bugün

van a yardım yapan türkün pişmanlığı

yaptığı yardımı karşılık bekleyerek yapan bir türkün pişmanlığını anlatan cümlecik.
bir müslüman allah rızası için ya da ahlaki değerlerinden ötürü yardım yapar, müslüman olmayan insan da vicdanen yapar yani insanı insan yapan değerlerinden ötürü, yaptığı iyilikten ve yardımdan beklenti duymaz.
çıkarcı, riyakar ve insani değerleri olmayan güya insan evladı denilen yaşam formu da; başlıkta belirtildiği üzere yardımda bulunduğu insanların kendisine kul-köle olmasını ve yaptığı yardımın altında mahçubiyet duyup, ezilmesini bekler.
pişmanlık duyan türklerin olduğunu düşünmüyorum zira vicdani bir erdemde bulunan yardımsever türk kardeşlerimiz iyilik yaptığı için pişmanlık duymaz.
pişmanlık duyan insanları ciddiye almamak lazım zira van a en ufak bir bir yardımda bulunmadıkları su götürmez bir gerçek. küçük hesaplar uğruna sadece insanların vicdanlarıyla oynamaya çalışan; zavallı, çıkarcı ve aşağılık insanların bu tür hezeyanlarına gelmemek lazım.
bir vanlı olarak;
yardımda bulunan ve canını dişüne takarcasına çabalayan tüm türk kardeşlerime teşekkürü bir borç bilirim.
bir doğal afetin yıkımlarını, insanların acılarını ve diğer insanların hassasiyetini ucuz bir siyasi demogoji adına suistimal eden bu pankart sahiplerinin ve bundan, başlıkta olduğu gibi nemalanmaya çalışan vicdan ve akıldan yoksun tek hücreli savaş çığırtkanlarının tümden bitmesi dileğiyle.

ve insanların acıları her zaman ortaktır, insan olana.

velhasıl ahmed arif ten gelsin;

Ölüm bu,
Fukara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.