bugün

entry'ler (487)

uludağ sözlük

artik tadi kacan,keyifsiz sozluktur. sizin ozenle girdiginiz entry abuk subuk sebeplerle silinebilirken; basliga cevap, entryye cevap niteligindekiler, seviyesiz cumleler, hatali basliklar sozlukte salina salina gezebilmektedir. yazan cok, okuyan yoktur. zamaninda cok emek harcamak isterken, simdi ayda bir gelince bile uzendir. severek takip ettigim kaliteli bir kac yazar da olmasa kuru kalabaliktir.

sherlock

bir arkadaşımın ısrarlı * * * tavsiyesi sonucu izlemeye başlayıp, göz açıp kapayıncaya dek bitirdiğim dizidir. geç keşfettiğime mi üzülsem, bir sezonda 3 bölüm olmasına ve su gibi içilmesine mi bilemedim. 90 dakikalık çekimde tek bir zaman doldurma sahnesine rastlanmadığı gibi, her bir bölüm başlı başına sinema filmi olabilecek kalitede. sherlock bir mini diziden ziyade sinema filmi serisi tadında.
cast konusuna gelelim benedict cumberbatch sherlock için düşünülen tek isimmiş. yani rol teklifi yalnızca ona yapılıp, senaryo ona okutulmuş. tek atışta 12den vurmak diye buna denir. dr watsona hayat veren martin freeman ise kitapta tasarlanan ikili arasındaki sinerjiyi yakalayan ilk isim olmuş ve kadroya dahil edilmiş. elbette diğer oyuncu seçimleri de başta jim moriarty karakteri olmak üzere oldukça iyi.
spoiler vermemek için içeriğe girmiyorum. ama şu bir gerçek ki zeka kadar etkileyici bir özellik, insanı alt üst eden durum yok. brain is the new sexy a dostlar!

kaç gündür herkese sabahlara dek övesim övesim övesim var. oh içimi döktüm rahatladım. ey bu entry'ye şöyle bir göz atan arkadaşım lütfen bu diziyi izle sonra da gel bana teşekkür et. *

çantasında vazelin taşıyan kız

preperasyondan sonra, modelasyondan once disi vazelinlemesi gerektiginden lab gunleri oyle yapiyordur. hatta ayni sebepten kirmizi oje de tasiyordur. kisacasi o bir dis hekimligi ogrencisidir.

küçükken yediğimiz dondurmalar

pandanin vardi bir tane, silindir seklinde. arkasindan ittirilerek yeniyordu, kapagi da sapka seklindeydi ve kirmiziydi. adini hatirlayan olursa, hele de hala uretiliyorsa bir mesaj uzaginizdayim.

fruttare

dusuk kalorisiyle sicak gunlerin tatli kurtaricisidir, neden kimse sevmedigi halde hindistancevizlisine bayiliyorum diye dusundurendir.

Edith piaf:
"markete gittigimde hindistancevizli kalmamis oluyor genelde, nefret ettiginiz icin alip imha mi ediyorsunuz? yapmayin lutfen uzuluyorum ya, bana da birakin." dedirtendir.

Edit2:
bu yaz başından beri ilk defa bugün bulabildiğimdir.

anneanne ye telefondan mesaj atmasını öğretmek

beni bir deve bir de hendek ile harikalar yaratabileceğime inandıran eylemdir.

editle gelen tanım: yaşça büyük insanların yeni şeyler öğrenmeleri zor olduğundan sabır gerektiren eylemdir.

kızların dudaklarını ısırma nedenleri

kurumuş dudaklarını ısırdıklarında hissettikleri küçük çaplı acıdan zevk almaları olabilir. * *

kokusu tadından güzel olan yiyecekler

(bkz: közlenmiş mısır)
(bkz: pepino)
(bkz: zencefil)

im juli

danielin naifliğine, julinin özgürlüğüne, yormayan ülke geçişlerine ve hatta bir de mutlu sona sahip film. gel gör ki film bittiğinde benim için belli belirsiz bir hüzün asılı kaldığını fark ettim havada. hiç başınabuyruk olmamışlığın, hep farkındalıkla ve sorumlulukların bilincinde geçecek bir hayatın başlarında olmanın hüznü olabilirdi bu, bilmiyorum.

spoiler içerebilir

juli, kendine bir kader yazdı, çoğu insanın yapamadığını yapıp. zigzaglar çizilmiş olsa da istediğini aldı. kendi gibiydi, aşıktı, karşıdakinin onun hakkında ne düşüneceğini önemseyerek değil olduğu gibi davrandı.
gemide danielin onu bırakıp gittiğini düşünerek karşılaştıklarında intikam almak isteyebilirdi, meleki deliler gibi kıskanıp danieli elinde tutmaya çalışabilirdi- tam da bunları düşündüğüm esnada ego denen şeyin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim- ama yapmadı. bu film de olsa sadece severek ve oluruna bırakarak da mutluluğun yakalanabileceğini gösterdi.

spoiler içerebilir

piyonla evlenen vezir

bende oldukca zeki oldugu intibasi uyandirmis, yazdiklarina bayildigim, sohbeti keyifli yazar kisi. bolunerek cogalsa yahut klonlansa yeridir. cok lazim ondan buralara. *

di li gecmis zamanda kalan mutluluk

"neden bu sacma seyleri biriktiriyorsun?" sorusunun cevabidir aslinda. hatiralar di'li gecmis zaman mutluluguna erismenin anahtaridir bazi insanlar icin.

yazarların ilk aşık oldukları kızın adı

annabel lee
ben degil bir arkadas, kendisini desifre ediyorum: (bkz: edgar allan poe)

arkadaşlığın bir üstü sevgililiğin bir altı

igrenc berbat lanet bir yerdir orasi, ozellikle bir sonraki asamaya gecmek istemediginizi fark ediyorsaniz. bir basamak asagi da inemez, pat diye yuvarlanirsiniz iki yabanci olunan yere.

stresliyken yapılanlar

otururken tek bacagi deli gibi sallamak, bulunulan ortamda yuruyerek daireler cizmek veya ileri geri turlamak

ilk buluşmada whopper yiyen kız

ilk bulusma burger kingde gerceklesiyorsa muhtemelen 12 yasindadir. afiyet olsun, buyume caginda sonucta.

eski sevgiliyi hatırlatan şarkılar

1980 - ezginin gunlugu

sinirlenince yapılması gerekenler

kesinlikle ve kesinlikle uzaklasmak tir listenin ilk sirasi.

whitney houston

gecenin bir yarisi olum haberiyle huzunlendirmistir. topragi bol olsun.

araliksiz 2 saat dinlenen sarkilar

sia- breathe me

sabah sabah insanı havaya sokan şarkılar

waking up in vegas - katy perry
god is a dj - pink