bugün

fenerbahce uefa sampiyonluklari tespit komisyonu başkanı aziz yıldırım'ın ağzından dökülen kelimeler.

daha sonra "yok efendim ben öyle demek istemedim yanlış anlaşıldı" gibisinden kıvırma hareketleri gözlenmiştir kendisinde. kendisine cevap ise gecikmemiştir;

(bkz: te5adüfün böyles1)
--spoiler--
Yıldırım, Galatasaray'ın UEFA Kupası'ndaki şampiyonluğuna "tesadüf" demesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, "Ben tesadüf derken kazanılan maçlar için demedim. Eğer onlar hazırlıklı olsalardı bugünlerdeki gibi olmazlardı. Bakın MTK, 1964'te şampiyon oldu nerede şimdi yok. Steau Bükreş oldu yok. Altyapıları iyi hazırlamak gerekiyor. Neyse sayemde formalar yapıp para kazandılar" diye konuştu.
--spoiler--

bir kısım güruhun farklı yerlerleriyle algıladığı aziz yıldırım açıklamasıdır. galatasaray başkanı adnan polat'ta doğruluğunu kabul etmiştir.

adnan polat'ın açıklaması için;

(bkz: mali isleri duzeltmeden gelen basari tesadufidir) *

tabi bu açıklamayı doğru idrak eden galatasaraylılar da var. mesela galatasaray to forumlarından bir alıntı;

"...biz de aldığımız bu kupaların arkasına sığınmayı bırakıp, yeni başarılar peşinde koşmalı , vizyonumuzu tekrar avrupaya açılan pencere seviyesine getirmeliyiz.

adam bi tesadüf dedi , biz bu kelimeyle uğraşırken aldı yürüdü ve gitti

uyanalım artık...."
geçen sene de cl'de fenerbahçe'nin çeyrek final oynaması sonrası fenerbahçe dergisi'nde, "tekrarı gelmeyen başarılar tesadüftür..." tarzı bir açıklama yapmıştı, sayın aziz yıldıvım.
http://www.milliyet.com.t...kika&ArticleID=511601

galatasaray 2000 yılında "tesadüfi" bir şekilde kazandığı uefa kupasının ardından bir sene sonra cl'de çeyrek final oynamıştır.yani başarısını tekrar etmiş ve kendisini kanıtlamıştır.

bu mantıkla bakarsak; fenerbahçe'nin cl'de çeyrek final oynaması, henüz tekrar edilmediğinden "tesadüften" ibarettir.

edit: ver eksiyi aziz'e.*
hayatında uefa kupası görmemiş kıskanç birisi tarafından söylenildiği için ciddiye alınmaması gereken komik söylemdir. keşke siz de alsaydınızda tesadüf olsaydı be azizem..
(bkz: kupa görmüş masum fenerli)
(bkz: taffarel)
(bkz: popescu)
(bkz: suat kaya)
(bkz: bülent korkmaz)
(bkz: capone)
(bkz: hagi)
(bkz: ümit davala)
(bkz: hasan şaş)
(bkz: emre)
(bkz: jardel)
(bkz: hakan şükür)

nokta.
(bkz: hanım hadi yat geç oldu)
neresinden tutarsan tut elinde kalacak aziz yıldırım sözüdür.
aziz yıldırım söylediği söz iki önerme ile savunuluyor...

tekrar edilemeyen başarılar tesadüftür:

galatasaray 1999-2000 yıllarında katıldığı şampiyonlar ligi'nde, grupta 3. olarak uefa'dan yoluna devam etmiş. uefa macerasında hiç yenilmeden arsenal ile final oynayarak kupaya uzanmıştır.

aynı yılın ağustos ayında, o kadar buyuk başarılarına rağmen henüz super kupası olmayan real madrid'i, takıma daha 1-2 ay önce katılın yeni golcusu ve yeni teknik direktörü ile mağlup edip avrupa'daki ikinci kupasına uzanmıştır.

2000-2001 sezonunda şampiyonlar ligi'ndeki ilk grubundan sturm graz ile el ele çıkıp ikinci gruplara yükselmiştir. Deportivo, Milan ve PSG'li grupta 10 puan toplayarak deportivo'nun averajla ardından çeyrek finale adını yazdırmıştır. Çeyrek finalde real madrid'i istanbul'da 0-2'den 3-2 mağlup etmesine rağmen madrid'de aldığı yenilgiden dolayı yarı finale çıkamamıştır.

2001-2002 sezonunda bir çok yıldızını kaybetmesine rağmen katıldığı şampiyonlar ligi ilk grubundan çıkıp ikinci gruba yükselen galatasaray, grupta oynadığı son maçta ali sami yen'de barcelona'ya yenilerek şampiyonlar ligi'ne veda etmiştir.

bu taraftan bakınca tesaduften ne kadar uzak olduğu görülmekte, 3 sene içinde birbirine yakın başarılar elde edilmiş...

altyapı olmadan gelen başarı tesaduftür:

galatasaray 1988-1999 yılına kadar avrupa futbolunda adından söz ettirmiştir. aradaki 11 yılda; şampiyon kulupler kupası'nda oynanan bir yar fınal(1988-1989), şampiyonlar ligi'nde ilk 8 (1993-1994) ve kupa galipleri kupası'nda çeyrek final başarıları elde edilmiş.
bu süre zarfında altyapıdan birçok oyuncu çıkartılmış, gereken takviyeler ve giderilen eksiklerle hedefe ulaşılmış.

ayrıca adnan polat'ın cımbızla çekilmiş sözleri* ile desteklenmeye çalışılan mali yapı olayı da farklı bir durum. galatasaray'ın mali yapısı uefa kupası alındıktan sonra çok kötü duruma düştü. kazanılan başarılar sonrasında galatasaray yönetimi ellerindeki markayı iyi kullanamayıp elde edilen gelirleri boşa harcayınca, fiyasko transferlerle birlikte kulubu buyuk borc altına soktular.
buna benzer durumlar belirli dönemlerde her takımın başına gelebilir. iki sezon üstüste şampiyonlar ligi'nde final oynayan valencia ve 5 sezonda 3 kez şampiyonlar ligi şampiyonu olan real madrid'in mali durumları da çok kötüydü...

*adnan polat bahsi geçen konuşmada geçmişten değil gelecekten bahsetmiş.
tesadüfende olsa değil kupa, sapını bile alamayan sözde büyük bir kulübün başkanının komik açıklaması. ulan önce gidin avrupaya bi kupa kazanın da öyle bok atın. bu halinizle söyledikleriniz çok komik oluyor. kim ne kadar bok atmaya çalışırsa çalışsın çıta bizim diktiğimiz yerde ve türkiye'de henüz üstüne çıkan olmadı. önce bi bunu idrak edip çıtayı daha yukarıya taşıyın, ondan sonra dediklerinizin siklenmesini bekleyin. 6'larla 4'lerle avunmayı bırakın. zaten dikkat ederseniz uefa kupası denince direk 6-0'a sarılıyor bu fenerbahçeli vatandaşlar. ama bi galatasaraylının fenerbahçe'nin çeyrek finaline karşı vereceği cevap 7-0 veya 5-1 olmuyor. neden acaba? avrupa'da malubiyet almadan şampiyon olma ünvanı bizde, puan alamadan şl'yi kapama sizde. dağılabilirsiniz.
sana göre tesadüftür,
bize göre söke söke.
sen rüyanda göremezsin,
kupa bizim müzemizde.
(bkz: gs uefa kupası 6-0 trömsö tesadüf süper kupa)
ebesininkidir artık. galatasaraylı olmayan bir sürü arkadaşım final maçında penaltılarda galatasaraylılardan fazla sevinmiştir.
namağlup olarak kupayı alması nedir şans mı?
--spoiler--
adnan polat'ın açıklaması için;

(bkz: mali isleri duzeltmeden gelen basari tesadufidir) *
--spoiler--

Adnan Polat hiçbir zaman böyle bir cümle sarfetmemiştir. Hakeza, Aziz yıldırım'ın bu konuyla ilgili
sarfettiği cümleleri esefle kınamış, "kazanılmış bir başarıya çamur atarak, gölge de bırakamazsınız,
daha iyisini yaparsanız, o zaten gölge'de kalır" tarzında gayette adam akıllı yorum yapmıştır.

Amma velakin Adnan POlat'ın tek rahatsızlığı, böyle bir başarının hemen akabinde, pazarlamanın
kötü yapıldığı, bu başarının biraz ticari yaklaşılsa mali durumu o dönemlerde düzeltebileceğine
dikkat çekmiştir.

2009 Uefa kupası'nın şükrü saraçoğlu stadında oynanması ayrı bir sevindirmektedir aziz ulu yüce yıldırım'ı.
zira maçın hemen sonrasında kupa töreni yapılırken stad ışıkları karartılıp uefa kupası bi şekilde
ortadan kaybolacaktır. işte bu şekilde kazanılınca kupa, tesadüf demeyecektir kimse.

adam uyuyamıyor kaç yıldır, ayağına gelen fırsatı tepmez diye düşünüyoruz.
ne tesadüftür ki iskeletini* bu kadronun oluşturduğu milli takım ertesi yıl dünya üçüncüsü olacaktır. ilginç.

edit: ertesi yıl değil tabii, iki yıl sonra. hatırlatan minik mavi balina.
oyle bir tesaduftur ki o yillarda (evet yillar, 3-5 yil) ali sami yen'e rakipler korka korka gelir, galatasaray avrupa'da ne kadar dev takim varsa en azindan yarisini dize getirmistir. o aradaki istatistikleri gormek istemezsiniz.

evet, gormek istemiyorum, besiktasliyim, 17 mayis 2000 gecesi odtu stadyumu'nda popescu'nun penaltisi sonrasi havaya ziplayan galatasarayli, besiktasli ve fenerbahceli taraftarlarinin arasinda ben de vardim.
bunu doğru bile kabul etsek *, fenerbahçe tesadüfen de olsa uefa kupasını kazanamamıştır. hem de yaptığı o kadar transferlere rağmen.Buna ne demeli....
(bkz: allah akıl fikir versin)
(bkz: hiç sevmiyor beni tesadüfler)
tasadüf değil, bir olasılıktır.*
karanlık bir sokakta yürürken, arkandan gelen birisini düşün. sen köşeyi döndün, beş adım sonra arkandaki gölge de döndü. şehrin merkezinden uzakta ıssız yerlerdesiniz. sen alakasız bir köşe daha döndün, arkandaki gölge de döndü. geldiğin istikametin tersine bir köşe daha döndün, arkandaki gölge de. tesadüf mü takip mi ediliyorsun ?

galatasaray uefa kupasını kazanırken 3 değil 7-8 köşeyi namağlup olarak döndü.

aranızda şizofren olan var mı?
galatasaray ın başarısını çekemeyen ve o kupanın tesadüfen kazanılamayacağını çok iyi bilen (büyük ihtimal fenerli olan) kişinin yanlış önermesidir. alın teriyle kazanılmıştır o kupa.
"fakat fenerbahçe'nin alamaması hiç de tesadüf değildir" diye sürdürülesi önerme.
ezikliğin ve fanatizmin son noktasıdır...
(bkz: 23 Kasım 1999 Bologna Galatasaray maçı)
(bkz: 9 Aralık 1999 Galatasaray Bologna maçı)
(bkz: 2 Mart 2000 Borussia Dortmund-Galatasaray maçı)
(bkz: 9 Mart 2000 Galatasaray Borussia Dortmund maçı)
(bkz: 16 Mart 2000 Real Mallorca Galatasaray maçı)
(bkz: 23 Mart 2000 Galatasaray Real Mallorca maçı)
(bkz: 6 Nisan 2000 Galatasaray Leeds United maçı)
(bkz: 20 Nisan 2000 Leeds United Galatasaray maçı)
(bkz: 17 Mayıs 2000 Galatasaray Arsenal maçı)
*
takımları herhangi bir avrupa kupası kazanamamış hazımsız fanatiklerin saçma düşüncesi.
not: kendini bilen beyefendi ve hanımefendi taraftarlar üstüne alınmasın.