bugün

dominatus

imparator Diokletian'ın kendisini imparator ilan ettiği M.S. 284 yılıyla Roma imparatorluğu'nun Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasından sonra Batı imparatorluğunun tarih sahnesinden kesin olarak çekildiği M.S. 476 yılı arasında kalan, despotik son dönemlerini tanımlamak için kullanılan terim.
Sözcük, Latince kendi kölelerine sahip lord ya da sahip anlamına gelen dominus kelimesinden türetilmiştir ve dalkavukluk yapmak amacıyla Julio-Claudian hanedanı mensubu imparatorlara hitap etmek için kullanılmışsa da onlar tarafından bir tarz olarak kullanılmamıştır. Hatta özellikle Tiberius'un bu kelimeyi küfür etmek için kullandığı söylenir. Diokletian döneminde yaygın olarak kullanılmaya başladığından, doğal olarak bu dönem onun tahta çıktığı M.S. 284 tarihi ile başlatılır.
imparatorluk yönetiminin Principate olarak bilinen ve Siyaseten doğruluk uyarınca anayasal olarak Cumhuriyetin varlığının devam ettiği varsayılan ilk evresinin, genellikle 235–284 yılları arasındaki Üçüncü yüzyıl krizleri'nin ardından Diokletian'ın kendisini imparator ilan etmesiyle sona erdiği kabul edilir. imparatorluğun ilk üç yüzyılına hakim olan cumhuriyetçi tarzdaki imparator kavramından farklı olarak, Diocletian princeps unvanını kullanmaktan vaz geçerek tetrarşi olarak adlandırılan yeni bir yönetim sistemi ortaya koymuştur. imparatorluk Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmüş ve her bir parça birer adet Augustus ve onların yardımcısı ve mirasçısı olan birer Sezar tarafından yönetilmeye başlanmıştır.

Tartışmalı bir biçimde, önceleri senato tarafından ölen imparatorun onuruna verilen kutsal divus payesi, sonradan henüz hayatta olan imparatora (ve bazı aile üyelerine) tahtın yazılı olmayan bir imtiyazı olarak verilmeye başlandı.

imparatorluk statüsünün yükseltilmesiyle ilgili bir başka açık belirtide, impatatorun şahsında vücud bulmuş olan Roma'nın majestesi kavramıdır ve imparatora karşı yapılan saldırılar vatana ihanet olarak kabul edilmeye başlanmıştır.

Çağdaş tarihçiler Principate'ten Dominate dönemine geçişin yorumunun sorunsuz ve kolayca tanımlanabilir olduğu iddiasını reddederler. Bu dönem bilakis oldukça zekice planlaşmış kademeli bir geçiş dönemi olarak Diokletian'ın imperyal makam için yapmış olduğu reformlarla karakterize edilir ancak başka bir açıdan da değişken bir ölçeğe sahiptir. Bununla birlikte Roma'daki imparatorluk yönetiminin bu iki dönemeni arasındaki ayrım, önemli ve kullanışlı olarak kabul edilir.