bugün

Yeşil çay için harika bir şey bu etkisi bakımından.
bitki çaylarını doğru hazırlamalıyız. çiçek ve yaprağı kullanılırken kaynatmadan, üç veya beş dakika demlemeliyiz. kök, kabuk ve sert tohumları ise on onbeş dakika kısık ateşte kaynatarak hazırlamalıyız.
acı elma (adaçayı): gaz söktürür, ter keser, idarar arttırır, yaraları iyi eder. bebeklerde gaz giderir, adet düzenlemeye yardımcı olur. ayak kokusu için suda bekletilerek kullanılır. dişleri beyazlatır.

alabalık yağı: romatizma ve bel ağrılarına iyi gelir. kas gevşetir.

anason aroması: gaz söktürür, şişkinlik giderir, uyku vericidir,

ardıç yağı: iştah açar, boğaz iltihabı alır, saç dökülmesini önler. selülit tedavisinde kullanılır.

avokado yağı: cilt nemlendirir, cilt yumuşatır, böbrek taşı döktürür.

buğday yağı: selülit tedavisinde, yanık yara kapatmasında, kırışıklıklara kullanılır.

çörekotu yağı: süt arttırır. iştah açar, adet söktürür, astım, şeker, romatizma tedavisinde kullanılır.

fındık yağı: kuru ve yıpranmış ciltlerde kullanılır. varis ve saçkıran tedavisinde kullanılır.

hindistan cevizi yağı: hazmı kolaylaştırır, bulantı ve kusmayı giderir, iltihaplanmaları önler, fiziksel yorgunluğu hafifletir. gebelikte kullanilmaz

hint yağı: saç ve kirpik güçlendirir dökülmesini önler.

iğde yağı: ateş düşürücü, bağırsak bozuklukları bağışıklık giderici.

jojoba yağı: sivilce, akne, kırışıklıkta, sporcularda ayak kremi olarak kullanılır.

kayısı yağı: yüz temizliğnde , ciltteki yaşlanma etkilerinde, bağırsak paraziti gidermede kullanılır.

okaliptus yağı: kabızlık, öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, selülite, nezleye, gripe karşı kullanılır.

tatlı badem yağı: kuru ve çatlak ciltlere, saç besleyici, kebızlık önleyici.

vanilya aroması: cinsel güç arttırıcıdır.
*
(bkz: alternatif tıp)
özellikle uyarılması gereken bir durum varki! bu bitkilerin özellikler iyi bilinmeli ve cok fazla abartmadan kullanılmalı ve de hepsi beraber karıştırıp kullanılmamalı, içilmemeli.kaş yapayım derken göz bile çıkartılabilir. soğuk algınlığı için 'çok iyi' dediler diye bilinçsizce karıştırılıp içilen bu bitkiler akciğere, bağırsaklara ve başka organlarda kalıcı hasara neden olabilir. ottur zararı yoktur bilinci dışında unutulmamalıdırki tütün ve esrarda ottur zararı boldur.
en bilineni sarımsaktır. hatta hikayesi bile var. lokman hekim ölümsüzlüğün ilacını bulmak için yıllarca dağları taşları dolaşır. sonunda gözlerden uzak bir yerde aradığı (kırk yılda bir açan) o çiçeği bulur, yerini bulmak için notlar alır ve geri dönmek üzere yola koyulur. köprüden geçerken * şeytanın eline vurmasıyla elindeki kağıtlar uçar nehre düşer. koşarak kağıtları toplamak ister ancak kağıtlar çoktan ıslanmış yazıları silinmiştir. eli boş geri döner, o çiçeği de bir daha bulamaz. sonraları o kağıtların düştüğü yerde sarımsak bitmiş denir. ölümsüzlüğün iksiri değilse de ömrü uzatmaya yaradığı kesin.
(bkz: şifalı bitkisel sular)
ülser, gastrit vs. bilumum mide rahatsızlıkları içim kesin çözüm;
(bkz: halil ibrahim otu)
ısırgan otu

Isırgan Otu (Urtica diocia / urens); kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye' de her iki tür de yetişir.

Egzema ve egzemaya eşlik eden baş ağrılarıısırgan otu çayı ile iyileştirileilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzemalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyleştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. idrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir. lkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir. Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir. Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyula masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşca sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.

Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın. Eğer sadece yaprak ve saplara ihtiyacınız varsa kesinlikle bitkiyi köküyle beraber sökmeyin. Bir bölgedeki tüm bitkileri tamamen koparmayın. Gelecek yıllarda da bitkinin neslini sürdürmesine izin verin!

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak:

Yaprak Çayı:
Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardagı dolusu kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.

Kök Çayı:
Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine getirilir, 4-5 dakika kaynadıktan sonra, ateşten indirilip 5-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Tohum Çayı:
Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile haşlanır, üstü kapalı olarak 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, yemeklerden yarım saat önce soğutulmadan içilir.
semiz otu

C vitamini ve Demir bakımında zengindir.tadı biraz mayhoştur.

Faydaları :
Mide ve bağırsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır.
Kanı temizler.
Vücuda serinlik verir.
Şeker hastalarının susuzluğunu giderir.
idrar söktürür.
Kabızlığı giderir.
Zayıflamaya faydalıdır.
Dalak hastalıklarında şikayetleri geçirir.
Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır.
(bkz: fitoterapi)
aslan dişi

dünyanın tüm bölgelerinde yetişir.kesik yaprakları olan uzun ömürlü bir bitkidir.
özellikle diüretik etkisinin yanında istenmeyen yan etkisinin olmamasından dolayı önem kazanmıştır.
vücutta biriken toksinleri elimine ederek organizmayı temizlemeye yardımcı olur.safra akışını artırarak ve karaciğeri uyararak sindirim üzerine de etkili our.safrakesesi ve böbrek taşını önlemede çok etkilidir.
özellikle geçiş mevsimlerinde aslan dişi kürü uygulanması tavsiye olunur.
acerola (barbados kirazı)

güney amerika, orta amerika ve jamaika'nın kurak ormanlarında yetişir.çalı meyvesidir ve kiraza çok benzer.
kalsiyum, demir, magnezyum,fosfor, a vitamini,b6 vitamini ve yüksek oranda c vitamini içerir.
acerola c vitamini yönünden portakala oranla 100 kat daha zengindir.
bağışıklık sistemi uyarıcısı ve organizmanın korunmasında yardımcıdır.
geçici yorgunluğu gidermek, grip ve üst solunum yolları enfeksiyonları gibi kış enfeksiyonlarını önlemede çok etkilidir.
c vitamini demirin bağırsaktan emilimini destekleyerek kansızlığı giderir.
ayrıca çok sigara içenlere ve sebze, meyve bakımından zayıf beslenenlere tavsiye olunur.
papatya
papatya kaynatılır, bağırsak şişliğine ve iltihabına karşı bolca içilir. dimağı kuvvetlendirir. başağrısını keser.
kaynatılır, bolbol içilirse sarılığı ve idrar zorluğunu giderir, kumları döker. lapa yapılır, mesanenin üstüne konursa ağrısını ve sancısını alır.
kadınlar aybaşı zorluklarına karşı kaynatarak içerler, lapasını yaparak üzerine otururlar.
kaynatılarak şekerle içilirse erkekliğe kuvvet verir, göğsü temizler, damar sertliğine iyi gelir.
böğürtlen (framboise)
böğürtlen çok yenirse gözlere kuvvet verir, basur a iyi gelir. kökleri kaynatılır ve bolca içilirse böbrek ve mesanedeki kumları döker.
kaynatılır elde edilen suyu her banyo yapıldığında ayaklara sürülürse ihtiyarlamayı geciktirir, saçları da siyah bırakır. yaprakları ezilerek göz ağrılarında lapa olarak kullanılırsa şifa verir. * dalları kapı üzerine konursa o evin ehline sihir tesir etmez.
yeşil çay
elde etmek için kullanılan geleneksel işlem genç çay yapraklarını çabuk kurutmak şeklindedir.siyah çay ise yaprakların fermantasyon a bırakılmasıyla elde edilir.
bu farklılık yeşil çaya kendisine has kokusunu verir.daha da önemlisi yapısındaki polifenol lerin korunmasını sağlar. polinefollar hücresel zararlara karşı güçlü antioksidanlardır.yeşil çaydaki diğer önemli maddeler kateşin ler , florür ve tanen lerdir.
yeşil çay kalp hastalıklarına ve kanser türlerine karşı koruma sağlar.
çin'de yapılan geniş ölçekli bir araştırmada arasıra da olsa yeşil çay içen kişilerin rektum , pankreas ,ve kolon kanserlerine yakalanma riskinin içmeyenlerin çok altında olduğu görülmüştür.
diğer bazı araştırmalarda elde edilen bulgular göğüs, mide ve cilt kanserlerinden de koruma sağlayabileceği yönündedir.
japonya'da 1371 kişi üzerinde yapılan incelemede yeşil çayın günlük kullanımının kalp hastalıklarına karşı önemli bir koruma sağladığı tespit edilmiştir.
Bir kısım cahil halkımız ki kendilerini farmakolog sanırlar,hiç tereddüd etmeden ne şekilde sonuçlar doğuracağını kestirmeden,ilaç niyetine kullanırlar bu tür otları,hatta buna alternatif tıp da derler kendi aralarında,
Basura iyi geleceğine inandığı otu kaynatı içer ama bilmez ki bu ot aynı zamanda tansiyonu da yükseltir,kıçını iyi edeceğine sevinirken,bu efer tansiyon hastası olurlar,Allah tez zamanda akıl fikir versin bu zatlara ve zatelere...ki en çok zatelerimiz inanır böyle abuk konulara
bu tür iyileştirici gücü olan bitkiler ıslatma, kaynatma veya haşlama yöntemleriyle işlenerek kullanıma hazırlanır. ot, çiçek, kök türü bitkiler ve meyveler olmak üzere dörde ayrılan şifalı bitkiler türlerine göre toplanmalı ve saklanmalıdır.

ot türü bitkiler; tam olgunlaşınca toplanmalıdırlar. genellikle yaz mevsiminin haziran temmuz ve ağustos ayları işlem için idealdir. şifa niteliğini kaybetmemesi için direkt güneş ışığı almayan gölge bi yerde kurutulmalıdır.

çiçek türü bitkiler; tam olarak açıldıklarında toplanırlar. bazılarının renkli kısmı bazılarının da bütünü koparılır. güneş, çiçeklerin renklerini ve iyileştirici özelliklerini yok edeceğinden gölgelik yerlerde küçük demetler halinde kurutulup kutular içinde saklanmalıdırlar.

kök türü bitkiler; bu tür bitkiler toplandıktan sonra, kurutulmadan önce çok iyi yıkanarak topraktan arındırılmalıdır. yıkandıktan sonra suların süzülmesi ve kuruması için güneşe bırakılan kökler daha sonra asılarak kurutulmaya devam edilmelidir.

meyveler; meyveler diğer diğer bitkisel ürünlerden farklı olarak olgunlaşmadan önce toplanıp kurutulur. böylece dayanıklı olmaları sağlanır.
(bkz: keten tohumu)
(bkz: kekik)
vanilya yağı... afrodizyaktır...
Lokman Hekim kardeşimizin efsanevi şekilde kullanarak ölüme bile şifa bulduğu söylenen otlar.
çilek
cilt sorunları olanlar için iyi bir meyvedir. böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları olanlar için de birebirdir.
ayrıca diş etlerini güçlendirir, dişlerdeki tartları önler,ağız kokularını ve boğaz ağrılarını giderir.
bol miktarda c vitamini olduğu için de yüksek tansiyon ve kolestrolü düşüren maddeler de içerir.
uzunlamasına ikiye bölünmüş çilekle cildinizi silerseniz cildinizin yumuşak ve temizlenmiş olduğunu göreceksiniz.
haşhaş
oldukça sıcak iklimleri sever.hindistan, batı asya ve ülkemiz başlıca bölgeleridir. türkiye'de 40'ın üzerinde yabani haşhaş türü bulunur. ege denizinin kuzeydoğusu, denizli, afyon, kütahya, orta anadolu, konya, ısparta yoğun ekim yapılan yerlerdir.
haşhaş nispeten killi fakat fazla su tutmayan toprakları sever.çorak ve rutubetli tarlalar uygun değildir.
bitkinin kökleri çok derine inmediği için gevşek topraklarda tutunamaz.bu nedenle az rüzgar alan yerlerde ve sık aralıklarla ekilmelidir.

faydaları;

haşhaşın başı, yaprakları ve yapraklarından elde edilen yağ ve haşhaşın başından elde edilen afyon deişik şekil ve amaçlarla kullanılır.
henüz tam olgunlaşmadan toplanır, tohumları çıkarılır,ve hafif sıcakta kurutulur.sonra kurutulmuş başlar suda kaynatılarak ilaç haline getirilir.bu ilacın hafif ağrı kesici ve uyutucu niteliği vardır.gargara olarak diş ağrılarına, içilerek vücuttaki hafifif ağrılara karşı ve küçük çocukları dauyutucu olarak kullanılabilir.

uyarı;

içilme suretiyle kullanım küçük çocuklarda ölümcül zehirlenmelere yol açabilir.
ağrı kesici, uyutucu, keyif verici olarak kullanılmaktadır. morfin bilinen enetkili ağrı kesicidir.vücudun ağrı algı eşiğini artırarak vücudun ağrıya reaksiyonunu ortadan kaldırır. kişi ilaç verildikten sonra ağrı duysa bile kendini rahat ve huzurlu hisseder.
tansiyon düşer, kalp atışları yavaşlar.bağırsak hareketlerini yavaşlatır.uyuşturucu etki ile %90 oranında zihin bulanıklaşır.
cinsel istek ve güç azalır. bulantı ve kusma görülebilir.
bu bitkilerin kullanılırken kesinlikle kaynatılmaması gerekir. demleme yöntemi kullanılmalıdır aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkarırsınız kaynatıldığı zaman toksin madde üretirler.