç gösteriyor. ilkin ateş, kusma, ishal; çok geçmeden de bir yatak, bir yorgan çaput gibi halsiz bırakıp, suyunu emdikten sonra da alıp götürüyordu hastayı. Ama Fitnat ın hali hal değil. Hastanede doktor fısıldadı kulağına babasının. kolera. Dokuz, sekiz, yedi, üç. Düğüne üç gün kala sizlere ömür! ilkin ateş, kusma, sonra da kesiksiz ishal ve halsizlik. Aman, yaman doktor, ilaç Boş! Bir kuş yavrusu gibi, babasının kollarında can verdi Fitnat. Hortacı Camiinde selası okunurken, üç gün sonraki düğüne izin vermeyen ölüme ilenen Memet, caminin bir kenarına çekilmiş, bir yandan hüngür hüngür ağlıyor; öte yandan kınası yakılmamış geline bu illeti bulaştıran Selanik e ileniyordu.

Kaynak:

1- Hulusi Üstün, Türkü Öyküleri, Pozitif, ist.2003 S. 59

2-Gilles Veinstein (Çeviren:Cüneyt Akalın) Selanik 1850-1918, iletişim Y. 1999, ist.

http://www.muammerketencoglu.com/index02.html

öykü zamanın yaşam tarzına ışık tutması açısından da önemli olduğundan faydalıdır.

(bkz: muammer ketençoğlu)