bugün
- açık sınırı 19bin ytl9
- akp döneminde kürtlerin asimile olması12
- pipisine tapılan adam13
- afganistana vizelerin kaldırılması13
- ichbinmaschinenbau12
- kemalistlerin islamcılara daima saplaması9
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır12
- escort olmaya karar vermek8
- fatih de bizim atatürk de bizim9
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz15
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam22
- allahın emirleri sorgulanabilir mi21
- bu gece intihar edeceğim67
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması12
- içkisi kumarı dövmesi olmayan erkek10
- çocuğunuza değil medreseye araba alın8
- trt'nin osmanlı dizileri22
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması17
- karton toplayan yavru8
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- otobüste görülen kıza aşık olmak11
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- albay kemal16
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- icardi190514
- galatasaray34
- allah neye benzer15
- fenerbahçe30
- keyiflenmek için ne yapıyorsun10
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz18
- son 22 yılın özeti13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar11
- dövmesi olan erkek12
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe taraftarı12
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle8
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- müslümanların anadili arapçadır13
Tanıl Bora, eylül ayının başlarında insan, koşar! başlıklı bir yazı yazmıştı. Bora, koşmayı ada gibi etraftan kopup kendi deneyiminin içine kapanma olarak tarif etti ve kavramın da adını verdi: Adasallık.
işte öyle koşturup dururken bir vapura atlayıveriyor insan. Örneğin bu dükkânın sahibi her gün koşturmaktan şikayetçi, diyor ki bir an önce evimde olmak istiyorum. Onun nesnel sebepleri biraz farklı olabilir tabi ama bir an önce varmak istediği yer, hangi yoldan gelirse gelsin, hangi kapıdan geçerse geçsin, kendi deneyiminin içine kapanma isteği.
insan o dünyadan biraz uzaklaşınca o dünyada olan bitenle ilgili daha nesnel gözlükler takma fırsatını buluyor.
Adadaki çoğu insan böyle. Öyle özel anlamlar yükleyecek bir durum yok ama bu küçük yerde büyük insanlar bile küçüklerle aynı büyüklükte. O vapur herkese aynı saatte kalkıyor, o bakkal herkese aynı saatte kapanıyor, o rüzgar herkesi kendi evine sokuyor, o yağmur herkesin evine aynı huzuru bırakıyor.
Herkes bir ucundan tutmuş hayatın, herkes bizzat işçi. Zengini de işçi, yoksulu da işçi Kimi biraz daha işçi, kimi biraz daha az işçi. O lodos estiği zaman herkese aynı esiyor işte.
Yağmur yağdığı zaman, sokaklarda ilgiye alışmış köpekler, kendi ıslak tüyleriyle rüzgâra karşı hayatta kalmaya çalışırlarken, gördükleri ilk insandan, hiç çekinmeden, korkmadan o sıcak günlerdeki ilgiyi istiyor. Atlar arabalarından azade, gündüz köleliklerini üzerlerinden atıyorlar gece vakti sokaklarda.
O dünyanın, dışında kaldığımız dünyanın kolaylık maskesiyle bize alıştırdıklarından birkaç gün içinde vazgeçip, kendi deneyimin içinde bazen sinirli bazen sevimli oluyorsun. Nasılsan öyle oluyorsun ama.
Yolda yürürken iki binanın arasından deniz görünüyor, saat gece yarısına yaklaşıyor. Perdeler çekilmiş, kapılar kilitlenmiş. Rüzgârın sesi hep fonda, sokağın başında havlayan köpekler yanlarından geçmeni bekliyorlar. Tam karşında gördüğün gecenin son vapuru ve ona binmek gerekse bile artık çok geç, kalkıyor çünkü. Dünyayla işimizin madden de bittiği an.
Artık yeni bir vapur gelene kadar, dolapta ne varsa o! Evdeki kitaplar, evdeki filmler kadar tüm dünyanın arşivi.
Ancak en çekici ve vazgeçilmez yanı ne biliyor musunuz? işte dünyayla işimizin bittiği an, bizim gerçek zamanlarımız başlıyor.
Yeni gecemiz, yeni gökyüzümüz Kendi varlıklarımız, kendi yokluklarımız
Birçok adacık içinde seçilemeyecek kadar uzakta kalan, kendi adasallığımız.
işte öyle koşturup dururken bir vapura atlayıveriyor insan. Örneğin bu dükkânın sahibi her gün koşturmaktan şikayetçi, diyor ki bir an önce evimde olmak istiyorum. Onun nesnel sebepleri biraz farklı olabilir tabi ama bir an önce varmak istediği yer, hangi yoldan gelirse gelsin, hangi kapıdan geçerse geçsin, kendi deneyiminin içine kapanma isteği.
insan o dünyadan biraz uzaklaşınca o dünyada olan bitenle ilgili daha nesnel gözlükler takma fırsatını buluyor.
Adadaki çoğu insan böyle. Öyle özel anlamlar yükleyecek bir durum yok ama bu küçük yerde büyük insanlar bile küçüklerle aynı büyüklükte. O vapur herkese aynı saatte kalkıyor, o bakkal herkese aynı saatte kapanıyor, o rüzgar herkesi kendi evine sokuyor, o yağmur herkesin evine aynı huzuru bırakıyor.
Herkes bir ucundan tutmuş hayatın, herkes bizzat işçi. Zengini de işçi, yoksulu da işçi Kimi biraz daha işçi, kimi biraz daha az işçi. O lodos estiği zaman herkese aynı esiyor işte.
Yağmur yağdığı zaman, sokaklarda ilgiye alışmış köpekler, kendi ıslak tüyleriyle rüzgâra karşı hayatta kalmaya çalışırlarken, gördükleri ilk insandan, hiç çekinmeden, korkmadan o sıcak günlerdeki ilgiyi istiyor. Atlar arabalarından azade, gündüz köleliklerini üzerlerinden atıyorlar gece vakti sokaklarda.
O dünyanın, dışında kaldığımız dünyanın kolaylık maskesiyle bize alıştırdıklarından birkaç gün içinde vazgeçip, kendi deneyimin içinde bazen sinirli bazen sevimli oluyorsun. Nasılsan öyle oluyorsun ama.
Yolda yürürken iki binanın arasından deniz görünüyor, saat gece yarısına yaklaşıyor. Perdeler çekilmiş, kapılar kilitlenmiş. Rüzgârın sesi hep fonda, sokağın başında havlayan köpekler yanlarından geçmeni bekliyorlar. Tam karşında gördüğün gecenin son vapuru ve ona binmek gerekse bile artık çok geç, kalkıyor çünkü. Dünyayla işimizin madden de bittiği an.
Artık yeni bir vapur gelene kadar, dolapta ne varsa o! Evdeki kitaplar, evdeki filmler kadar tüm dünyanın arşivi.
Ancak en çekici ve vazgeçilmez yanı ne biliyor musunuz? işte dünyayla işimizin bittiği an, bizim gerçek zamanlarımız başlıyor.
Yeni gecemiz, yeni gökyüzümüz Kendi varlıklarımız, kendi yokluklarımız
Birçok adacık içinde seçilemeyecek kadar uzakta kalan, kendi adasallığımız.
güncel Önemli Başlıklar