bugün

bunu çok çok dindar bir kişi söyleyince gerçekten kafaya takmıştım. adamın düşüncesi buydu:

-taş devri diye bir devir olamaz. neden biliyormusun? çünkü düşünsene peygamber ne yani o kadar medeniyetten uzak , bu kadar vahşi olabilir mi?

- iyi de çıkan kalıntılar olduğunu göstermiyormu? ne biliyim taştan baltalar falan filan yanee.
- evet kabul ediyorum ama olmaz böyle şey. peygamberler bu kadar medeniyetten uzak yaşayabilirler mi? hatta evrime baksan zamanında çiğ et yiyerek resmedilir o dönemdekiler. yani bunlar olacak şey mi?
- eee din bilim düşmandır denmiyor boşuna....

şimdi bu mantıkla baktığımızda gerçekten bence büyük bir sorun çıkıyor karşımıza. koskoca tanrı'nın elçileri dünyaya geliyorlar ama yaşayış tarzlarına bakın taştan yapılma baltalar mızraklar.. bu aletlerle avlanma. tabi biraz temizlik hijyen yok efendim biraz pişirerek yiyelim yook. yani çene yapıları yoksa o kadar da bizden farklı olmazdı yoksa. ( fosiller tanımlanırken kullanılan en güçlü yöntemlerden biride fosilin çene ve diş yapılarına bakara kişinin veya hayvanın hangi zaman diiliminde yaşadığı, hangi yiyecek türü ile belendiğini vs vs ortaya çıkarmaktır.mesela kişi eti çiğ olarak yiyerse çene yapısı daha sağlam ve güçlü olacaktır gibi..) ya da kadınına sahip çıkma durumları yok.

bir nifak tohumu da ben atayım hadi arkadaş taş devrini geçelim . bilinen peygamberlere bakın hemen hepsi ortadoğu , mezopotamya kökenli. ( tabi bunun nedenini sosyolojik nedenlere bağlayanlar var. mesela çoğunlukla peygamber ocağı urfa ve kudustür. urfa da ki peygamberlerin çoğu sümer dönemi ve nemrut döneminde çıkmıştır. bunun nedeni o zaman ki baskının yol açtığı yeni ve 2özgürlükçü' bir yoldu. ikinci yer ise kudüs te ise mısır ın köleci sistem ve diktasından dolayı özgürlük ruhu gelişmiş ve bu da yine peygamberlerin çımasını sağlamıştır. tabi bu ruhu da saltanatçı zihniyet kendi çatısı altına alarak yok etmiştir)

peki neden yunanlarda çıkmıyor ya da çıkmadı. postmodern söylentilerde aristo aslında peygamber olabileceği söylenmeye başladı. eğer öyleyse bende bunu diyorum. arkadaşım antik yunanlılarda bir bazı filozofların söylediğine göre bir kadın nerdeyse kendi yaşı kadar erkekle yatardı !!!. e hani namus hani şer i kanunlar nerde kaldı edep. bunuda edepli freud mu öğretecek size.

uzun lafın kısası dini bilimden uzak tutalım yoksa trajikomik bir durum ortaya çıkar. din denizdir haddini bilmez rüzgar vurur kumsala saldırır ama geride çekilir. bilim kumsaldır sınırı bellidir metafizik saldırır da saldırır ama bilim metafiziği yalanladıkça metafizik geri çekilmeye bakar...
ilk peygamber ve ilk insan hz.adem'dir. böylelikle size okullarda müfredatta öğretilen çağ saçmalıklarının bir kısmı yalandır. yalan söyleyen tarih utansın.

allah, hz.ademi yarattı ve ona isimleri öğretti. ona her şeyi öğretende yine Allah'tır. ateş yakmasını, çifçilik yapmasını, terzilik yapmasını, marangozluk yapmasını ve daha bir çok zanaat işleriyle ilgili mesleki kabiliyetleri insan olarak peygamberlerde ibret olarak bulunmuş vasıflardır.

ilk ziraatçi hz. ademdir. toprağı ekip, sulayan ve ondan türlü nimetler allah'ın izniyle alandır. bütün peygamberlerin ayrı birer zanaati vardır. ve günümüze kadar 24000 * peygamberin yeryüzüne görevlendirildiği rivayet edilir.

mesela en güzel örneğiyle; Bağdat Pilleridir. Mezopotamyada bulunan milattan önce ilk yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen tarihi eserlerdir.
Arkeologlar pillerle karşılaştıklarında ilk önce depolamak için kullanılan kil kap olduklarını düşünmüşlerdi. Ancak bulduklarının asit çürüme gösteren bakır tel içerdiklerini keşfettikleri zaman bu teorilerinin yanlış olduğunu anladılar. Bu kaplarda büyük ihtimalle bakırla iletişime geçip elektrik yaratacak bir sıvı bulunduruyormuş. Eğer doğruysa, ilk pil yapım tarihini yüzyıllar öncesine çekiyor.

Antikythera Mekanizması ise ondan daha ilgi çekici ve harikadır. akıl erdiremezsiniz. ve geçmişe ilişkin bütün öğretilenlerin yalan olduğunu anlarsınız.
o devirde kafir yokmuş gibi davranmayın ulen söylemini gerektirecek durumdur. sanki peygamber yaşadığı zaman herkes o peygambere tabi olmuş gibi bi durum var burda. bazıları inkar etmiştir(taşları oyanlar, cilalaynlar hep bunlar). peygamberi taş devrine götürsen kafir yine kafirdir.
ne yani müslüman olunca taş devrinde taş yerine başka bir şey mi kullanılıyordu? devir aynı devir. avcı- toplayıcılıksa yine avcı toplayıcılık yapılıyordu. göç ise yine göç ediliyordu. peygamber olunca direkt elinize taştan baltalar yerine çok işlevli mızrak mı alıyordunuz.( tabi ki hayır) tekrar dikkat çekmekte fayda var. neden bilinen tüm peygamberler mezopotamya ve ortadoğu kökenli?
eskiden insanın aklı yoktu, ama mükemmel kurgulamış değil mi? çelişki değil bu çelişkinin daniskası.
şimdiye dek ortaya çıkarılan tüm kalıntılar taş devrine değil, tam aksine mükkemel seviyede bulunan insanlara işaret ediyor.

birkaç örneği hatırlayalım:

Mısır piramitleri ve bunun yapısı taş devri yalanına * cilalı bir balta saplamıştır.
Mısır toplumunun ortaya koyduğu astronomi, tıp, matematik vs bilimleri günümüzde taş devrinin anlatıldığı döneme rast gelir. Bu bilimleri mağarada yaşayan eli balta tutan Fred çakmaktaş ve barni'nin karısı vilma bulmadı.

Millattan önce de medeniyet vardı, millattan sonra da. medeniyeti yok edenler kızılderililer, inkalar, ankalar veya ortadoğu insanı değildi.
medeniyeti yok edenler, yamyamların ve soysuzların soyundan gelen amerikanya'dır.
Bu medeniyetsizlerin, günümüzde yaşayan taş devri insanlarından hiçbir farkı olmadığı aşikâr.

dipnot: din ayrı mesele, bilim ayrı mesele.
bilim kendisiyle ilgilenir, din kensiyle.
bilim kendi içinde bulunan bilimsel bir şeyi yalanlar veya yanlışlar.
din de aynı şekilde kendi içinde bulunan hurafelerle ilgilenir ve bunları yanlışlar.

"din ve bilim" - bu ikisi hakkında ortak bir yargıda bulunmak ve bunu ısrarla sürdürmek hastalıktır.

dipnot2:
Tüm peygamberlerin sadece ortadoğudan çıktığını söylemek gülünçtür. Zulkarneyn hakkında bahsedilen ayetlere Kur'an'dan bakılırsa çok çarpıcı ifadelere rastlanır. Gerisini araştırmanıza bırakıyorum, dileyen bakabilir, fazla açımlamıyorum burada.

dipnot3:
Din yüzünden insanlık tarihi boyunca savaşların ve katliamların yaşandığı iddia edilir.
Ben de derim ki; bugüne kadar bilimin bize getirdiklerine tek tek bakın.
Sağladığı yararlardan çok zarar getirmiştir.
Eski insanlardan daha mutsuz ve refah konusunda daha alt seviyedeyiz.
Kitlesel imha silahlarından tutun da hiroşima ve nagazaki'nin atom bombacılarına kadar... tüm bunların sebebini bilime bağlamak bir süre sonra o kadar mantıklı geliyor ki; bir kibrit çakıp sigara yakmak istiyorum kendime açık havada.
(bkz: fred çakmaktaş) *
Böyle başlıklar için bu tip insanların özellikle arandığını,konu içeriğinin uydurulduğunu düşündüren mevzu-u zamandır.
eğer taş devri diye bir devir yok ise tarihçiler , arkeologlar , antropologlar yalan söyleniyor deniyorsa anadolu medeniyetler müzesini , diyarbakır çayönündeki kalıntıları bir incelemeyi öneririm. veya bizim ülkemizin geçmişinden kalma özelliği olan, inkar politikaları yalanlama ile değil de bizzat görüp, okuyup öğrenmekte fayda var. yoksa boş konuşmakla arpa boyu yol alınmaz.okumadan, bilmeden yorum

şayet insan medeniyeti taş ile ölçülüyorsa zaten o zaman zaten yanlış yol izlenmiş oluyor.çünkü ben başlığı açtığım entry de böyle bir şey söyleyen dindar birinden bahsettim. ve olanları çıplaklığıyla ortaya koydum .eğer taş kullanmak meddeniyetsizliğin göstergesi olarak kabul edilirse ( tabi bunu dindarlar yapar ve bunu peygamberlerine yakıştıramazlar) e o zaman bu teknolojik harikası çağın medeniyetler seviyesinin doruklarında olması gerekirdi. ama öyle değil. neden öyle değil ? çünkü medeniyet taşla olmuyor da ondan. inka topluluğu balık avladığı zaman suyun karşısında saygı duruşuna geçip özür ve şükranlarını bildirirlerdi.' bu medeniyet oluyor işte ' ya da bakalım islam dünyasına zenginler işlediği suç için fidye öderken fair kesim güzel bir fiziksel şiddet sonucu darp veya ölüm ile ancak kurtulabiliyordu.

gelelim mısır'a tanrı ,allah ,yehova, uçan spagetti canavarıvs vs ( herkesin tanrısı kendine) mısır piramitlerini açıkladı da bilime karışmak mı haddine kaldı. bilimin hiç değilse hipotezzleri var. ki artık güçlü kanıtları içeriyor bunlar. yani hipotezden de öte bir şey. nasıl o taşların üstüste yerleştirilecekleri ile ilgili gayet güzel açıklamalar getiriliyor ( tabi biraz araştırılıyorsa yoksa zaten öyle harun yahya dan bir propagandist bir eser izlenerek konuşulursa zaten gerek yok konuşmaya) . din gibi yoktu birde var ettik demez. ki hiç bir din kitabında zaten piramitlere değinmez varsa yoksa mısır halkı. ( aaa bunu unutmuş olmalılar bence yeni bir basım ile bu piramitlerin muhteşemliği ve bunların nasıl yapıldığını din açıklamalı bence tabee) vs vs...

peygamberlerin hepsi ortadoğu kökenlidir . nokta. zulkarney '. Ibrahim aleyhisselam zamaninda yasayan Zülkarneyn aleyhisselam onunla birlikte haccetti, elini öpüp duasini aldi. Teyzesinin oglu olan Hz. Hizir’i ordusuna kumandan tâyin etti. Bir kavmin istegi üzerine Ye’cûc ve Me’cûc kavminin insanlara zarar vermemeleri icin tas ve demir’den bir sed yapti ve böylece Ye’cûc ve Me’cûc’un hapsetti . vs vs bunlar hikaye ben sadece bu zatın çıkış yerini göstermek istedim. alıntıdır ( mealcim.com)

tanrı zaten insanları çok insancıl yarattı ya insanın içine o kadar iyilik bıraktı ya zaten bu savaşlarda insanoğlunun nankörlüğü. yakın zamanda çıkan savaşlar bile din kökenli. israil filistin'i vuruyorsa bu dindir. filistinliler israilli sivilleri vuruyorsa bu dindir. çeçenler gidip rusların kafasını kesiyorsa bu dindir. abd'li askerler eğer ırak'ta yeşil gözlü açık tenli çocuklar dünyaya getirtiyorsa (tecavüz yani) bu da dindir ve dinden dolayıdır. ilahi dinler daima birbilerini gördükleri yerde öldürmeyi emrederler çünkü onları bekleyen bir nefis dünyası vardır. ( mantık hatası var çünkü insanların mazoştik özellikleri dışarıda bırakılıyor.)
bilim ve egitim öğretimin ateist bir yapıya sahip olmasından kaynaklanan yalan tarih öğretileri ile insanları kandırmaktır.

bilim dedikleri siyonistlerin elinde oyuncak olmuş insanalrı beyinlerini sulandırmaktan başka bir işe yaramayan bir afyon olmuş.

Yazık ki ateist zerzevat sürekli din bilim düşmanı diyerek siyonizmin oyuncağı olmuş bilimi bize yutturmaya çalışıyorlar.
Her millete peygamber gönderilmiştir. üçnokta.

Alimlerin yorumlarına göre 124 bin peygamber gelmiştir.

Amerika kıtasına da, kızılderililere de, inka'lara da, avrupa'ya da, çin'e de, kısacası her topluma ve insan olan her yere peygamber gelmiştir. Kutsal kitaplarda adı geçenler peygamber olarak anılmaya devam etmiştir. Diğerleri, adları geçmeyen ve sayısı onbinleri bulanlardır.

fatır suresi 24. ayet der ki: "Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur."

25. ayete de bakılması da şiddetle tavsiye edilir.

---
ayrıca çin bölgesinde öğretileriyle bilinen konfiçyüs, yunan bölgesindeki zeus ve diğer mitolojik kimselerin eski peygamberlerden oldukları ve bununla ilintili olduğu ve bunların sonradan tanrılaştırıldığı söylenir. tıpkı şu an hz. isa'nın tanrılaştırıldığı gibi...

Dolayısıyla sadece ortadoğu bölgesinden peygamber geldiğini söylemek -hadi bir kez daha söyleyeyim- gülünçtür. * *
-* * *
çok çizgi film izleyenler için;

(bkz: fred çakmaktaş) ve müstakbel karısı betty
(bkz: barney moloztaş)ve müstakbel karısı wilma
ve en önemlisi taş devrinin en güzel örneği dino *
(bkz: çok çizgi film izliyorsun)
hep hikaye hep hikaye... eğer mitolojik tanrı peygamber , çin bölgesinde (!) öğretileriyle bilinen konfüçyüs peygamber ise bence nietzche bunlardan daha bir peygamberdir aslında. ya da schopenhauer tanrı katında değilse bile tanrıya yakın bir şey olur o zaman...

hep söylentiler hep duyultular ne zaman bir alimin sözü çıkan kalıntılardan daha gerçekçi kılındı. binlerce yıl önce çıkan kalıntılar yalan söylüyorda alim mi doğru söylüyor ... ( neremle gülsem acaba) neden kuran da yazan peygamberlerin tamamı tamı tamına tamamı ortadoğu kökenlidir. hiç mi ggerek duyulmadı ya da düşünülmedi diğer bölgelerin varlığı.

aslında herakleitos'ta peygamber olmalı. çünkü ben kendi kafamda da böyle bir söylenti duydum. * öyle o söyleniyor bu duyuluyor bu şöyle olduğunu düşünüyor ile gidilirse zaten benim dedem de aslında peygamber olacak tı ama son peygamber geldiğini duyunca 8 yani kontenjan dolunca) vazgeçti. *
yani kısaca biraz araştırmak lazım biraz okumak lazım her sakallıya dede dememek için.
(bkz: 404 not found)
bu konu çok enteresan işte!

modern insanın, daha hayata taze bir tıfıl olarak başlarken yaşadığı derin tenakuzların başlangıçlarından biri.

çocuk tarih dersine girer, tarih muallimi; ilk insanlar mağaralarda yaşardı, duvarlara resim çizerdi, cahildi... falan der!

din dersine girer aynı çocuk, din öğretmeni; ilk insan aynı zamanda ilk peygamberdir der!

şimdi bu çocuk ne yapsın, daha küçükten yemiş darbeyi!

https://youtu.be/b9WGqhULH80

neyse, konuyu biraz daha derinden incelemek için:

http://denizbalaban.blogs...-magaralarda-yasayan.html
göbeklitepe belgeselini izlerseniz, taş devri ve ibadetle ilgili pek çok bilgi edinebilirsiniz.