bugün

osman pamukoğlu nun 8 temmuz 2012 tarihli yazısı

emekli tümgeneral, şimdinin parti genelbaşkanı osman pamukoğlunun yazısıdır.

--spoiler--
türkiyedeki düzen ve burjuva partileri, benim siyasi ve felsefi doktrinim çıkar gruplarıyla kesinlikle anlaşmaz diyemez. karşılıklı menfaatleri için perdenin önünde ve arkasında anlaşırlar. ağızlarından, bir dakika önce çıkan sözleri, bir dakika sonra inkar ederek, gerçekleri alt üst edecek kadar da yüzsüzdürler..

basın denilen yapılanma, çok basit ve gayri ciddi olayları, ülkenin bir numaralı gündem maddesiymiş gibi manşetlere taşıyarak, halkı ana meselelerden uzak tutup, siyasi erke yalakalık yaparak geçimini sağlar.. “ özgür basınmış!”, bir elin sayıları kadar az olanları hariç tümünde korku dağları bekliyor.. siyaseti meslek haline getirenler ve her devrin adamı olan bu tiplerden, bir çöpçü taburu kurup, bir ilçe belediye başkanının yönetimine vermek gerekir, hiç değilse işe yararlar..

düzen partilerine mensup ve yamananların büyük çoğunluğunun bir tek amacı var, kendi ceplerini doldurmak. milletin kanına kene gibi yapışıp, emmeye başlamak. korkak ve yüze gülen şakşakçılar da bunların amigolarıdır..

kimse bunlara, “ adam sende, aldırma, geç git diyemez.” bunu diyende dolaylı olarak bunlara hizmet eden bir aymazdır..

devlet, sosyal adalet, hak ve eşitlik ilkesine göre hizmet vermeye mecburdur. devletin varlığı ve siyasi yapılanması bazı gruplara, sosyal sınıflara ve yandaşlara gelir kaynağı temin etmek değildir..

bir asil ve yüce kitle hareketine katılmayan, mücadelede yer almayan bireyler, sadece bireysel bencillikleriyle yaşamaya mahkumdur. zamanla anlayacaklar ki, bu hal sonunda tatminsizlik, hiçlik ve güvensizlik yaratacaktır. dünyanın hazzını ancak cüretkar ve azimli kimseler tadabilir. çünkü, sadece onlar galip geleceklerdir..

hantal, bıkkın ve yorgun bir toplum, ne siyasi, ne ekonomik ne de güvenlik dertlerinin hiç birinin üstesinden gelemez. halk, diri, canlı ve bilinçli olmak zorundadır..

yeryüzünde büyük olan hiçbir şey, öyle bir çok zayıf gücün bir araya gelerek ortaya çıkarttıkları sıkı mücadeleler sonunda elde edilmiş falan değildir. aksine her birinin içerdiği yapı, gelecekte tekrar parçalanma ve bölünmeyi meydana getirecek sebepleri de kendi içinde taşır. yeryüzünün, dünyanın ve bir ülkenin altını üstüne getirebilecek kitle hareketleri ancak ve ancak, tek başına bağımsız hareket edebilecek güç ve iradeye sahip bir grup(parti) tarafından gerçekleştirilebilir. hiçbir zaman bir çok zayıf grubun bir araya gelmesiyle gerçekleştirilemez..

az gelişmişlik demek veya gelişmekte olan ülke diye söze başlamak; açlık yoksulluk, cehalet, sefalet, siyasi yozlaşma, rüşvet, yoksulluk, ayırma-kayırma, suistimal, karanlık, despotluk ve dikta anlamındadır. bunların yanında, kargaları güldüren dış politikayla, imzaladığı borçlar da ayrılmazlar arasındadır. yabancılara karşı yerlerde sürünürcesine uşaklık da cabasıdır..

bu ülkede hiçbir zaman bir toprak politikası ve reformu ele alınmaz. ver ekmeğini, sömürge olduğunu bile kavrayamaz. üstelik bizdeki düzen ve burjuva partilerinin hiç birinde, böyle fikirler ve irade ortaya koyabilecek kapasite de yoktur. gevşek sosyal demokrat ve atlantik milliyetçilerinin her şeyleri sıradandır. tıpkı mahallelerin şarapçıları gibi, günlük yaşarlar. işte halkın gelir düzeyi, işte güvenliğin hali, işte de arap saçına dönmüş adalet sistemi!.

türkiyenin siyasi düzenini halkın ensesinde değil, kalbinde kuracağız. devlet başı dik olacak, millet de onurlu yaşayacaktır. tek umut ve tek yol hepar..

kaçarak özgür olunmaz.
--spoiler--

osman pamukoğlu
hak ve eşitlik partisi
genel başkanı