bugün

şükretmek

* "ay popom mu büyümüş benim böhühühü" , " kızım ahmet beni günde 10 kez arıyor artık sevmiyor mu beni" , " ya ayşe kızım bi çanta beğendim 250 dolarcık ama babam almadı biliyormusun" , " elalem ıphone4 kullanıyor biz hala bu telefonu kullanalım"

* - aşkım otobüse bindim ben
- indim akşım evdeyim
- akşım lavaboya giriyorum
- aşkım dersten çıktım ben

"kızım-oğlum nerdesin bakayım ne zaman geleceksin"
"ya anne sıkma insanı ya hep sorgu hep sorgu kaçıp gidicem artık yeter ya"

ilk örnekte vücudundan, aile hayatına kadar memnun olmayan insan örneklerini gördük. bi alttaki örnekte ise sevgilisine s*çtığını bile haber verirken, annesini bi soru sorudğunda ağzına eden bir diğer modeli gördük. *.
14 şubat akşamı yanlızlığımdan dert yanarken 15 i sabahı babamı kaybettim bi gece önceki yanlızlığımla sabah ki yanlızlığımın farkı... tarif edilemez di.
liseye giderken zayıf ve çirkin bir kızdım * anneme hep dert yanardım anne neden şöyle bıdı bıdı bıdı. bir gün dedi ki "kızım bak elin ayağın tutuyor okuluna gidiyorsun, maşallah sağlığında yerinde, istediğini alıp istediğini yiyorsun, ya elin ya da ayağın aksak olsaydı şu dert yandığın şeyleri mumla arardın " dedi.
bir şeylerden dert yanmayı bıraktım. her zaman en iyisi için çabaladım ama olmadığında da elimdekinin kıymetini bildim. sanki artık daha mutluydum. zorlu ve yanlız bi hayatım oldu ama karşılaştığım tek soru "nasıl bu kadar sabırlısın" , " ben olsam senin gibi olamazdım." kimsenin hayatı dört dörtlük değildir ama mutluluğun ya da huzurun anahtarı da isyan da değil.
ölümsüzmüş gibi geliyor ama dünya fani hırs ve kıskançlıkların geçici heveslerin esiri olmaktansa, elindekinin yanındakilerinin kıymetini bilerek yaşamak bence daha mantıklı.