bugün

orçun sonat

'öldüğü zaman hatırlanan kişi'lerden sadece birisi.
ülkemizin ne kadar nankör olduğunu ya da, diğer globalleşen toplumlardaki gibi, nasıl da eskiden izlediği, hayran olduğu kişileri, zaman geçtikçe bir kalemde sildiğinin göstergesi; özellikle yeni jenerasyonda yeşilçam denen emektarlar dünyası'nın belki de hiçbir anlamının olmadığını gösteren, ölümüyle belgeleyen kişi..

orçun sonat da böyle bir örnektir. 1931 yılında başladığı hayatına, 1960'ın başlarında subay olarak devam etmiş, sonra da, 1969 yılında ordudan ayrılarak tiyatroya girerek, sinemaya ve de tiyatroya hizmet etmeye başlamıştır. gönül isterdi ki, tabii ki o zamanların (1974-1979) berbat filmleri arasında yer almasın, seks furyasına kendisini kaptırmasın. ama belki de, ekmek parası kazanmak o zaman da bilmediğimiz kadar zorlaşmıştı, aslanın ağzına değil, belki de bağırsaklarına kadar inmişti.. neyse efenim, dediğim gibi pek bir bilindik filmi olmasa da, yeşilçam'da tipi, duruşu, boyu, posu endamı ile her zaman tutmuş kişilerden de sadece birisidir. kötü adamı da, iyi adamı da başarı ile canlandırmış; her nasıl bazıları 70'lerde seks furyasına kendisini kaptırdıktan sonra, 90'ların başında da, dini içerikli filmlerde oynamışsa, orçun sonat abimiz de, bu tür filmlerde de oynamış, daha sonraları da birkaç dizide kendisini emekliye ayırmıştır belki de..

Allah'tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı dilemek de bizim bir borcumuzdur..