bu yazıyı babama yazdım

baba,

bir yıl oldu dün tam,
bin yıl gibi geçti zaman.

bir lokmadan zevk almazken,
bin lokma dağıttım dün ben.

bir hayırlı evlattan,
bin hayır duası aldın.

bir-inci yıldönümün,
babalar gününe denk geldi,
bin-lerce baba-oğul tarafından,
farkedilmeden anıldın.

***

bir kemençe almıştın, çalayım diye bana,
bin kemençe kırdım,
seni hatırlayıp,
her gözlerim,
dolduğunda.

bak çalıyor türkün yine;

"çayelinden öteye gidelim yali yali, gidelim yali yali, gidelim yali
sırtındaki sepetin ben olayım hamali, ben olayım hamali, ben olayım ha"

karadeniz türkülerinin son ölçüsü gibi,
yarım kaldık senle ben.
yarım kaldık senle ben.
yarım kaldık sen...

***

"bir adam, adam gibi olmalı" derdin sen,
bin tane adama bölündüm ama,
bir türlü olamadım ben.

bir kadını sevmiştin, aşk ile yaşamıştın sen,
bin tane kadında bulamadım onu,
bir başıma kaldım hep ben.

bir oğlun oldu senin, 31 yaşında halen nurtopu gibi,
bin-lerce tohumu lakin hep,
gereksiz vücutlarda yitti.

bir pusulaydın bana hep, sisli yollarında hayatın,
bin navigasyona rağmen,
ben artık hep kayıbım.

***

baba be,
gittin de,
hiç düşünmedin mi,
-bu uşak olmaz ya-
evlenmek isterse,
kızı kim isteyecek,
allahın emri,
peygamberin,
kavliyle.

eksper-i mental