bugün

kadının yalnız başına seyahat etmesi caiz değildir

doğru bir önermedir, gerçekten caiz değildir:
--alıntı--
bir kadının yanında; baba, oğlan kardeş ve oğul gibi nikâhlanması müebbeden haram olan yakın hısımlarından biri veya kocası bulunmadıkça yolculuğa çıkması caiz değildir. yolculuk müddetinin üç günden az olması veya daha fazla devam etmesi, mahzuru ortadan kaldırmaz. ancak günâhın artmasına veya eksilmesine te'sir eder.

üç gün veya daha uzun mesafeli bir yere, yanında mahremi bulunmayan bir kadının yolculuk yapması büyük günâhlardan sayılmıştır.

peygamber efendimizin buhârî ve müslim'den rivayet edilen bir hadîs-i şeriflerinde, buyurulmaktadır ki: "allah a ve âhiret gününe inanan bir kadın için yanında babası, biraderi veya kocası yahut oğlu (gibi yakınlarından biri) bulunmadıkça üç günü aşan bir yolculuğa çıkması helâl değildir" zevâcir c. 1 s.126.

kendisine hac farz olan zengin bir kadın, bu kudsî yolculuğa yukarıda zikredilen yakın hısımlarından bir erkek veya kocası bulunmadıkça gidemez. i̇slâm bir farzın ifâsı için diğer bir farzı ihmâl etmeye müsaade etmemiştir.

bu vaziyet karşısında kadın, nasıl hareket etmelidir? bunun cevabında denilebilir ki: kadın; baba, birader ve oğul gibi yakın bir hısmının masrafını çekmek ve onu da hacca götürmek suretiyle hacca gidebilir. başka türlü, diğer kadınların arasına karışarak yahut bir komşusunun himayesinde veya nikâh düşen bir hısmının refakatinde hacca gitmesine cevaz verilmemiştir.

bu noktadan hareket ettiğimiz, zaman, birçok meselelerin hükmü gün ışığına çıkar. bir veya birkaç kadının kalkıp da mevlânâ hazretlerinin türbesini, yahut istanbul camilerini veya falan memleketteki hısmını görmek için yolculuğa çıkması caiz görülmez.allah (c.c.) (c.c.) ın birliğine ve ahiretin mes'uliyetine inanan bir kadın için takip edilecek yol, ancak budur.

bir kadının, hac ibâdeti için, tek başına yolculuk yapması yasak olunca almanya, fransa ve amerika gibi ecnebî bir ülkeye, her ne maksatla olursa olsun, seyahat etmesinin caiz olmayacağı gayet açıktır. ashabdan biri, peygamber efendimize gelerek zevcesinin hacca gitmek üzere hazırlandığını, kendisinin de harbe iştirak etmek için gönüllü asker yazıldığını haber vererek ne yapması gerektiğini sordu. resûl-i ekrem:
"git de karınla beraber haccet" buyurdu. riyâzü's-sâlihin
islam'da kadın ve aile mehmet emre s. 178
--alıntı--
...
ekleme: hayrettin karaman hoca'nın bu konuda farklı bir yorumu varmış; bunu benimle paylaşan ekolacivert'e teşekkürler.
buyurun efendim:
http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00173.htm