bugün
- erkeklerde ses tonu8
- butun erkeklerin ayni olmasi11
- israil lübnan savaşı12
- kimseyle konuşmak istememek18
- sözlüğün en hanımefendi yazarı21
- selahattin demirtaş adam gibi adamdır14
- kasap dükkanına saldıran koyun11
- karınızın mini giymesine izin verir misiniz25
- hacda cesetlerin çöpe atılması17
- 2 kişilik yiyorum hihihi diyen hamile12
- arabaya temmuz zammı11
- samet akaydın22
- ülkücülerin ülkeye katkıları25
- astrolojiciler bi bitmediniz amk10
- hacca gitmek çok mu önemli15
- gideon reid morgan jj21
- anın görüntüsü9
- hayat bombokken bir şey olup daha da bombok olması9
- yaprak dökümündeki en suçlu karakter8
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek34
- elazığ da sokakta çırılçıplak namaz kılan adam12
- sahip olunan ilk otomobil12
- 24 haziran 2024 hırvatistan italya maçı11
- diyarbakırda şeriatçıların şubelere saldırması12
- galatasaray lobisi14
- fener'in devletten yaklaşık 2 milyar tl istemesi17
- güzellik algınızı tam karşılayan ünlü18
- hava grubu burçları9
- true'nin gay olması29
- yaşamak için geçerli sebepler8
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl20
- ismet gürbüz9
- kadınlar tipe bakmaz25
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı75
- ilim vs bilim11
- düğmeye basıldı silik olması an meselesi8
- namaz kılan tecavüzcü kılmayandan daha iyidir19
- kedimin boğazımı sıkması18
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar10
- hazal kaya10
- en nefret ettiğiniz ülke12
- paraya ihtiyacım var8
- müstakil eve asansör koymak10
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası11
- ağzı burnu kırılmak istenen sözlük yazarları13
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz17
- köşeyi dönmek için yapılacaklar10
- erkek dediğin efendi olmalı10
- manyak olmaya karar verdim10
baba ve oğul güzel bir bahar günü, arkası kesilmeyen kuş cıvıltıları ve hafif bir rüzgar eşliğinde parkta oturuyorlar..
baba 70-75, oğul ise 30-35 yaşlarında..
baba dikkatli ve sessizce etrafı seyrederken oğlu ise gazete okuyor..
parktaki ağaçların arasında uçan bir kuş, baba gözleriyle onu takip ederken usulca gelip yandaki çalılıklara konuyor ve ardından babanın ağzından sessizliği bozarcasına şu sözler dökülüyor;
b(baba): bu nedir?
o(oğul): o bir serçe.
baba memnun olmuştur, oğlunun cevabını da kafasıyla onaylar ve gülümser. baba, çok geçmeden bir soru daha sorar oğluna;
b: bu nedir?
o: daha yeni söyledim baba; bu bir serçe! (sert bir tavırla)
serçe, bu cevaptan sonra olduğu yerden uçar ve ağaçların arasına girer, baba ise gözleriyle onu aramaktadır. ilk başta onu kaybettiği için üzülen baba kısa bir süre sonra serçenin tekrar yere konduğunu görür ve yüzündeki kocaman tebessümle oğluna sorar;
b: bu nedir?
o: bu bir serçe baba!! bu-bir-ser-çe !!! (bağırarak)
baba, gözleriyle yerde bir şeyler yeme telaşında olan serçeyi takip etmeye devam eder ve çok kısa bir süre sonra tekrar sorar;
b: bu nedir?
o: bunu neden yapıyorsun baba!? sana kaç kere söyledim!? o bir serçe baba!? anlamıyor musun!? (sesini aşırı yükseltip bağırarak)
baba üzülmüştür.. ağzını bile açmaz, yerinden zorlukla kalkar, arkasını döner ve ağır adımlarla ilerleyerek gözden kaybolur.. oğlu ise üzülmüş ve pişman olmuştur.
baba, çok geçmeden geri döner ve kalktığı yere oturur. elinde eski bir defter vardır. defteri açar ve sayfaları çevirir, aradığı sayfayı bulduğunda ise oğlunun elini alıp avucunu açar ve o eski defteri oğlunun avucuna bırakırken parmağıyla bir yeri işaret edip oğluna şöyle der;
b: seslice oku.
bu sözün ardından babasının işaretlediği kısmı okumaya başlayan oğlunun ağzından şu cümleler dökülür;
o: bugün, birkaç gün önce 3 yaşına yeni girmiş küçük oğlumla beraber parkta oturuyorduk. bir serçe tam önümüzdeydi, oğlum bana tam 21 kez "bu nedir?" diye sordu ve ben ona her sorduğunda "o bir serçe" dedim. ona her seferinde bana bu soruyu sorduktan sonra sarıldım. tekrar tekrar.. sıkılmadan.. sevgi ve şefkatle.. benim masum, küçük yavruma..
baba 70-75, oğul ise 30-35 yaşlarında..
baba dikkatli ve sessizce etrafı seyrederken oğlu ise gazete okuyor..
parktaki ağaçların arasında uçan bir kuş, baba gözleriyle onu takip ederken usulca gelip yandaki çalılıklara konuyor ve ardından babanın ağzından sessizliği bozarcasına şu sözler dökülüyor;
b(baba): bu nedir?
o(oğul): o bir serçe.
baba memnun olmuştur, oğlunun cevabını da kafasıyla onaylar ve gülümser. baba, çok geçmeden bir soru daha sorar oğluna;
b: bu nedir?
o: daha yeni söyledim baba; bu bir serçe! (sert bir tavırla)
serçe, bu cevaptan sonra olduğu yerden uçar ve ağaçların arasına girer, baba ise gözleriyle onu aramaktadır. ilk başta onu kaybettiği için üzülen baba kısa bir süre sonra serçenin tekrar yere konduğunu görür ve yüzündeki kocaman tebessümle oğluna sorar;
b: bu nedir?
o: bu bir serçe baba!! bu-bir-ser-çe !!! (bağırarak)
baba, gözleriyle yerde bir şeyler yeme telaşında olan serçeyi takip etmeye devam eder ve çok kısa bir süre sonra tekrar sorar;
b: bu nedir?
o: bunu neden yapıyorsun baba!? sana kaç kere söyledim!? o bir serçe baba!? anlamıyor musun!? (sesini aşırı yükseltip bağırarak)
baba üzülmüştür.. ağzını bile açmaz, yerinden zorlukla kalkar, arkasını döner ve ağır adımlarla ilerleyerek gözden kaybolur.. oğlu ise üzülmüş ve pişman olmuştur.
baba, çok geçmeden geri döner ve kalktığı yere oturur. elinde eski bir defter vardır. defteri açar ve sayfaları çevirir, aradığı sayfayı bulduğunda ise oğlunun elini alıp avucunu açar ve o eski defteri oğlunun avucuna bırakırken parmağıyla bir yeri işaret edip oğluna şöyle der;
b: seslice oku.
bu sözün ardından babasının işaretlediği kısmı okumaya başlayan oğlunun ağzından şu cümleler dökülür;
o: bugün, birkaç gün önce 3 yaşına yeni girmiş küçük oğlumla beraber parkta oturuyorduk. bir serçe tam önümüzdeydi, oğlum bana tam 21 kez "bu nedir?" diye sordu ve ben ona her sorduğunda "o bir serçe" dedim. ona her seferinde bana bu soruyu sorduktan sonra sarıldım. tekrar tekrar.. sıkılmadan.. sevgi ve şefkatle.. benim masum, küçük yavruma..
güncel Önemli Başlıklar