bugün
- yavuz bingöl12
- sözlüğün o eski günlerinin özlenmesi22
- nestor fernando muslera micol13
- denizin içerisinde cinsel ilişki21
- 19 yıllık karısı erkek çıktı16
- sözlük yazarları 15 temmuz da neredelerdi16
- aldatan erkek10
- red flag11
- kola içmenin haram olması12
- flört sürecini bitiren ölümcül flört hataları16
- anın görüntüsü8
- istanbul'un fethi15
- allahı kim yarattı30
- türbanlı kadınların daha çekici gelmesi8
- burçlara inanan erkek22
- azeri kızları9
- kahverengi ile mavinin uyumu10
- sözlüğün gey yazarları10
- sözlük kızlarının bilekleri neden kalın sorunsalı14
- dünyanın dümdüz olduğu gerçeği13
- çok su içmek12
- akp'nin türkiye'ye getirdiği kast sistemi8
- çekici kadının tüm çekiciliğini götüren şeyler27
- en iyi nemlendirici10
- haribo12
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- sakıncalı bulunan kuran meallerini toplama yasası16
- karl marx ın sakalsız hali8
- arkadaşlar neden entry girmiyorsunuz12
- green flag16
- saçımı boyatsam mı boyatmasam mı düşüncesi11
- dünyaya 44 dakikada bir sinyal gönderen nesne9
- sahibinden com ölücüsü11
- deccal'in ortaya çıkması10
- türkiye'de eksik olan şeyler9
- yumurtalı ekmek8
- suriyede konsere saldırı15
- green flag sözlük erkekleri14
- ali koç'tan sözcü'ye ilan ambargosu10
- abdülhamit'in kıbrısı ingilizlere savaşsız vermesi8
- bir kız için kendini feda etmek12
- erdoğan ne yaparsa akçomarlar eleştirir9
- siyasetçi olmak isteyenlere verilecek tavsiyeler9
- türkiye'nin örnek alması gereken ülkeler15
- geceye bir şarkı bırak8
- erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunmak12
- sözlükten hatun düşürmek14
- kadınınız mini etek giyebilir mi12
- üstü açık arabayla gezmek8


entry'ler (780)
Gram aklı olan bulaşmaz. Üyelik aldım sirf meraktan üyeliği iptal edemiyorum. içerisinde Enes Batur Orkun ısıtmak gibi ergenlerin olduğu içerik olarak aşırı zayıf ve değil 10 TL 1 TL yapsalar yine üyeliği iptal ettirsin. 3. Gun hala iptal edemiyorum. Gerçekten katranı kaynatıyoruz olmuyor şeker. Türk olarak bir bok beceremiyoruz.
SARKAÇ (PANDÜL) NEDiR?
Enerjisel olarak daha yoğun bir titreşimle sorularımıza cevap veren, özellik olarak da doğal taşlardan faydalandığımız, üzerine kodlamalar yaptığımız, kendi enerjimizle bütünleştirdiğimiz, enerjimizi yükselten bir araçtır.
Sarkaç (pandül) kullanımı çok yaygındır. Her Bioenerji uygulayıcısı ya da ekolü farklı kullanabilir. Tıpkı bioenerjide de olduğu gibi çalışma alanları içeriği farklılık gösterebilir. Her eğitim kendi içinde hazinedir.
Bizim eğitim içeriğimiz aşağıda yer almaktadır. Sarkaç (pandül) kullanımı tıbbi müdahale içermez, tedavi ve teşhis yapmamaktadır. Yalnızca kişisel gelişimizi pozitif yönde desteklemek amaçlı kullanılmaktadır.
2000 ‘li yıllar itibariyle ülkemizde çok sık kullanılan sarkaç (pandül) eğitim içeriğimiz özel olarak hazırlanmıştır. Eğitim tek seviyedir.
Enerji akışını hissetmek ve daha yoğun enerji akışı hissetmek adına videoları zamana yayarak izleyiniz. içsel olarak hazır hissettiğinizde diğer videoya geçiniz.
Bioenerji temel ve master seviye eğitimimizi bununla birlikte sarkaç (pandül) eğitimimizi, marka patenti olan Bioenerji Gold Master Trainer Sevgi Keleş tarafından verilmektedir.
Enerjisel olarak daha yoğun bir titreşimle sorularımıza cevap veren, özellik olarak da doğal taşlardan faydalandığımız, üzerine kodlamalar yaptığımız, kendi enerjimizle bütünleştirdiğimiz, enerjimizi yükselten bir araçtır.
Sarkaç (pandül) kullanımı çok yaygındır. Her Bioenerji uygulayıcısı ya da ekolü farklı kullanabilir. Tıpkı bioenerjide de olduğu gibi çalışma alanları içeriği farklılık gösterebilir. Her eğitim kendi içinde hazinedir.
Bizim eğitim içeriğimiz aşağıda yer almaktadır. Sarkaç (pandül) kullanımı tıbbi müdahale içermez, tedavi ve teşhis yapmamaktadır. Yalnızca kişisel gelişimizi pozitif yönde desteklemek amaçlı kullanılmaktadır.
2000 ‘li yıllar itibariyle ülkemizde çok sık kullanılan sarkaç (pandül) eğitim içeriğimiz özel olarak hazırlanmıştır. Eğitim tek seviyedir.
Enerji akışını hissetmek ve daha yoğun enerji akışı hissetmek adına videoları zamana yayarak izleyiniz. içsel olarak hazır hissettiğinizde diğer videoya geçiniz.
Bioenerji temel ve master seviye eğitimimizi bununla birlikte sarkaç (pandül) eğitimimizi, marka patenti olan Bioenerji Gold Master Trainer Sevgi Keleş tarafından verilmektedir.
ikisininde amına koyum.net
"Yemin ederim geri zekalı bu çocuk" videosu aklıma geldi.
Yakında danışmanlara maaş vermekten bize para kalmayacak. Tek bir adam koca bir şehrin aylık gelirini harcıyor. Bir yanda açlık sefalet intihar diğer tarafta yüzlerce insana danışmanlık maaşı verip ama kimseye bir şey danışmayan şahıs.
Ne yapalım bilmiyorum ki. Bu kadar insana ne danışıyor çok merak ediyorum .
Ne yapalım bilmiyorum ki. Bu kadar insana ne danışıyor çok merak ediyorum .
Okuduğum en güzel hikayelerden biri.
Son yazılanlara bakılırsa, ilk entry okumadan sadece başlığa bakarak yazılan saçma sapan yorumlar... Çok güzel bir hikayedir, kah güldürüp kah hüzünlendiren fakat finali ile insanı darma duman eden inci sözlük hikayesidir.
Demek ki sözlükte sadece yazmak için yazan bir sürü yazar varmış. Yazık çok yazık...
Son yazılanlara bakılırsa, ilk entry okumadan sadece başlığa bakarak yazılan saçma sapan yorumlar... Çok güzel bir hikayedir, kah güldürüp kah hüzünlendiren fakat finali ile insanı darma duman eden inci sözlük hikayesidir.
Demek ki sözlükte sadece yazmak için yazan bir sürü yazar varmış. Yazık çok yazık...
Neyse konunun benle alakası yokmuş. Ben gideyim. *
Gerçekten ama gerçekten bu başlığa bakıp medet uman varsa bana ulaşsın. Kafayı yememek, kabullenmek ve bunu aşmak için yaptıklarımı anlatabilirim. Şimdi burada anlatıp kendimden iğrendirmek istemiyorum. Ama şunu söyleyeyim ki "zaman" dışında denediğiniz ne varsa inanın bana boşa...
Başkası ile seviş, hatta her gün farklı bir kız ile seviş, esrar iç, ortamlara dal, yeni arkadaş çevresi bul, yeni şeyler satın al, eskisini sat, ne yaparsan yap... Bunları yaparken aslında uyuyorsun sen. Gece olunca gerçekler seni uyandırıyor ve çaresizlik ezgileri eşiğinde tam olarak ne ile intihar etsem diye düşünüyorsun. Akabinde ne ölebiliyorsun ne yaşayabiliyorsun. Zaman mirim zaman...
Zamanla unutursun demiyorum, yanlış anlama. Zamanla hiç bir şey unutulmaz, sadece bununla yaşamayı öğrenirsin. Gerçekten sevdiysen yapabileceğin tek şey bununla başa çıkmak değil bununla yaşamak.
Başkası ile seviş, hatta her gün farklı bir kız ile seviş, esrar iç, ortamlara dal, yeni arkadaş çevresi bul, yeni şeyler satın al, eskisini sat, ne yaparsan yap... Bunları yaparken aslında uyuyorsun sen. Gece olunca gerçekler seni uyandırıyor ve çaresizlik ezgileri eşiğinde tam olarak ne ile intihar etsem diye düşünüyorsun. Akabinde ne ölebiliyorsun ne yaşayabiliyorsun. Zaman mirim zaman...
Zamanla unutursun demiyorum, yanlış anlama. Zamanla hiç bir şey unutulmaz, sadece bununla yaşamayı öğrenirsin. Gerçekten sevdiysen yapabileceğin tek şey bununla başa çıkmak değil bununla yaşamak.
Hiç sevmiyorum. Zevkte almıyorum. Her pazartesi geç kalıyorum ve patron beynimi sikiyor. Birazdan çağırır odasına. Pazartesi seksine hayır!
Sürekli farklı tarlalara mutluluk tohumları ekip, ihanet biçeceğine... Siktir et... Yalnız bedevi olmak daha iyi. En azından hayal kırıklığına uğramıyorsun dedim kişidir.
Gözlerinin kahvesine döküldü ömrüm, kırk yılımı yaktın amk...
-Seni öyle bir severim ki, Dengeni kaybedersin. Kiliseye gider, 'Selamun aleyküm' dersin. / Sadri Alışık
Valla ne desem bilemedim. Konu içerisinde kadın geçiyor. Yapboz gibi bunlar. Birisi için doğru bir tavsiye diğeri için katlanılmaz bir yanlıştır.
Sadece şunu söylemek istiyorum. Can yücel "Sevdiğin kadar sevilirsin" demiş ya... Yok öyle bir dünya. içinden çok sev ama dışından yeterince göster. 24 saat onu düşün fakat o bunu bilmesin. Ona çok karışma ama her an tetikte ol. Üstünde baskı kurma ama sahiplendiğini hissettir.
Ha bir de içinde bu aşk filmini yaşa fakat sevdiğin de dahil herkese fragmanını göster. Yoksa, bütün büyü bozulur ve sıradaki filme gider.
Sadece şunu söylemek istiyorum. Can yücel "Sevdiğin kadar sevilirsin" demiş ya... Yok öyle bir dünya. içinden çok sev ama dışından yeterince göster. 24 saat onu düşün fakat o bunu bilmesin. Ona çok karışma ama her an tetikte ol. Üstünde baskı kurma ama sahiplendiğini hissettir.
Ha bir de içinde bu aşk filmini yaşa fakat sevdiğin de dahil herkese fragmanını göster. Yoksa, bütün büyü bozulur ve sıradaki filme gider.
Sen çok yanlış anlamıssın. Bak, kız sandıkların erkek olmasın ve Taş gibi dediğin şeyler, gerçekten taş gibi olabilir. Sen yoksam subliminal mesaj mı veriyorsun bakim hı ?
Kız arkadaşım beni tekrar nasıl sever diye google da aratmak. Daha acınası bir durum var mı ?
Edit : Aratmayın bi boka yaramadı. Sevmedi.
Edit : Aratmayın bi boka yaramadı. Sevmedi.
Call me.
Büyüme çocuk. Biz büyüdük bir bok olmadı. Bence hiç büyüme.
Kızların " Ne kadar namuslu ve önüne bakan erkek" demeyip, çokta umurum da hıh diyeceği erkektir.
Bir amacım yok sözlük. Bir insanın başına gelebilecek en zor şey. Hayalini kurduğum bir şey yok. Önce sevgilim para için girdi zengin bir cücenin koluna, bahçesinde ebruli hanımeli açan eve. Onu kabullenmeye çalışırken babam gitti. Yani şöyle ki mutlu olmak için bir hayal kuruyorsun ve hayallerini yıllarca yaşatıyorsun. Sonra hayallerini kurduğun şey çekip gidince, hayallerin başına yıkılıyor. Kımıldayacak, nefes alacak takatin kalmıyor. Göçük altında kalmış birine dışarıdan söylenen sözler, umut verici konuşmalar hepsi anlamsız.
Amk nazım hikmet'in; mavi gözlü dev şiirini o kadar çok severdim ki... Yaşamak zorunda kalacağımı bilsem, bu kadar sevmezdim. Yıllarca çabaladım, uğraştım, bahçesinde ebruli, hanımeli açan bir ev yaptım. Yani kolay olmadı ama zorlandığım zamanlar da içinde yaşayacak mutlu günlerimi düşündüm öyle ayakta durdum. Amk mesela bölmeli akvaryumu o istemişti, balkon demirinde saksıların, tv ünitesinin altındaki küçük akvaryum bölmesi, mutfağın rengi, parkelerin deseni, yıllarca ne söylediyse öyle oldu.
Ama işte yetmiyor demek ki... Gerçekten aldatıp evlendiği kişi ilyas salmanın versiyonun da biri. Yani ilyas salman çirkin demiyorum, evlendiği kişi zengin. Okul müdürü, babasının koleji var vs. vs.
Gerçekten ama gerçekten mutsuzum, bir insan ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzum. Hakan Günday'ın kinyas'ı gibi yaşıyorum hayatı. Çok çabalıyorum, uğraşıyorum ama o eve her girdiğim de çok değişik duygular yaşıyorum bir ben bir allah biliyor.
Sokakta biri el ele tutuşsa sanki on tane zenci bana tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. Lan amına koyayım gece uyandığım zaman onu da uyandırıp hazır uyanmışım azcık seveyim de öyle yatayım deyip uykusundan uyandıran adamdım ben. Şimdi çocuğu olmuş. Nasıl mutlu görseniz. Saç rengini değiştirmiş, araba almış kocası. Üstündeki kıyafetler lc den değil belli.
Bunları kimseye anlatamıyorum çünkü insanlar sizi ya haline şükretmek için dinler yada dinliyormuş gibi yapar. Sanırım duygu körlüğü hastalığına doğru gidiyorum. Hani belki sevgilim gittikten 1 sene sonra babam ölmese, bir dayanağım olurdu bana akıl verirdi, nasihat ederdi, balığa falan giderdik ne bileyim.
Kalmadı kimsem. Benden geriye bir ben edecek kadar bile ben kalmadı. Bazen intihar etmeyi düşünüyorum. Biteceğini sanmıyorum. Belki de kabir azabı olarak bana onların mutlu hayatını izlettirirler ki buna katlanabileceğimi sanmıyorum.
Anksiyete yada manyofobi tam olarak bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey oda bir girdap içerisine attılar, aşağıda ne var yada sonu nere varır fikrim yok.
Amk nazım hikmet'in; mavi gözlü dev şiirini o kadar çok severdim ki... Yaşamak zorunda kalacağımı bilsem, bu kadar sevmezdim. Yıllarca çabaladım, uğraştım, bahçesinde ebruli, hanımeli açan bir ev yaptım. Yani kolay olmadı ama zorlandığım zamanlar da içinde yaşayacak mutlu günlerimi düşündüm öyle ayakta durdum. Amk mesela bölmeli akvaryumu o istemişti, balkon demirinde saksıların, tv ünitesinin altındaki küçük akvaryum bölmesi, mutfağın rengi, parkelerin deseni, yıllarca ne söylediyse öyle oldu.
Ama işte yetmiyor demek ki... Gerçekten aldatıp evlendiği kişi ilyas salmanın versiyonun da biri. Yani ilyas salman çirkin demiyorum, evlendiği kişi zengin. Okul müdürü, babasının koleji var vs. vs.
Gerçekten ama gerçekten mutsuzum, bir insan ne kadar mutsuz olabilirse o kadar mutsuzum. Hakan Günday'ın kinyas'ı gibi yaşıyorum hayatı. Çok çabalıyorum, uğraşıyorum ama o eve her girdiğim de çok değişik duygular yaşıyorum bir ben bir allah biliyor.
Sokakta biri el ele tutuşsa sanki on tane zenci bana tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. Lan amına koyayım gece uyandığım zaman onu da uyandırıp hazır uyanmışım azcık seveyim de öyle yatayım deyip uykusundan uyandıran adamdım ben. Şimdi çocuğu olmuş. Nasıl mutlu görseniz. Saç rengini değiştirmiş, araba almış kocası. Üstündeki kıyafetler lc den değil belli.
Bunları kimseye anlatamıyorum çünkü insanlar sizi ya haline şükretmek için dinler yada dinliyormuş gibi yapar. Sanırım duygu körlüğü hastalığına doğru gidiyorum. Hani belki sevgilim gittikten 1 sene sonra babam ölmese, bir dayanağım olurdu bana akıl verirdi, nasihat ederdi, balığa falan giderdik ne bileyim.
Kalmadı kimsem. Benden geriye bir ben edecek kadar bile ben kalmadı. Bazen intihar etmeyi düşünüyorum. Biteceğini sanmıyorum. Belki de kabir azabı olarak bana onların mutlu hayatını izlettirirler ki buna katlanabileceğimi sanmıyorum.
Anksiyete yada manyofobi tam olarak bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey oda bir girdap içerisine attılar, aşağıda ne var yada sonu nere varır fikrim yok.