bugün

sırat köprüsünden sarhoşken geçmek

sevgili arkadaşlar, bugüne kadar fazlaca alkol kullanmış bir insanım. bazen abarttığım da olmuştur. alkolik değilim, aylarca içmediğim de olmuştur.

şimdiye kadar içip içip sarhoş olup onun bunun karısına kızına laf atmışlığım yoktur. sarhoş olup da kimsenin huzurunu kaçırmadım, aksine insanların yüzünü sarhoşken güldürdüm ve eğlendik. aile içinde ve arkadaş ortamında alkolle alakalı benden kaynaklanan en ufak bir tartışma veya kavga yaşamadım. aksine bu ortamlarda çok sıkı dostlar edindim. kısacası düzenli ve insan gibi bir içici olarak alkolden kaynaklanan bir sorunum olmadı.*

günlük hayata geldiğimizde ise yolda yürürken önüme bir kız gelse yolunu değiştiren veya hızlanıp önüne geçen düz bir adamım. hiç mi kız arkadaşım olmadı, hiç mi bir şey yaşamadım? tabi ki oldu burada yanlışlarımız, oluyor da... lakin kimsenin karısına kızına sarkan, yan gözle bakan bir adam değilim.***

kimseyi dini inancı yüzünden sorgulamadım bu hayatta... benim için yahudisi, müslümanı, ateisti vb hepsi önce insan. ırkını da sorgulamadım kürt, türk, arap vb diye... şimdiye kadar kişisel çıkarımdan çok toplumsal faydayı düşünmüşümdür. fakat siyasi düşüncelerim hep sorgulandı, bundan dolayı ateist bu diye sorgulandım, yeri geldi namaz kılanların beni kafir ilan ettiği oldu. ama dedim ya; yine bu müslüman geçinen insanların sokakta görüyoruz milletin karısına kızına nasıl ve ne gözle baktıklarını... bu tayfanın bizimle alakalı linç düşüncelerini de biliyoruz; yüzümüze güler yüzlü oldukları zamanlar var da var olmasına, bir ayağımız çukurda yakalamasınlar...***

benim var olan yanlış ve günahlarımı inkar etmiyorum. onlar da hep var, hep de var olacaklar. fakat; saymayacağımız kadar pisliklere bulaşmışlar, gösteriş için namaz kılanlar, dini çıkarlarına alet edenler, şu an için daha saymadığım kadar pisliğe ve harama bulaşmış sürüyle mahlukatlar o sırat köprüsünden geçeceklerini iddia edebiliyorlar.*

eğer onlar geçebilecekse; kusura bakmayın ama o köprü kıldan da tüyden de olsa ben ve benim gibiler o köprüden faytona çilingir sofrası kurar güle oynaya öyle geçeriz.*

edit: yaklaşık iki buçuk sene önce bu yazıyı telefondan yazmıştım. kendimi dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. yıllar sonra başlıktaki ilk yazıyı görünce bir dörtlükte her şeyin zaten anlatılmış olduğunu hatırladım.

rakı, şarap içiyorsam sana ne?
yoksa sana bir zararım, içerim.
ikimiz de gelsek kıldan köprüye,
ben dürüstsem sarhoşken de geçerim...