bugün

elano blumer

sahanın ortasında, ellerini havaya kaldırmış, pas almak için çırpınan bir adam.
galatasaray’da bulunduğu birbuçuk sene süresince böyle tanıdık, futbolcu eskilerinin ‘hırssız’ dedikleri elano blumer’ı.

iki üç pozisyon sonrasını düşünerek başlattığı ataklarıyla, altmış metrelik tam isabet paslarıyla, boş alana kaçışlarıyla, kaptırılan toplardan sonra kendi ceza sahasında rakipten top çalışlarıyla gerçekten de ‘hırssız!’ bir futbolcuydu elano. ne de olsa brezilya’lıydı, o topraktan hırslı adam mı çıkardı?

ve bugün, aniden –ama şaşırtmadan- ülkesine döndüğü haberini aldık resmi siteden. üstelik, gelecek dönem alacaklarından vazgeçtiği de bir yöneticilik başarısıymış gibi belirtilmiş.

haziran ayına dönüp, galatasaray’da o günden bu güne gerçekleşenlere şöyle bir bakıyorum da..

keita’nın gönderilmesini doğru bir hamle olarak yorumlamıştım. şahsi oyunu ve disiplinsizliği sebebiyle sahada geliştirilmeye çalışılan takım olgusunu zedelediğini düşünüyordum, tabii yerine aynı kalibrede bir sağ hücumcu alınacağı tahmini ve şartıyla.

fakat bu satışın ardından gelişen her şey tam bir fiyasko oldu. yerine en az bir iki gömlek kalitesiz pino’nun alınması, rijkaard’ın istediklerinin alınmaması, istemediklerinin elde tutulması, sonra onun da ipinin çekilmesi..

şimdi de elano blumer’ı, yani takımın en kaliteli futbolcusunu yolluyorsunuz. sakin yapısı yüzünden ‘hırssız’, arkadaşlarına bağıra çağıra küfür etmediği için de ‘uyumsuz’ yaftasıyla hem de. eminim yarın çıkıp, “kendi gitmek istedi, biz ne yapalım?” diyeceksiniz.

şimdi galatasaray’lı düşünsün; haziran ayında bu kadroda keita vardı, elano vardı, takımın başında rijkaard ve neeskens gibi iki isim vardı. satış opsiyonu elinde dos santos ve her şeye rağmen jo gibi bir futbolcu vardı.

şu an elde ne var peki? alternatifsiz bir baros, kurtarıcı diye önümüze sunulan pino, futbolcu menajeri serdar özkan ve tabii ki mustafa sarp, ayhan ve barış özbek üçlüsü. ha, az kalsın unutuyordum, bir adet de servet çetin’imiz var!

bana göre yanlış bir transfer olmasına rağmen, kadro dışı bırakılmış misimovic’i de unutmamak gerekir.

bugün, galatasaray yönetiminin dibi gördüğü gün olmuştur kanımca.

futbol takımı mı? ben mustafa sarp’ın sakatlıktan taş ve sopayla döneceğini duydum, avrupa’ya açılan pencereyi kıracakmış..

twitter.com/gorkemkirgiz

görkem kırgız / gorkemkirgiz@medyaspor.com

http://www.medyaspor.com/yazarlar/gorkemkirgiz/545