sobalı evde büyüyen çocuk

soğuk su dolu güğümün sobanın üst yüzeyine temas ettiği anda çıkardığı cızırtılı sesleri duyup güğümün yanlarından süzülerek damlayan soğuk su taneciklerinin yine sobanın üst yüzeyinde yaptığı dansı izleyebilmiş çocuktur.
sobanın borusuna elini yapıştırıp bunu bir oyun haline getirerek her seferinde elin soba borusunda kalma süresini uzatabilmek için kendi rekorunu egale etmeye çalışmış, büyüklerinden defalarca sobaya yanaşma fazla üstündekini eriteceksin tarzı uyarılar almış şanslı çocuktur.
soba ilk yakılırken evin tüm havasını kaplayan yakılmış çıra kokusunu tenefüs etmiş annenin aç camı aç şu duman kokusu bi çıksın emrini yerine getirmiş çocuktur.
soba ılıkken yanağını soba borusuna yapıştırıp ısındığını hissedince alın, kulak, burun, boğaz gibi bölgelerde de bunu uygulamış çocuktur. ya da bunu sadece ben uygulamış olabilirim.
sobanın içine atılan patatesi çıkarırken elini yakmış, üstündeki adını bilmediğim delikli yerlerden döndürülünce açılıp kapanan kısmı oynamayı huy edinip ara ara o delikten defter sayfası atıp yanışını izlemiş ve bundan zevk almış çocuktur.
ha bir de sobanın altında yamulmuyorsam kapanmasını sağlayan siyah bir şey vardı onu ayağıyla itip çekmeye çalışmış çocuktur. ya da bende bir sorun vardı, ehe.