bugün

zapiski iz podpolya

--spoiler--
çünkü biz bağlantımızı kaybetmişiz. biz hepimiz sakatız, hem de her birimiz. bağlantılarımız o kadar kopuk ki gerçek hayata karşı tam bir tiksinti duyuyoruz. bu yüzden bunu bize hatırlatan insanlara kızıyoruz.

o kadar ileri gittik ki gerçek hayata bir yük olarak bakıyor ve kitaplarda bulduğumuz yaşamın daha iyi olduğuna inanıyoruz. peki neden bazen bir gürültü koparıyoruz? neden kendimizi aptal yerine koyuyoruz? ne istiyoruz? kendimizi tanımıyoruz biz. aslında bizim anlamsız dualarımız kabul edilecek olsa bu bizim için daha kötü olurdu. örneğin bize biraz daha özgürlük verin, ellerimizi çözün, evet... evet sizi temin ederim işte o anda tekrar kontrol altına alınmamız için yalvarmaya başlarız. bunun için bana kızdığınıza eminim. siz korkaklığınızı matah birşey sandınız ve bunda bir rahatlık buldunuz, kendinizi kandırdınız.

daha bir yaşamın ne olduğunu, nerede bulunacağını bile bilmiyoruz. kitapları da alın ve bizi rahat bırakın. şaşkınlıklar içinde kendimizi kaybedelim. neye sarılacağımızı, neye tutunacağımızı, neyi sevip neden nefret edeceğimizi, neye saygı duyacağımızı, neyi aşağılayacağımızı bilmeyelim. insan olmak, hem de kanlı canlı insan olmak bize zor geliyor. bundan utanıyoruz. bunu rezillik olarak görüyoruz.

vasat insanlar olmak için elimizden geleni yapıyoruz. biz ölü doğmuşuz. kuşaklardır kimseye babalık yapmamışız. gitgide daha da kötü oluyoruz. bundan tat alıyoruz. çok yakında fikirler bizi dünyaya getirecek. ama bu kadarı yeter! artık yeraltından başka birşey yazmak istemiyorum.
--spoiler--