bugün

dedemin insanları

bir filmin güzel olup olmadığını "ne kadar ağladın?" sorusuna verilen yanıtlarla belirleriz hep. oysa ki daha nice kriterler belirler güzelliği.

bu defa ağlamayacağım dedim ulan, çağan ırmak'ın bir filminde de gözlerim dolmayacak öyle ota boka!

aldım eşi dostu, bir güzel kuruldum yerime. tamam iyi güzel çok eğleniyorum oh! diyorum tam, filmin ikinci yarısında filme daldığımı farkettim. ben de o aileden biri oluvermişim, "aha benim dedem lan bu!" repliği dökülüvermiş dudaklarımdan. üstelik ben de dedemi o yaşlarda kaybetmişim. meğer ne çok özdeşleşmişim ben o filmle, ne çok bulmuşum kendimden bir şeyler öyle...

sonra o evdeki kız oluvermişim birden. "ah babam benim be!" demişim, benim babamın da gururu incinse bu kadar, o da yediremez kendine. o da böyledir, belli etmez ama kırılır, incinir...

ve kocası hiç gelmeyen o kadın oldum... aslında "onun" artık gelmeyeceğini aylar sonra anladım.
ozan oldum, babası oldum, anneannesi oldum... ben filmin ta kendisi oldum.

ve çağan beni yine ağlattı. hiç istemeden hem de...