bugün

saçını kestirince bir şeye benzemeyen insan

ibn-i battuta bir zamanlar bu grubun müdavimlerindendi.

seksenlerin başında ortaya çıkan heavy metal türünün daha bi zirzop haha bi çılgın türü olan ''thrash metal'' diye bir müzik türü vardı...bu müzik yurt dışında nihilist ve gotik tayfa tarafından dinlenirken türkiye cephesinde durum biraz değişerek tamir atölyeleri ve tornacılarda daha bi sıklıkla dinlenen müzik oldu. bu müziği yapan ve dinleyen adamların saç kesimleri kakül tarzındaydı. işte benim hikayem tam olarak burada başlıyor...!

işte bu kakül akımının en revaçta olduğu yılların soğuk bir kasım ayında ibn-i battuta dünyaya teşrif etti. o zamanlar her tornacıda çalışan çocuğunun saçı kakül, elleri yağdan ziftten simsiyah olmuş tamir atölyeleri çocuklarının saçı silme kakül, mahalledeki çocukların yarısının saçı kakül, sağa bak kakül, sola bak yine kakül. bizim valide hanımla peder bey nerden bilsin thrash metalcilerin, nihilist zirzopların, gotiklerin getirdiği akımın içine savrulduklarını...bakmışlar sağda solda çocukların saçları hep kakül, hem saçı böyle kestirilen çocuklara uzaktan bakınca efendi, muhlis bir imaj da veriyor. benimkini de doğumumdan sonra başlamışlar kakül kestirmeye...o zamanlar saçlar hem kısa hem kaküllü..

bugün kahvaltı için marketten ekmek almaya gittiğimde saçları kısa ve kakül şeklinde kesilmiş o mutsuz çocuğu görünce flashback yaşadım...kakülden neler çektim bir anlatmaya başlasam sonu gelmez, sabahı ederiz, sen de halime ağlayacak duvar bile bulamazsın ey okuyucu. 12 yaşına kadar komşumuz tıraş etti beni, bir seferinde kulağımı bile kesti, adamın gönüllü denekleri olduk. annem her seferinde komşumuz emekli berber kamil amcaya ''önde kakül kalsın, gerisini iyice kısalt'' talimatını vererek saç şeklimi belirledi. sonra berbere gitmeye başladım, babamın ''kakülü unutma yanları da üçe vurdur '' tembihinin korkusundan bir türlü normal, istediğim gibi bir tıraş olamadım. hep kaküllü, geri taraf hep üç numara, hep delik delik izli. lan kafam da öyle normal bi kafa değil ki; tamam, ön tarafı kakülle kurtarıyoduk belki ama gerisi bolvadin gibi la kafanın çarpık bi yerleşimi var. arkası dümdüz, yanlar bombeli, dikdörtgenler prizması gibi. haliyle, tek başına kakül durumu kurtarmaya yetmediği gibi, olayı daha da içler acısı hale getiriyordu. bir tutam kıla ne mana yüklemiş be annem, garip anam, beni bilcümlenin önüne kınalı yapıncak gibi atan anam. gerçi kınalı yapıncak ın saçlarını bahçe makasıyla kesmişlerdi onun durumu daha vahimdi ama benimkinin de ondan kalır yanı yoktu.

şimdi şu apaçiler yüzünden tekrardan moda olmuş diye duydum kakül için. böyle modanın allah bin türlü belasını versin, açık konuştum, kusura kalmayın. kakül kestirenleriniz falan vardır ayıp olmasın şimdi...

yinede siz bana bakmayın canım istediğiniz gibi kestirin saçınızı, ama çocuklarınızın saçlarını zorla kakül yaptırmayın lan yazıktır, günahtır...kakülden ve kısa saçtan yana dertli kardeşiniz:

ibn-i battuta