bugün

pacesetter

hazırlık sınıfı ayağına ingiltereden pound la ithal ettiğimiz kitap setlerinden biri.
türkiyedeki binlerce hazırlık sınıfının yüzbinlerce öğrencisine her yıl satılan ingiliz ekonomisine kaymak gibi bedavadan gelir sağlarken bizim gibi zaten belini doğrultamayan ülkelerin sırtında kambur oluşturan bir uygulama. soru şu; ingilizce hazırlık sınıflarında okutulan kitaplar neden ülkemizde üretilmez. illa bir ingilize mi ihtiyaç var!!! öyleyse getirin 5 tane ingiliz profesör yapsınlar danışmanlıklarını kitaplar onların hazırladıkları şekilde olsun ama türk matbaacısı, türk kağıtçısı bizim insanımız üretsin, para yurt içinde kalsın öğrenciler de bu kitapları 500 ytlye değil 100 ytlye elde etsinler. ingiliz profesörler de alacakları bir kaç bin doları kıçlarına soksunlar. milyonlarca dolarımız ülkemizde kalsın.
şüphesiz bunu düşünmek için dahi omak gerekmez. ama en azından bir birim ülke sevgisi gerekir.

benim jenerasyonun hatırladığı kitapları sırasıyla saymak istiyorum.

hotline (abim bu kitabı okudu)
pacesetter (ben bu kitabı okudum)
headline (kardeşim bu kitabı okudu)
top notch (yeğenim bu kitabı okuyor)

bu kitaplar ülkemize milyonlarca pound/sterline mal oluyor. ama buna rağmen aynı kitap iki sene üst üste okunamıyor, hazırlığı bitiren bir abi seneye aynı okulun hazırlık sınıfına gelen kardeşine aynı kitapları veremiyor. mutlaka eklemlenmiş hazırlık sınıfı - yabancı kitap satıcısı tezgahından geçmek zorunda kalıyor. illa ki, türk lirasından 3 kat daha değerli sterlin üzerinden satılan kitapları, ülkemiz için önemli sayılabilecek bir meblağ ile satın almak zorundadır.

bir çok okul kitapları okuldan satın almanız konusunda ısrarcı olur, bir çoğu fotokopi kitap almanıza karşı çıkar (çünkü bu ingiltereye bir şey kazandırmaz!), ve bununla da yetinbmeyerek illa ki okullar her sene hazırlık sınıflarında okunacak kitapları değiştirirler. böylece sektör sürekli diri tutulur. ülkemizden yurtdışına akmakta olan paranın debisinde ise hiç bir değişiklik olmaz. *