bugün

terk edilmek

bu bir kadınsa ve üstüne üstük hala da seviyorsanız rezil bir durumdur. ilk önce şaşırırsınız,''aa nasıl olur, yok canım nasıl olsa barışırız'' avuntusuyla bir kaç gün geçirirsiniz.
-- egonuz tabandadır!

yemek yemeyi kesersiniz, daha doğrusu iştahınız birden gider; yemekten, içmekten kesilirsiniz. tüm gün boyunca sadece çay-su-bir dilim ekmekle akşamı edersiniz.
-- egonuz tabandadır!

kabullenemezsiniz önceleri, kendi kendinizle çelişirsiniz, suçu hep kendinizde ararsınız.'' acaba şöyle yapsaydım, daha mı iyi olurdu, acaba şurda şunu demeseydim olur muydu ki...'' gibi düşüncelerle döversiniz kendinizi.
-- egonuz tabandadır!

kimseyle görüşmezsiniz, evden dışarı adım atmazsınız. sadece ev-iş aralığında gününüzü geçirisiniz. aklınızda hep ''o''. ve hep aynı nakarat...''niye ben?''
-- egonuz tabandadır!

biraz zaman geçer, terk eden sevgiliyle konuşursunuz arada yine. her kelime ok gibi deler kalbinizi, her cümle bıçakla kazınır beyninizde.
-- egonuz tabandadır!

günler bir türlü geçmek bilmez, kilo verirsiniz, yürümeye haliniz kalmaz hatta. terk eden kişiyse ohh ne ala hayatına devam eder ama bir güzelce. sizse o girdaptan çıkamazsınız, battıkça batarsınız.
-- egonuz tabandadır!
....

birgün güneşin doğduğunu fark edersiniz, gözleriniz kamaşır da bakamazsınız önceleri. kolay mı aylardır güneşsiz karanlıklara mahkum etmişsinizdir kendinizi, birden o ışık yakar gözlerinizi.bir adım atarsınız önce, sonra diğer adımınız, sonra diğer...
hayata tekrar baştan başlamaya, kurgusunu tekrar tekrar beyaz bir kağıda yazmaya çalışırsınız. gözleriniz acır, yaşlar akar, kalbiniz yine de ''o''nu ister, her şeye ve herkese inat hala ''o'' dersiniz, ama ''terk edildiğiniz''i anımsarsınız... kalp susar... gözler kurur... dil kelimeleri unutur.
terk edilen bir kadının ilk kaybedeceği şey; kadınlık gururu ve egosudur. ama terk edilen bir kadının yine ilk kazanacağı şey;

kadınlık egosudur!