bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

yine sana bu yazı, aklımın da kalbimin de daimi patinaj alanı şimdilerde...
kabullenemiyorum, isyan sınırlarındayım, nasıl olur böyle ya da nasıl olmaz nasıl yürümez bunca emek? ne istedin ne istedi herkes keşke ifade edebilse...gene lanet döngüleri yaşamasam, hem de bu sefer sıyıran çizen değil direkt yaralayan...ve keşke kabullenebilsem hayatın yazılanı yaşamak olduğunu, ya da ne olduğunu? belki tüm sorun bu, benim karmaşa...beklentileri düşük tutmak da mutluluğa garanti değil, sen ne yapsan kendini kamufle edemiyorsun, bakır çarşısında altın isen?neden neden neden??? delilik sınırında akli temellendirme çabası...lanet etmemek lazımmış insana...ya bu halde? neler etmez ki insan bunca zalimliğe? ne deyim sen de yaşa bunca anlam karmaşasını...tabii bi aklın ve kalbin varsa!!!