bugün

evet efendim, son zamanlarda iyice abartılan bir durumdan söz etmek istedim bugünkü konumuzda...

efendim, kadının tek başına bir yerden bir yere gitmesinin caiz olmaması durumudur. kuran'da apaçık yazılmıştır. tabi ki burada kısa mesafeden bahsetmiyorum. mesela ankara'dan istanbul'a gelmek gibi seyahatlerden söz ediyorum.

bir kadın tek başına, bu verdiğim örnekteki gibi uzak mesafe sayılabilecek bir yerden bir yere, amacı her ne olursa olsun seyahat ederse dinine helal getirir. bu olay caiz değildir, mekruhtur küfre girer.

fakat iki veya birden çok kadın belirli bir amaç için seyahat ediyor, mahrem yerleri erkekleri tahrik etmeyecek durumda ve zaruri ihtiyaç dolayısıyla ise, seyahatin yapılmasında bir beis yoktur.

fakat şöyle bir not düşmek istiyorum;

kadın eğer kocası ve birinci dereceden erkek akrabası yoksa başka kadınlar ile yol arkadaşı olarak gitmelidir.

diyelim ki bir kadın çocuğuna bakıp işe gidip geliyor, bu caizdir. kadının yükümlülüğü olduğu için, hem de yakın mesafe sayıldığı için caizdir. bunda engel yoktur.

bu notu yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için yazdım.

edit: hac gibi kutsal görevler amacıyla yapılan seyahatler caizdir, bunda beis yoktur.
yani bunları hicbiseyebosunaiclenmeyenadam bir tarafından uydurmuyor. bunlar kuran'da apaçık yazılı şeylerdir. hicbiseyebosunaiclenmeyenadam dine aykırı bir şey yazmaz.
Kadının muz yemesi veya amuda kalkıp keman çalması ne kadar caiz değilse, bu da o kadar caiz değildir. (bkz: allahçı)
doğrudur, çünkü bu sefer yolda s.kerler. Tövbe Tövbe...
hem mekruh deyip hem küfür diyebilmiş yazarın iddiasıdır.

Yani tartışmaya gerek yok, the end.
beis nedir? Sorusunu akla getiren ilginç yaklaşımlar dizisidir. Tek başına seyehat eden bir kadına tecavüz etme psikolojisinde olması muhtemel bir Öküzün sıçmasıdır. Aklıma gelinlikle, protesto amaçlı yürüyüş yapan (sanırım fransızdır) kıza tecavüz edip öldüren kamyoncu geldi.. Acaba cezaevinde adsl falan varmı diye şüphelendim o vakit.
yanılmıyorsam bir kadının 70 km den fazla bir mesafeye yalnız gitmesi mekruhtur ( 1 günlüm mesafe diyenler de vardır), hatta arabistan'a giden hanımlar yanlarında mahremleri olmadığı sürece oraya gitmeleri kabul edilmez, 45 yaş üstü olanlar hariç.
nasıl bir zihniyet nasıl bir gerizekalılık hiç bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. bu şekilde saçmalayan erkekler kendinizi allah mı sandınız allahın kuşbeyinlileri. istediğimiz her yere yalnız gideriz istediğimizi de yaparız bu ne be. bu dünya bir size mi yaratıldı siz denize girin seyahat edin dört karı alın ohhhh ne ala buna ancak sizin gibi kuşbeyinliler inanır. allah belanızı versin başka bişey demiyorum.
saçmalıktır. otabokaiçlenenadam söylemidir. herkes kuran a göre hareket edecek diye bir şey de yoktur. bu mantığa göre erkeklerde de delik vardır onlar da yalnız seyahat etmemelidir.
"1 otobüs dolusu yabancı* * ve mümkünse yakışıklı erkekle seyahat etmesi mekruh mudur? " sorusunu aklımda tayyip ampülü gibi yakmıştır.
panik halindeyim sayın sözlük, 3 kadın bir arada oturma ihtimali yaratmayan otobüs firmalarını aklı *"kerim" tiktak çalışanlara sevkediyor ve gözyaşlarım içinde inildeyerek soruyorum; bu biletleri alacak er kişi var mı? yok ben daha fazla nacaize rüşvet veremem!

yahu sansür konulası fikri kıt takım öncülü -ki bi yerde andaval olur yer yer yağışlı eblehe bağlar bi yerden sonra kekeleyerek adını ihsan eder, yağmadan yataşa, hiç hatırlatmayın bi tire daha açamam, kanepeye istikbal, pede de orkid derler bizim orada!- sen ne istersen yap caizin sana, biz böyle olmaz bu işler demiyoruz. beni rahat bırak, iki adım ötede seyahat edeceğim, bırak acil işlerimi. ruhumun acil, tıngır mıngır eserken terelelli rastgelmiş tanınmadık bir kuyuya, başlıklı sonsuzluk tıkanması "an"a ihtiyacı var. gelgelelim, limanları kapatmışsın kadına; "bayanlar çoğul önden, erkeğin yoksa geber!" minvalli açıklamalarla bi yerlerde içime oldu mu böyle soğuğu sevmem; ama cayır cayır da yanmak neyin nesi minvalli iki boynuzlu tohumlar atmak uğraşındasın. kadınına gitme diyemiyorsan kitap yazarsın din olur bazen. eleştirmiyorum, tapınmadan yorumlayıp tercihimi sövüyorum. kötü olan şu değil mi? sen caizlerinle yaşa, bu senin tercihin de diyebilirken kimi insanlar, kimi insanlar da "bunu yapacaksın!"dan 2 adım bir geri üstüne bölü ekle aman ha çarpma çoğalmasının ötesine geçemiyor. "haklılık kimin nesinde"nin tartışması olmaz, olmazı; olsa da bitmezinden ama, saygılılık "o böyle yaşamayı tercih ediyor"un bilincinde bi saygılılık payının haklı direnişi vardır ki onu es geçtiğinde dişlerin uzar, burnun düşer, sesin kavganın pes tonundan bağırmak eylemliliğine yapışık itici bir çekici savunma ihtiyacı doğurur.

şayet hak dile getirirsen, yaşamını dilediğin gibi idame ettirmeye dair, sözleşmesi sana aittir ve dilediğin gibi kısmını elinden alanlara karşı seninle birlikte savaşacak pek çok insan vardır. ama ve şayet hakkını gereklilikle dile getirirsen, haklılık payı kendinde saklı olanlar sana telif davası açsalar? kim haklı?

sen gel o olma; ama sen gel onu da bunu da seni de anla. kendini dünya'nın sahibi mi ilan ettin? pekala, peki bu caiz midir? dünya kaç kişiyle ele geçirilince baskıdan kişisel nefsi donanların caizesi makul olur?
dinimiz hoşgörü dinidir olgusuna ters düşen bir yaklaşımdır. kur-an'da apaçık var derken hangi mealde bahsediliyor bu caiz olmama durumu diyerek devam etmek isterim. malumunuz kur-an'ın bir çok meali vardır ve sağolsun din adamları kendi çıkardıkları anlamlara göre kitap yayımlamışlardır. insan beyni mantık dahilinde hareket ettiği takdirde neyin caiz! olup olmıyacağını anlar. *
haa sen dersen zaman kötü kolla g.tü yer, mekan ve varlık çeşidi dinlemiyor insansılar. (erkek, bayan, çoluk-çocuk, eşek, cansız manken, damacana... örnekler çoğaltılabilir.)
bu durumda gurup seksi caiz mi diye sormak abesle iştigal olacaktır .
çok mantıklı olandır...
otobüste sürtünmeye çalışan abazan mahlukatlarının olduğu düşünüldüğünde doğru bulunacak önerme.
kendi karısını zorla gruba sokmaya çalışan sapık söylevidir.
(bkz: tadından yenmez)
-Baba geçen seyehat eden bi kadına kaydım.
+Kadın istekli miydi?
-Yok tecavüz ettim.
+Lan günah.
-Yok olm onun tek başına seyehata çıkması caiz değil.
+He iyi madem günahı onun boynuna.
-Tabi olm cennetlik adamım ben.
e napıcaz. ta burdan artvin e kanat takıp mı uçacaz sayın yazar.
tez vakitte allah akıl fikir vere dediğim bir yargıdır bu.*
iki kadının seyahat edebilip seyahat edebilemeyeceğini merak ettirir. *
seyir halinde olmayan kadınların başlarına daha fazla şey geldiğini varsayarsak;
(bkz: kim demiş)
(bkz: nereden biliyorsun)
(bkz: emin misin) *
bu onermeye katilarak ne zaman hanim bir yere gidecek olsa mahalleden iki tane dini butun delikanli veriyorum yanina gonderiyorum. aksam soruyorum "ne oldu hanim" diye, "hic canim butun gun dualar okudular" diyor, inaniyorum ben de. gerci benim ufaklik hic bana benzemiyor; ustelik ne zaman ezan duysa, televizyon'da falan dini sohbet olsa kilitlenip kaliyor. suphelenmiyor degilim ama, yok canim abartiyorum herhalde...
seyahat öncesi bir günlük sevgili bulması caiz midir, hoca efendi? diye sorarım kendilerine..
doğru bir önermedir, gerçekten caiz değildir:
--alıntı--
bir kadının yanında; baba, oğlan kardeş ve oğul gibi nikâhlanması müebbeden haram olan yakın hısımlarından biri veya kocası bulunmadıkça yolculuğa çıkması caiz değildir. yolculuk müddetinin üç günden az olması veya daha fazla devam etmesi, mahzuru ortadan kaldırmaz. ancak günâhın artmasına veya eksilmesine te'sir eder.

üç gün veya daha uzun mesafeli bir yere, yanında mahremi bulunmayan bir kadının yolculuk yapması büyük günâhlardan sayılmıştır.

peygamber efendimizin buhârî ve müslim'den rivayet edilen bir hadîs-i şeriflerinde, buyurulmaktadır ki: "allah a ve âhiret gününe inanan bir kadın için yanında babası, biraderi veya kocası yahut oğlu (gibi yakınlarından biri) bulunmadıkça üç günü aşan bir yolculuğa çıkması helâl değildir" zevâcir c. 1 s.126.

kendisine hac farz olan zengin bir kadın, bu kudsî yolculuğa yukarıda zikredilen yakın hısımlarından bir erkek veya kocası bulunmadıkça gidemez. i̇slâm bir farzın ifâsı için diğer bir farzı ihmâl etmeye müsaade etmemiştir.

bu vaziyet karşısında kadın, nasıl hareket etmelidir? bunun cevabında denilebilir ki: kadın; baba, birader ve oğul gibi yakın bir hısmının masrafını çekmek ve onu da hacca götürmek suretiyle hacca gidebilir. başka türlü, diğer kadınların arasına karışarak yahut bir komşusunun himayesinde veya nikâh düşen bir hısmının refakatinde hacca gitmesine cevaz verilmemiştir.

bu noktadan hareket ettiğimiz, zaman, birçok meselelerin hükmü gün ışığına çıkar. bir veya birkaç kadının kalkıp da mevlânâ hazretlerinin türbesini, yahut istanbul camilerini veya falan memleketteki hısmını görmek için yolculuğa çıkması caiz görülmez.allah (c.c.) (c.c.) ın birliğine ve ahiretin mes'uliyetine inanan bir kadın için takip edilecek yol, ancak budur.

bir kadının, hac ibâdeti için, tek başına yolculuk yapması yasak olunca almanya, fransa ve amerika gibi ecnebî bir ülkeye, her ne maksatla olursa olsun, seyahat etmesinin caiz olmayacağı gayet açıktır. ashabdan biri, peygamber efendimize gelerek zevcesinin hacca gitmek üzere hazırlandığını, kendisinin de harbe iştirak etmek için gönüllü asker yazıldığını haber vererek ne yapması gerektiğini sordu. resûl-i ekrem:
"git de karınla beraber haccet" buyurdu. riyâzü's-sâlihin
islam'da kadın ve aile mehmet emre s. 178
--alıntı--
...
ekleme: hayrettin karaman hoca'nın bu konuda farklı bir yorumu varmış; bunu benimle paylaşan ekolacivert'e teşekkürler.
buyurun efendim:
http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00173.htm
kendine güveni olmayan insanların, işleme ihtimali olan günahları ortadan kaldırmak için, ortamı oluşturacak şartları engellemeye çalışmasıdır. tabi olduğu dinin esaslarını algılayamamış bir insan beyninin ürünüdür. asıl saygısızlığı kadına değil yaradanına yapmaktadır.
izmir ile istanbul arası caizmiş hocaya sordum.
hala develerle yolculuk yapılıp kervanlarda konaklandığı için doğru söylemiş arkadaş!