bugün
- iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması13
- anın görüntüsü15
- bir ilişkinin kısa sürme sebebi14
- 4 mayıs özgür özele saldırı29
- sırrı süreyya önder37
- en sevdiğiniz sözlük ahmeti8
- eski bir anı hatırlamak10
- kemalist erkekler gizli eşcinsel midir15
- yazarların sahip olmak istedikleri süper güçler11
- garanti bankası13
- piyasadaki en adam gibi sigaranın rothmans olması14
- gerçeği aramak9
- sözlüğün 18 yaş altına hitap etmesi14
- stanley termos olmazsa ben pikniğe gitmem12
- iyi geceler12
- kendini esmer sanarken birden sarışın olan kız19
- mokv nerede13
- nihal atsız türkçülüğü vs atatürk türkçülüğü13
- 3 mayıs türkçüler günü15
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri18
- akrep burcuyum soruları alayım9
- diyanetten skandal cuma hutbesi16
- akp belediyelerinin hiç yolsuzluk yapmaması29
- 3 mayıs 2025 galatasaray sivasspor maçı16
- akp ve chp'nin birbirinden farkı olmaması10
- uludağ sözlük zirvesi32
- tas kafa saç modeli10
- koltukta uyumak12
- 9 yaşındaki felçli çocuğa yoğun bakımda tecavüz25
- cin görünce yapılması gerekenler18
- ekrem imamoğlu8
- otizmliye cennet garanti mi15
- 80 yaşında olmak11
- ülkemde başı açık kadın istemiyorum15
- müge anlı mı esra erol mu9
- faiz yemenin wow haram olması11
- kemalizm9
- masklavinin bu aralar çok gergin olması32
- vampirov'a sorular17
- küresel nerde yahu9
- ölüm10
- mühendis erkekler16
- 2 yaşındaki bebek öldüresiye dövüldü8
- gelmiş geçmiş en güzel türk kadın oyuncu12


entry'ler (249)
bahane arama süreciyle geçiyor. okul olursa hangi ders var gitmesem ne olur? iş olursa ne tür bi iş daha sonra yapsam olur mu? tarzında sorularımla geçer. kesin. ama sağlam bi ders varsa yada gerçekten önem verdiğim bi konuda herhangi şey yapmam gerekiyosa aslanlar gibi kalkarım. affetmem.
çocuğum olsa benim de içtenlikle götürebilceğim anlamlı yürüyüş. ne kadar güzel insanlar var ki bu çocuğu barış yürüyüşüne götürmüşler. fakat bizim şu cani hükümetimiz yok mu. mekanı cennet olsun.
dişlerimi ve tırnaklarımı.
salonumuzun ön cephesi neredeyse tamamen cam. 2 büyük pencere artı fransız balkonu mudur nedir ondan var tek duvarda. dolayısıyla çoğu cam diyebiliriz. bu fransız balkonunun gölgesi o kadar belirgin bi şekilde salonun ortasına düşüyordu ki korkmadım desem yalan olur. açtım pencereyi düşündüm dakikalarca. bu gölgeye sebep olan şey nedir. tamam karşıda kabak gibi dolunay vardı ama bu salon ilk defa dolunay görmüyor ki benle birlikte. köprüdeki ışıklar mı dır farklı bir yerden gelen bir kaynak mıdır diye epeyce gözlemledim. ta ki şuan bulutlu havayı görünceye kadar. gölgeden eser yok. demek ki aydanmış ve bugunkü dolunay bir başka. daha büyük daha parlak. her ne kadar insanların bunu farkedemeyeceği belirtilse de ben bi terslik olduğunu anlamıştım bu vesileyle. belki de diğer dolunaylarda başka şartlar engelledi gölge oluşmasını. belki de uzmanlar yeterince uzman değilmiş.
süper olan ama bulutların da coşması yüzünden benim göremediğim tutulma.
süper olan ama bulutların da coşması yüzünden benim göremediğim tutulma.
dindir. sadece mutluluk değil zeka, huzur, özgüven vs nerde bi olumlu özellik varsa ateist toplumlarda yüksekken dindar toplumlarda düşüktür.
görüntü kalitesi genelde zayıf olan ve içeriklerini beğenmediğim site. google aramalarında sıkça çıkar. örneğin ameteur girl masturbation yazın hemen bu site çıkacaktır videolar kısmında. fakat videoları hiç de ameteur fln değildir. o açıdan geçiniz bu siteyi. tavsiyemdir.
favori insanlarımdır kendileri. kesinlikle tanışma sebebidir.
tadı bana aşırı şekerli gelen üniversiteye yeni başlamış insan birası. Efes tarafından üretilmektedir.
güzellik kriterlerinin şişman pudralı bi kız olduğu ülkemde, izmir in ayak bilekleri kalın çoğu fazla kilolu olan kızlarına güzel diyen ülkemde, eminim güzellik üzerine doğru düzgün bir fikri bile olmayan birinin saçma sapan yargısı olabilir anca.
şu sıralar ekşi sözlükte kendisin de entry girerek onayladığı bir konu var. r. dawkins ile tartışmak istemiş. adam bundan yirmi beş bin dolar mı ne istemiş. bu da alınmış. ünlü isimler saymış bunlarla tartıştım bir kuruş bile almadılar sen kimsin ki bıdı bıdı bıdı...
edip yükseli kendi videolarından defalarca izlemiş biriyim. hatta bir keresinde canlı sohbetine katılmıştım. yaklaşık yirmi kişi falandık. on sekiz midir on dokuz mudur şuan aklımda değil o olayın örneklerini anlatıyordu. ara verdik. ben çoktan çürütmüştüm kendi kafamda. saçmalıktan başka bi şey değildi. o zorlamayı küçük prens kitabına yapsan orda da yakalarsın gibi temel bi düşünceyle çürütülcek düz mantığa sahipti anlattıkları. detaylarına hiç girmek istemem. konuşmanın sonunda ateist bi arkadaşla tartımaya girdi. ateist arkadaş oldukça sıradan şeyler söylediği halde cevaplar hiç tatmin edici değildi. demem o ki r. dawkins ile karşılıklı durması bakışması bile abartıdır bu adam için. şimdi kimse kimsenin hakkını yemesin. doğruya doğru. edip yüksel kesimlikle o seviyede bir tartışmacı değil. bu adamı doğuda köylere göndericeksin. insanları mezhepçilikten biraz uzaklaştırsın yeterli. bunu da yapabilcek biri. ne işin var dawkins ile seviyelerde zaman kaybetmeye. git köylere kahvelere fln memlekete hayrın daha fazla olsun.
edip yükseli kendi videolarından defalarca izlemiş biriyim. hatta bir keresinde canlı sohbetine katılmıştım. yaklaşık yirmi kişi falandık. on sekiz midir on dokuz mudur şuan aklımda değil o olayın örneklerini anlatıyordu. ara verdik. ben çoktan çürütmüştüm kendi kafamda. saçmalıktan başka bi şey değildi. o zorlamayı küçük prens kitabına yapsan orda da yakalarsın gibi temel bi düşünceyle çürütülcek düz mantığa sahipti anlattıkları. detaylarına hiç girmek istemem. konuşmanın sonunda ateist bi arkadaşla tartımaya girdi. ateist arkadaş oldukça sıradan şeyler söylediği halde cevaplar hiç tatmin edici değildi. demem o ki r. dawkins ile karşılıklı durması bakışması bile abartıdır bu adam için. şimdi kimse kimsenin hakkını yemesin. doğruya doğru. edip yüksel kesimlikle o seviyede bir tartışmacı değil. bu adamı doğuda köylere göndericeksin. insanları mezhepçilikten biraz uzaklaştırsın yeterli. bunu da yapabilcek biri. ne işin var dawkins ile seviyelerde zaman kaybetmeye. git köylere kahvelere fln memlekete hayrın daha fazla olsun.
şu sıralar pablo escobar ın hikayesini anlatan narkos isimli diziyi izlediğimden hemen aklıma belirli sahneleri getirir. hikayesini saatlerce izlediğiniz adamın o çılgın temposundan ayrılıp bi köşede yakın çekimle titinin içmesi sahneleri enfestir. insanın canı anında puro çeker. tabi dizi de asıl mevzu kokain. ama özendirici bir sahnesine denk gelmedim. tütün sahneleri direk kübadab sipariş verdirtecek kadar özendirici.
bana küçüklüğümü hatırlatacaktır. babama bi oyuncak istediğimi sölediğimde şu şekilde söylerdim. baba bunu alak mı?. o da güler alak derdi. tabi ben alak mı lafına güldüğünü bilmezdim taki yıllar geçip düzelt artık oğlum şu konuşma şeklini diyene kadar. daha sonradan da bikaç dalga geçen kişiye denk gelince terk ettim bu doğuştan gelen egeli şivesini. bu arada ne egeliyim ne de etrafımda egeliyle yetiştim yanlış anlaşılmasın.
imax izleyin diye tuttutran iki köşe yazarına denk gelince kız arkadaşımlarımdan birini alıp zorlu centerın yolunu tuttum. film esnasında içmek için kızın çantasına 3 kutu bira ile bi paket cips sıkıştırdım. amerikan filmlerinden ancak alkollüyken haz alabiliyorum. filmden çok iyi anladığımdan değil. ben ağır film insanıyım. aksiyonu ve bol kamerayı sevmem. muhtemelen zayıf hafızamdan dolayı bu şekilde adaptasyona uğradım. o yuzden az oyuncu az ama uzun sahneler idealdir benim için. her neyse film başlamadan imex teknolojisin tanıtımları vardı ki filmin hiçbir sahnsi bu tanıtımlardaki teknolojiye yakın değildi. 3d teknolojisi zaten hala oturmuş bişey değil. bulanık hallerini bilirim ben. odak noktası dışındaki alan bulanıktı ilk filmlerde. şimdi o geçmiş ama şimdi de gözlük hafif yanken bile inceden bi bulanıklaşma oluyor. filmin ikinci yarısına yakın farkettim bunu. bu tarz netlik sıkıntıları baş ağrısına yol açar ki bu konuda çok fazla şikayet vardır 3d filmden çıkanlardan. nitekim ilk yarıyı omzuma kafasını koyarak izleyen kız arkadaşımın da benzer tepkileri olmuştu. bu vesileyle bilmeyenlere belirtmiş olduk. filme gelince, tipik "bu film gerçek hikayeye dayanmaktadır" filmlerinden. kahramanların özet hayatlarıyla başlıyor. zaman zaman feedbacklerle desteklemişler. güzel manzara fln çok fazla yok. bilgisayar efektleri hissedilir boyutta. gerilim maceradan daha çok dram ağırlıklı. ben şahsen ilk yarının sonlarına doğru gözyaşlarımı silmek durumunda kaldım. neyse efendim film üzerinde çok konuşulcak herhangi özelliğe sahip değil. stantdart. puanım on üzerinden altı.
seks. düzenli olarak farklı kadınlarla seks yapabilen insanda diğer hepsi bir şekilde olmak zorunda. ha olurda saçma sapan bi kadınla sürekli seks yapıyosan zamanla sağlığı ve parayı da kaybedersin.
televizyonda fifa bilmem kaçın reklamını görmüştüm yıllar önce. dedim tamamdır artık bizi de ciddiye alıyorlar derken pes nba cart curt da reklamlarda çıkmaya, sokaktaki panoları doldurmaya başladı.türkçe altyazı destekleri verimeye başlandı. şimdilerde mobil oyunların reklamlarının tvlerde çıkması sevindirici. ama neden seviniyorum bilmiyorum banane lan. ezik bi milletin ucuz şeylere sevinmesi.
Parkurun yarısını iki haftada solo olarak tamamlayıp dönme şeklinde planladığım fakat yarısının üçte birini tamamlayınca sıkıntıdan v izmire kaçtığım benim için devamının mutlaka geleceği parkurdur.
kimi düşünsem acaba?
net olmayan görüntü ve toplam bir metrelik zoom hakkıyla çok kötü bir çalışma. hemen soruyorum ne kadara kime yaptırıldı acaba?
En ufak bir ayıplı söz* duyduğunda daha insanı dinlemeden el kol hareketi yaparak konuyu kapatan kızdır. Bunları tespit ettiğiniz anda uzaklaşın. zaten önce o sizden uzaklaşacaktır ama siz yine de ileriye dönük bi geri dönüş olmasın diye silin bu kızı her yerden.
tişort + boxer. Evdeki aileden biriyse bu kombini yaparım. Kimse yoksa tişort de çıkar.