bugün

honda civic hatchback

bugün gördüğüm, incelediğim, sürdüğüm ve dizlerimin üstüne çöktüğüm olmayan karizma için alınan arabalardan biri.

evet gerçekten de öyle; yok uzay gemisiymiş, yok tasarımı harikaymış: naaaah!

önce dış tasarıma bakalım... arabanın hiç de öyle fütüristlik bir tasarımı yok.
ön ızgarayla farları birleştirmeleri tasarımda bütünlük ilkesinden dolayı hoş gözükmekte.
http://img265.imageshack....sc01465bmcmegastar8sj.jpg
ama arabanın geneli böyle değil. arka taraf çok basık ve yukarı doğru giderken anlamsız bir eğim var. arka tarafta, arabayı standart hatchback modellerinden ayırmak için camla tümleşik bir "spoiler" var ve bunun hemen altında yine far+ızgara bütünleşik stop lambaları.
http://cars.blogs.ca/images/Honda_Civic_Type_R_3.jpg
ama olmamış arabanın arka tasarımı c4 veya mercedes c sport coupe daki kadar çekici değil aksine zaten küçük olan bagaj için daha da uzatılmamış ve basık kalmış.

bunun dışında çift egzoz çıkışı güzel ama yine arabanın tasarım bütünüyle ilgisi yok. çünkü oldukça yuvarlak ve fonksiyonel hatların kullanıldığı arabada sırf tasarımda farklılıkla dikkat çekmek için üçgen egzoz çıkışları kullanılmış. yine ön sis farları da üçgen egzozun bütünlüğü sağlanacak şekilde aynı ölçekte üçgen yapılmış.
http://www.motoring.co.za...nId=1828&fPicId=61561

[bilindiği gibi bir arabayı gösterişli yapmanın en basit yolu sis farları ve çift egzoz çıkışı, honda bu mantaliteyi kullanmış ama yenilikçi hiçbir şey getirmeden; bizim doğan görünümlü şahilerden birini alıp ön ızgarasını saydam yapıp, yamuk çift egzoz çıkışı ve aynı formatta sis farlarını düşünün: işte size concept doğan. tabi birde sanayide arkaya spoiler taktırdım mı? sport coupe diye sür anasını satıyım piyasaya.]

arabanın iç mekanını da eleştirmeden geçemeyeceğim ama türkiye de satılan tüm arabaların üçüncü dünya ülkelerine ihraç edilen siktir boktan modelleri olduğu gerçeğini göz önüne alırsak kısmen arabanın iç mekan kalitesi yüksek. ayrıca mp3 de çalabiliyor ve gerçekten güzel, fonksiyonel bir direksiyona sahip; tabi direksiyonda vites kulakçıklarının olması da ayrı bir orgazm konusu.
http://www.motoring.co.za...nId=1828&fPicId=61560
buraya kadar çok güzel ama çok karışık bir düzende çok fazla düğme var. ayrıca arabayı çalıştırmak için hem kontağı çevirmeli hem de porsche usulü soldaki kocaman kırmızı düğmeye basmalısınız. kardeşim ya kontak çevirt ya da düğmeye bastır ikisi birden olmaz.
ayrıca önceleri farklı olduğu için hoş gözükebilen "el freni sapı" bir süre sonra henüz yeni yeni erekte olmaya başlayan penis gibi geliyor insana doğrusu.
http://www.autoweb.hr/ima...s/20060924211152610_5.jpg
bu konuda çok affedersiniz kuku gördümü uyanan penis tasarımlı el freni sapı yerine örneğin renault megane daki gibi uçaklarda kullanılan sisteme benzer bir şeyler yapılsaymış daha iyi olurmuş.

1.8 motorla yakıt tüketimi ve performans kısmen iyi buna arabanın boş 1200 küsür kg olmasını da ekleyin. bagaj biraz küçük, arka kapıyı açmak için alışılageldik bir kapı tutamağı yok. bu yer arka kelebek camına saklanmış bu haliyle sanki yandan bakınca tek kapı gibi. "glassroof" denen ve artık yeni orta-alt sınıf arabalarda da görebileceğimiz cam tavan harika, sırf bu yüzden bile diğer rakiplerinden bir adım önde. en azından kasvet etkisi yok, yağmur damlalarının düşüşünü seyredebilirsiniz.

arabanın en büyük sorunu ise üreticiden kaynaklanmıyor. kodumun ülkesindeki kör tuttuğunu sikermiş vergi sistemi yüzünden abd de talebe arabası olan bu araç türkiye de uzay gemisi oluyor. 50.000 ytl nin üstündeki fiyatıyla aslıda yollarda çok da görebileceğimiz bir araba gibi gelmiyor bana.