bugün

birinin 20 yıl önceki kendisine notları

kadın olan sana saf sevgisini ömür boyu besleyecek olan, seni büyütecek insan. onu hep sev, sakın üzme. konuşmaya başlayınca ona anne diyeceksin. başkalarının başında bir de erkek olacak. ona baba diyecekler. peki benim babam nerede diye merak edeceksin kendi kendine.
sonra anlayacaksın ki baban savaş gemisi dedikleri metal bir kutuda, sen ve türkiye'de yaşayan herkes daha rahat ve güvende yaşasın diye oğlunun doğumunu bile görememiş aylarca vatanını korumak için kara yüzü görmemiş ama yine de sitem etmemiş olduğunu, ailesi ve sevdikleri için yaptığının ona huzur verdiğini anlayacaksın. her gün anneni dua ederken göreceksin, baban geri dönsün diye. kuryeler göreceksin kapının önünde. baban sana oyuncak göndermiş. kutunun içine de bir not. annene okumasını isteyeceksin, gözyaşlarını tutamayacak annen. sabırla bekleyeceksin o adamı görmeyi. ve bir gün beyazlar içinde boylu, poslu, endamlı bir adam elinde bir hediye paketiyle kapıdan sana hayatında başka kimseden göremeyeceğin o bakışı atacak ve "oğlum" diyecek.
20 yıl geçse dahi gözlerin dolu dolu bu notu yazacaksın. ama bir kaç şeyin farkına varmış olacaksın. türk milletinin bu yıllarda askere olan düşmanlığına anlam veremeyeceksin. bunca fedakarlık yapılırken, bunlar insan değil mi diyeceksin. vicdansız şerefsizler diye babanın etmediği sitemi sen onlara edeceksin. askere ya da herhangi yakın pozisyonda görev yapan insanlara veya yakınlarına laf edenlere nefretle bakacaksın.